Gıda ve tarıma iklim etkisi

27 February Monday, 2017
Dünya Gıda Günü’nün bu yılki “İklim Değişiyor O Halde Gıda ve Tarım da Değişmeli” teması ile ilgili açıklamalar yapan FAO Türkiye Temsilcisi Shoji, Türkiye’de en çok gıda ve sebze pazarlarını sevdiğini söyledi.
Gıda ve tarıma iklim etkisi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO), her yıl 16 Ekim’de kutladığı Dünya Gıda Günü’nün bu yılki teması “İklim Değişiyor O Halde Gıda ve Tarım da Değişmeli”. İklim değişikliğinin gıda ve tarıma etkilerini Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yuriko Shoji, Tarım TV için anlattı.
Bu sene Dünya Gıda Günü’nün konusunun iklim değişikliği ve iklim değişikliğinin tarıma olan etkileri olduğunu belirten Yuriko Shoji, “Bu konu dünyadaki yoksul kesimlerin çoğunu ilgilendiriyor çünkü bu kesimler dünyadaki tarımsal üretimi gerçekleştiriyor, balıkçılık ve ormancılık alanında çalışıyor. Bu kesimler için iklim değişikliğinin topraklar, okyanuslar ve ormanlar üzerine etkileri büyük önem taşıyor. Bu yüzden onların geçim kaynaklarını korumak zorundayız” dedi.
BM Genel Kurulu’nda geçen sene kabul edilen 2030 yılında açlığı tamamen sona erdirme hedefiyle ilgili bilgi veren Shoji, hedeflerin çok iddialı olduğunu söyledi. Shoji şunları kaydetti: “Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin ardından oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin belirlenmiş hedeflerle birlikte daha karmaşık bir yapısı var. Dünyadaki açlığı ve yoksulluğu sona erdirmek için konulan hedefler bize çok önemli referans noktaları verdi. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Paris Anlaşması’nın geçen sene kabul edilmesi açlık ve iklim değişikliğiyle olan mücadelemizde çok önemli bir ölçüt oldu.”
“800 milyon insan yatağa aç gitmek zorunda değil”
 “Bugün tüm nüfusu beslemeye yetecek kadar gıdaya sahibiz” diyen Shoji, 800 milyon insanın yatağa aç gitmek zorunda olmadığını söyledi. 2050’ye kadar nüfus artışına çözüm getirebilmek için gıda üretiminin artırılması gerektiğini vurgulayan Shoji, aynı zamanda iklim değişikliğinin etkileriyle de mücadele etmek zorunda olunduğunu kaydetti.
“İklim değişikliği toprağı, üretim sistemlerini, ekosistemleri ve su mevcudiyetini etkiliyor. Tüm bunlar üretim için çok önemli” ifadesine yer veren BM Temsilcisi, “FAO, hükümetler ve diğer paydaşlarıyla birlikte daha zorlu ve kurak, suyun az olduğu şartlarda nasıl üretim teknikleri kullanılabileceği hakkında bilgiyi geliştiriyor ve araştırıyor. Bu tekniklerden bir tanesi “Korumalı tarım”. Bunun dışında küçük ölçekli çiftçilerin üretimini desteklemek, onların ticari anlaşmalarla daha iyi pazar imkanlarına kavuşması için sosyal koruma programları uygulamak gibi daha iyi, daha kapsamlı politikaları hükümetlerle görüşüyoruz. Böylece tarımı koruyabilir, geçim kaynaklarını destekleyebiliriz. Aslında hükümetlerden, üreticilere, bilim insanlarından, uluslararası organizasyonlara ve tüketicilere dünyayı beslemek için herkesin oynayacağı bir rol var” şeklinde konuştu.
Küçük ölçekli çiftçiler iklim değişikliğinden daha çok etkileniyor
İklim değişikliğinden en çok etkilenenlerin felaketlere karşı en hassas olanlar olduğunu belirten Shoji, “Bu kesimler küçük ölçekli çiftçiler, aile çiftçileri, balıkçılar, ormancılar, toprakla uğraşan çiftçilerdir. Azalan üretimden, su kıtlığından ve yükselen sıcaklıklardan en çok etkilene gruplar bunlardır” dedi.
FAO’nun tüm dünyada özellikle kırsal nüfusun olduğu yerlerde yoksulluğu azaltmak için çalıştığını ifade eden Shoji, dünyadaki yoksul kesimlerin dörtte üçünün kırsal alanlarda yaşadığını kaydetti. Geçim kaynaklarını küçük ölçekli çiftçiler olarak üretimden kazandıklarını vurgulayan Shoji, “Bu kesimlerin hem sosyal korumaya hem de sürdürülebilir üretim yapmaları için desteğe ihtiyacı var. Daha az kaynakla, doğal kaynak yöntemi uygulanarak “Nasıl tarımsal üretim yapılır?” gibi konularda bilgiler ve eğitimler veriyoruz. Aynı zamanda tüm dünyadaki mültecilere ve yerinden edilmiş topluluklara tarımsal üretimin nasıl iyileştirileceği konusunda destek sağlıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Türkiye israf konusunda liderlik gösterdi”
Gıda kayıplarının ve israfın çok önemli bir konu olduğunu anlatan Shoji, tarımsal üretimde, hasat sonrasında ve ulaşımda yaşanan kayıpları engellemekten, sofrada ve pazarda tüketiciler tarafından israf edilmesine kadar çeşitlilik gösterdiğini söyledi.
Türkiye’nin bu konuda 2015’teki G20 Zirvesi’nde çok önemli bir liderlik gösterdiğini belirten Shoji, “FAO ve Türkiye Hükümeti gıda kayıpları ve israfı konusunda teknik bir platform kurdular. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin de bu konuda çok önemli savunuculuk faaliyetlerinin olduğunu biliyoruz” dedi.
İklim dostu tarım teşvik ediliyor
Yuriko Shoji, tarım alanında çeşitli sektörlerin sera gazı salınımına katkıda bulunduğuna işaret etti. Shoji, “Örneğin tarımsal üretim, hayvancılık, orman tahribatı sera gazı salınımlarını etkiliyor. FAO bu alanda daha fazla sera gazı salınımının olmasını engelleyen ve çiftçilere üretim imkanını veren “İklim dostu tarım” ve “Korumalı tarım” gibi uygulamaları teşvik ediyor. Bu uygulamalar Türkiye Hükümeti’nin desteğiyle Orta Asya’daki birçok ülkede uygulanıyor” ifadesine yer verdi.
“Türkiye, FAO’nun çok önemli bir kaynak paydaşı”
FAO-Türkiye Ortaklık Programı’nın genel amacı ve faaliyetleri hakkında bilgi veren FAO Türkiye Temsilcisi, Türkiye’nin FAO’nun çok önemli bir kaynak paydaşı olduğunu söyledi. Son 7 seneyi kapsayan ve 10 milyon dolar katkıyla yürütülen işbirliği programının neticelendirildiğini belirten Shoji, “Bu program kapsamında ele alınan teknik alanlar; gıda güvenliği, doğal kaynak yönetimi, genetik kaynakların yönetimi ve kırsal kalkınma gibi konular” dedi.
Shoji, şunları söyledi: “Program Orta Asya ülkeleri, Azerbaycan ve Türkiye’yi kapsıyor ve Türkiye hükümetinin, Türkiye’deki üniversitelerin ve kuruluşların değerli teknik uzmanlıklarından yararlanıyoruz. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu’yla birlikte yürüttüğümüz tarımsal üretimde kadın ve erkeklerle ilgili veri toplanmasını amaçlayan toplumsal cinsiyet ayrıştırmalı veri üzerine çok başarılı bir projemiz mevcut. Bunun için Türkiye’nin bilgisinden yararlanarak bu bilgiyi Kırgızistan, Özbekistan ve Azerbaycan’daki ülkelerle paylaştık. Bu alanda Türkiye sayesinde kaydedilen ilerleme büyük memnuniyetle karşılandı”.
“İnsanlar çok arkadaş canlısı”
İki senedir Türkiye’de yaşadığını anlatan Shoji, sözlerini şöyle tamamladı: “Benim alanımda çalışan biri için Türkiye en iyi ülkelerin başında geliyor çünkü çok iyi hizmetleri ve çok iyi bir altyapısı var. İnsanlar çok arkadaş canlısı. Aynı zamanda çok güzel tartışmalar yapabilmenize, görüş alışverişinde bulunmanıza imkan veren bir yer. Bu gibi nedenler Türkiye’de yaşamayı değerli kılıyor. Bu günlerde pek fazla zaman bulamıyorum fakat zamanım olduğunda gıda ve sebze pazarlarına gitmeyi seviyorum. Mevsimsel, güzel ve aynı zamanda lezzetli olan harika bir üretiminiz var, bu da en çok zevk aldığım şeylerden biri”.
 
FAO Yuriko Shoji Yuriko Shoji Türkiye Gıda Tarım iklim Tarımtv özel