Isparta'da fazla gül çiçeği üretiminin hem ihraç edilen gül yağı hem de üreticiye verilen gül çiçeği fiyatının düşmesine neden olacağı bildirildi.
Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'inin karşıladığı Isparta'da gereğinden fazla gül çiçeği üretiminin hem ihraç edilen gül yağı hem de üreticiye verilen gül çiçeği fiyatının düşmesine neden olacağı bildirildi.
GÜLBİRLİK Genel Müdürü Hasan Çelik, Isparta'da 2012 yılında 6 bin 500 ton gül çiçeği üretimi yapıldığını, GÜLBİRLİK olarak bunun bin 500 tonunu satın aldıkları belirterek, bundan 200 kilogram gül yağı ile 1 ton gül konkreti ürettiklerin söyledi.
Bugün dünya pazarının ihtiyaç duyduğu gül yağının 3 ile 5 ton arasında değiştiğine dikkati çeken Çelik, bu miktardan fazla gerçekleşen üretimin hem üreticiyi, hem de gül yağı ve gül konkreti ihracatı yapan firmaları olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
Dünyada gül yağı ve gül konkreti tüketiminin sınırsız olmadığı, bu nedenle gül sektöründe arz talep dengesinin çok iyi kurulması gerektiğine işaret eden Çelik, "Geçmiş dönemlerde bu dengelerin dikkate alınmaması ve fevri davranılmasından dolayı önemli sorunlar yaşandı. 7 bin ton gül çiçeği Isparta için yeterli olmasına rağmen geçmişte 12 bin tonları gördük. Bugün dünyanın yıllık rekoltesi 12 bin tondur. Bu nedenle sattığımız ince gül yağının gramı 7 bin 600 dolarlarken, o dönemde fiyat bin 200 dolarlara kadar düşmüştü" dedi.
Üreticilerin orta vadede kilogram başına alacakları birkaç kuruş fazla paranın yıllar boyu zillete mahkum edebileceğine değinen Çelik, bu nedenle üretim alanlarının dengede tutulmasının önemli olduğunu dile getirdi.
"İhtiyaçtan çok daha fazla gül çiçeği üretilmesi hem gül çiçeğinin hem de üretilen gül yağı ve gül konkreti gibi ürünlerin ihraç fiyatlarının düşmesine neden olacaktır" diyen Çelik, şunları söyledi:
"Bu karlı bir alışveriş olmayacaktır. Onun için sektörde şuna dikkat etmemizi gerekiyor; Tüketicinin uzun vadede karlı bir zirai faaliyet yapabilmesi için ülkelerin dünya piyasalarındaki ihtiyaca göre üretim politikalarını ayarlamaları gerekiyor. Isparta'nın gül üretimi 6 bin 500 yerine 8 bin ton olsaydı, üreticiye 2012'de verilen 3,16 liralık fiyatı görmek hayal olurdu. Gül yağı alan firmaların stoku, rekabet ve pazarlık gücünüzü zayıflatan bir faktördür. Türkiye'deki firmaların hiçbirisi uzun vadede bu stok maliyetlerine ve rekabete katlanma imkanına sahip değil. Bu ürünlerin ucuz fiyata satılması ve ucuz ürün alınması demektir. Bu da üreticilerin el emeklerinin ve alın terinin karşılık görmemesi anlamına gelir."
Çelik, aşırı ya da çok düşük miktardaki üretim yerine yeterli miktarda dengeli bir üretim yapılması halinde sektörde istikrarın sağlanacağını vurgulayarak, "Ani iniş ve çıkışlar, sektörde güven unsurunu kaybettirir. Güvensizlik ticari faaliyetin en büyük düşmanıdır. Onun için hem üreticilerin hakları adına hem de firmaların ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri adına dünya pazarlarını çok iyi etüt etmek, buna göre dikim alanlarını dengede tutmak lazım. Ne aşırı üretim yapmak, ne de dibe vurdurmak. Belli bir dengede gittiği zaman üreticiler de bizler de gül yağını en iyi fiyattan satabilme imkanına sahip olacağız" diye konuştu.