Yaklaşık 6 milyon kovan varlığıyla dünyada ikinci, yıllık 94 bin ton dolayındaki rekolteyle üçüncü sırada yer alan Türkiye'nin bal üretiminin, ''çözüm süreci'' ile katlanabileceği bildirildi.
Yaklaşık 6 milyon kovan varlığıyla dünyada ikinci, yıllık 94 bin ton dolayındaki rekolteyle üçüncü sırada yer alan Türkiye'nin bal üretiminin, "çözüm süreci" sayesinde, arıcıların gidemedikleri bölgelere gitmesiyle katlanacağı bildirildi.
Adana Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Otlu, arıcılığın özellikle kırsal alanlarda yaşayan aileler için iyi bir geçim kaynağı ve en önemli istihdam sahası olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kovan varlığının 6 milyon, yıllık bal üretiminin ise yaklaşık 94 bin ton olduğunu belirten Otlu, Adana'da ise resmi rakamlara göre 2011 yılında 7 bin 473 ton, geçen yıl ise 8 bin 300 ton bal üretimi gerçekleştirildiğini ifade etti.
Otlu, Adana'da birliğe üye 2 bin 215 arıcı bulunduğunu, üye olmayan arıcılar da dikkate alındığında, geçen yılki bal üretiminin tahminlerine göre 10-12 bin tona ulaştığını dile getirerek, Anadolu balının kalite bakımından her zaman dünya ülkeleri ölçeğinde revaçta olduğunu vurguladı.
Türkiye'de çok kaliteli bal üretimi yapıldığını dile getiren Otlu, "Türkiye'de 10 bin çeşit bitki tespit edilmiş. Bunun da 4 bini ülkemize özgü. Anadolu'da üretilen bal, dünyada en çok tutulan bal. Yabancı ülkeler bizim balımızı tercih ediyor. Türkiye arı sayısı bakımından dünya ölçeğinde ikinci, bal üretiminde ise üçüncü sırada. İlk iki sırada Çin ve Arjantin var. Ancak kalite bakımından dünyada birinci sırada olduğumuzu söyleyebiliriz. Ancak ihracat şartları nedeniyle Türkiye'den pek ürün gönderilemiyor" diye konuştu.
Çözüm sürecinin üretime etkisi
Türkiye'nin bal üretiminin daha da artırılamamasının, arıcıların gezginci arıcılık yapıyor olmasından kaynaklandığına dikkati çeken Otlu, arıcıların kovanlarını mevsim şartlarına göre sürekli başka bölgelere taşıdığını, bunun da maliyeti artırdığını bildirdi.
Üreticilerin yılda ortalama 15-20 bin lira nakliye parası verdiğini, ayrıca gittiği yerlerde diğer ihtiyaçları için de harcama yaptığını aktaran Otlu, şöyle devam etti:
"Bazı üreticiler parası olmadığı için istediği yere gidemiyor. Daha da önemlisi Akdeniz ve İç Anadolu ile diğer yörelerdeki arıcılarımız yıllardır terör olaylarından dolayı Güney ve Doğu Anadolu Bölgelerine gidemedi. Siirt, Şırnak, Batman, Hakkari ve Van gibi illerde çözüm süreci ile huzur ortamı sağlanması sayesinde o yörelerdeki arıcılar can güvenliği nedeniyle gidemedikleri yaylalara gitmeye başladılar. Bu yılki rekolteye onun etkisi olacak. Rekolte rakamları ise 3-4 ay sonra belirlenecek. İnşallah istikrar tam olarak sağlanır, Akdeniz, İç Anadolu bölgeleri ile diğer yerlerdeki arıcılarımız da oralara da giderse, 94 bin ton olan Türkiye bal üretimimiz tahminlere göre 180 bin tona ulaşır. Ordu ve Muğla'dan sonra en çok bal üretimi yapılan Adana'da arıcılık yapan kişi olarak, ben de o yörelere gitmek istiyorum. Çünkü arıcılarımız oralara gitme şansı elde ederse kovan başına verimimiz yükselecek. İstikrar ile balın rekoltesi de, kalitesi de artacak. Hem arıcı, hem Türk ekonomisi kazanacak."