Uludağ Üniversitesi Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu, atçılık sektörüne at antrenörleri kazandırıyor.
Uludağ Üniversitesi Mennan Pasinli Atçılık Meslek Yüksekokulu, atçılık sektörüne at antrenörleri kazandırıyor. 5 öğretim görevlisinin bulunduğu yüksekokulda öğrenciler, teorik derslerini bitirdikten sonra soluğu atların yanında alıyor. Öğrenciler, uygulamalı dersler sayesinde atları dinlemeyi ve anlamayı öğreniyor. Yüksekokuldan mezun olan at antrenörleri ise atlı spor kulüpleri ve hipodromlarda görev yapabiliyor. Aynı zamanda antrenörlerin bir yıllık formasyon ile veteriner olma imkanı da bulunuyor.
Birinci sınıf öğrencisi Eda ATAR, her gün okul çıkışı atların yanına geldiğini ve tımarını yaptığını belirterek, "Bayanlar bu işi yapamaz diye bir şey yok. Ben mesela bu atın her sabah tımarını yapıyorum. Ahır bakımını yapıyorum. Bunlar önemli şeyler. Tımarın ata çok faydası var. Mezun olduktan sonra antrenör olarak devam etmek istiyorum" dedi. Öğrencilerden Şeyda Kaçan ise, kendi bakımından çok atların bakımına önem verdiğine dikkat çekerek, " Günlük tımarını yapıyorum. Egzersizlerini yapıyoruz. Kaslarının soğuması için sürekli gezdiriyoruz. Kendimden çok ona bakıyorum. Üzerinde lekesi veya çamur var mı diye. Normalde ben kendime o kadar bakmıyorum" şeklinde konuştu. Beden eğitimi öğretmenliği mezunu olan ve atlara merakından dolayı bu bölüme geçtiğini anlatan Yiğit Tepeoğlu ise, "Atın üzerindeyken kendimi güvende, aynı zamanda güçlü ve özgür hissediyorum. Bu çok büyük bir özgürlük. Heyecan ve tehlikeyi barındırıyor" diye konuştu. Mennan Pasinli Meslek Yüksekokulu'nun Müdürü Prof. Dr. Kamil Seyrek İntaş ise, okuldan mezun olan at antrenörlerinin asla işsiz kalmayacağını ifade ederek, "Şu anda okulumuzda 16 öğrencimiz var. Bunların 5'i kız, 11'i erkek öğrenci. Öğrencilerimiz atlarla iç içe uygulamalı bir şekilde eğitim görüyor. Şu anda bu alanda ülkemizde yetişmiş, bilgili insan çok az. Dolayısıyla işsiz kalmalarının söz konusu olacağını düşünmüyoruz" ifadelerini kullandı. Öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş ise, kızların erkeklere göre atlarla daha fazla empati kurduğuna dikkat çekerek, "Bayanlar atları daha iyi anlıyor. Onlarla daha iyi iletişime geçiyor. Belki annelik duygusu ile ilgili. Bakmak, ilgilenmek ve korumak gibi. Bizim bayan öğrencilerimiz de güzel yetişirse, yurt dışından bayan seyis ithal etmeye gerek kalmayacak" dedi.