Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynağı Beyşehir Gölü'ne kıyısı olan mahallelerde geçimini balıkçılıkla sağlayanlar, dondurucu soğuğa rağmen buz kırarak ekmek mücadelesi veriyor. Daha çok sazan olmak üzere akbalık, levrek, kadife ve kerevit avcılığı yapan balıkçılar, gölün uzak noktalarına ağlarını seriyor.
Kış mevsiminin gelmesiyle farklı bir güzelliğe bürünen bölgede hava sıcaklığının sıfırın altında 15 dereceye düşmesiyle gölün yüzeyi buz tutarken, balıkçılar da soğuktan nasibini alıyor. Ağır şartlarda avlanmanın çilesini fazlasıyla hisseden balıkçılar, erken saatlerde açıldıkları yüzeyi buzla kaplı gölde teknelerini güçlükle ilerleterek geç saatlere kadar mesailerini sürdürüyor. Balıkçılar, yer yer 20-30 santimetre kalınlığındaki buzları ellerindeki sopalarla, ayaklarıyla veya baltalarla kırarak ilerliyor. Daha çok sazan olmak üzere akbalık, levrek, kadife ve kerevit avcılığı yapan balıkçılar, gölün uzak noktalarına ağlarını seriyor. Balıkçılar, buzların kırılamadığı aşırı soğuk sabahlarda ise kendi imkanlarıyla yaptıkları barınaktaki sobada çay demleyip havanın biraz yumuşamasını bekliyor.
Buza ve soğuğa karşı el birliğiyle mücadele
Balıkçılardan İbrahim Erdoğan, soğuk havaya rağmen geçimlerini sağlamak için göle açılmak zorunda olduklarını söyledi.
Göldeki su sıcaklığının sıfırın altında 10 dereceye kadar düştüğünü aktaran Erdoğan, "Kıyılardan başlayarak açıklara doğru göl donarak gidiyor. Kış ve buz sebebiyle biz balıkçıların da zorlu mesaisi başladı. Balıkçı arkadaşlarla istişare yapıyoruz. 3-4 gün önceden ağları toplayıp limana güvenli şekilde getirelim diyoruz. Diğer türlü gölde buzun altında kaldığı zaman çekmesi çok zor oluyor." diye konuştu.
Sabah erkenden limanda olup havanın durumunda göre açılmaya karar verdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Açılamayacak kadar soğuk olursa barınağımızda ısınarak bekliyoruz. Çayımızı içiyoruz, muhabbetimizi yapıyoruz. 'Bugün nasıl olacak, nasıl bitecek?' diye konuşup göle açılıyoruz. Sabah geldiğimizde teknelerin kenarı ve liman buz tutmuş oluyor. Bu yüzden arkadaşlarla teknelere binip yardımlaşmayla buzları kırıyoruz. Bir tekne önden açarak gidiyor, diğer arkadaşlar da takip ediyor. Akşam gelirken de yine yol kapanmış oluyor. Tekrar kırarak limana geliyoruz."
"Gölün ortasında korunak, sığınak yok"
Erdoğan, avdayken buzlar kırılamadığı zaman teknelerin gölde mahsur kalabildiğini, bu sorunu da yardımlaşarak çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Buzların kırılamayacak kadar sert olduğu günlerde göle açılmadıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 40-50 santimetre kar yağdı. Bu gölün su seviyesini 10 santimetre falan yükseltir. Bu bizim açımızdan çok sevindirici lakin göl donduğu zaman çok zorlanıyoruz. Çünkü biz ekmeğini buzdan çıkaran insanlarız. Gölün ortasında hiçbir korunak, sığınak yok. Herhangi bir acil durumda yardım isteyebileceğin kimse yok. Kıyı çok uzak olduğu için riskler de var tabii."
Balıkçılardan Cemal Erdoğan da kış aylarında balıkçılığın çok zor olduğunu vurgulayarak, "Gölün kıyıları buz tutuyor. Eskiden kayıklarımız tahtaydı, korkuyorduk. Şimdi fiber olduğundan biraz daha iyi. Buzları zorluklarla kırarak gidiyoruz. Ağımızı çekiyoruz, yeniden atıyoruz. Çok üşüyoruz.
Şartlarımız gerçekten çok ağır. 3-5 kilo balık yakalayabilirsek ne mutlu." dedi.
Beyşehir gölü
balıkçı
buz
kış
levrek
kadife
gevrek
akbalık