Turunç, dezavantajlı kadınların umudu olacak

Adana'da başlatılan proje ile sosyal, ekonomik ve kültürel yönden dezavantajlı 25 kadına meslek sahibi olup aile bütçelerine katkı sağlamaları için yöresel gıda ürünlerinin yapımı ve üretimi öğretiliyor.

Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün hazırladığı ve Çukurova Kalkınma Ajansının desteklediği "Güneyin Turuncu Kadınların Umudu Projesi" kapsamında, imkanı kısıtlı kişilerin yoğun olarak yaşadığı Adana'nın güney bölümündeki kadınların istihdama kazandırılması için atölye oluşturuldu.

Adana Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle oluşturulan atölyede 18-65 yaşlarındaki 25 kadın, ilk etapta bölgede yoğun olarak yetişen ve projeye ismini veren turunç reçeli, marmelatı ve ekşisinin yapımını öğrendi.

Çilek, kayısı, şeftali gibi ürünlerden reçel yapımının yanı sıra ıspanaklı, zerdeçallı, domates ve pancarlı erişte kesimini öğrenmeye başlayan kadınlar, hem meslek ediniyor hem de aile bütçesine katkı sağlıyor.

Adana Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, "Güneyin Turuncu Kadınların Umudu Projesi" kapsamında, ortakları Adana Büyükşehir Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, KOSGEB Adana Müdürlüğü ve İl Ticaret Müdürlüğü ile dezavantajlı kadınların istihdama kazandırılması için çalıştıklarını söyledi.

Proje çerçevesinde yaklaşık bir ay önce 25 kadına eğitim verilmeye başlandığını dile getiren Tekin, sosyal, ekonomik ve kültürel yönden kısıtlı kadınlara ilk etapta bölgede yoğun olarak yetişen turuncun, kabuğundan meyvesine kadar işlenmesinin öğretildiğini kaydetti.
Oluşturulan atölyede kadınların turuncun reçel, marmelat ve ekşisini yaptığını ifade eden Tekin, çilek, şeftali gibi meyvelerin reçeliyle erişte yapımı konusunda eğitimlerin ise devam ettiğini belirtti.

Tekin, atölye çalışmaları sonrası kadınlara sertifika verileceğini ve pastane, gıda işletmesi gibi iş yerlerinde istihdamlarına imkan sağlanacağını söyledi.

Projenin sürekliliğini istediklerini dile getiren Tekin, şöyle devam etti:

"Kadınlarımız burada eğitim alıp işi öğrendikten sonra diğer kadınlar gelecek. Bunun sonunda bir kooperatifleşme olacak ve Adana'nın markası oluşturulacak. Projenin içeriği, Adana'nın en önemli değerlerinden olan turunç bitkisinin meyvelerini reçel, dış kabuklarını da aroma verici, içindeki meyve kısmının ekşi olarak değerlendirilmesi. Proje konusu dışında reçelden marmelata, erişteye bütün mamülleri üretebileceğimiz bir atölye kuruldu. Buradaki kadınlara yevmiye veriliyor, sigortaları yapılıyor. Projemiz sonunda bu kadınların hepsinin bir sertifikası olacak, pastane, gıda üretim yerlerinde çalışabilecekleri bir iş ortamı sağlanacak. Bir kooperatif kurulacak. Burada üretimi tam kapasiteyle yapıp elde edilen ürünleri pazarlayarak da kadınlarımız için döngü oluşturulacak. Kadınlarımız arı gibi çalışıp üretiyorlar. Projeyle, bu kadınlara da bir iş imkanı olmuş olacak ve herkes evine ekmek götürebilecek."
 
Proje koordinatörü ve ziraat mühendisi Burcu Danacı da proje kapsamında kadınların ilk etapta yöresel gıda ürünleri kursuna katıldığını, ardından uygulamalı girişimcilik eğitimi alacağını ve kooperatifçilik eğitimlerinin başlayacağını kaydetti.

Projeyle asıl amaçlarının kursa katılan 25 kadının kooperatifleşmesini sağlamak olduğunu dile getiren Danacı, "Kadın kooperatifleri hem sosyal hem de ekonomik olarak çok büyük katkılar sağlıyor. Kadınların kalkınmasında çok önemli rol alıyor. Burada turunç reçeli ürettik, ardından ıspanaklı, pancarlı, havuçlu, zerdaçallı, domatesli erişte yaptık. Ürünlerimizi çeşitlendirmeye devam edeceğiz. Göçle gelen kesimin yoğun olarak yaşadığı Adana'nın güney bölgesinden kadınlar, bu ürünlerin satışıyla kalkınacak, kooperatif kurulunca hepsinin hayatı değişecek." diye konuştu.

İki çocuk annesi Duygu Kızıldede (36), kurs sayesinde yöresel gıda ürünlerinin yapımını öğrenerek çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak istediğini belirtti.

Eşinden ayrı olduğunu aktaran Kızıldere, projeyle kooperatifleşerek bu işi devamlı yapmak istediğini söyledi.

Suna Çetin (42) de daha önce yöresel ürünleri evinde yaparak internet üzerinden satışını gerçekleştirdiğini dile getirdi.

Proje sayesinde bu işi en iyi şekilde öğrenmeye çalıştığını vurgulayan Çetin, "Burada turunçla başladık, erişte ve reçelle devam ediyoruz. Daha önce evde üretip internet üzerinden satış yapıyordum. Bu proje benim daha büyük hayalimi gerçekleştirmeye umut oldu. Artık daha büyük düşünmeye başladım. Hedefim, buradaki arkadaşlarla kooperatifleşerek güçlenmek ve maddi olarak kendi ayaklarımızın üzerinde durup daha büyük olanaklar sağlamak." dedi.

Üç çocuk annesi Nuray Gözügüzel (49) ise eşinin ayakkabı imalatçısı olduğunu ancak çalışmadığını, kurs sayesinde aile bütçesine katkı sağlayacağını dile getirdi.