Uzmanlara göre; yaşlı kişilerde su içmek için susamayı beklemenin hayati tehlikelere yol açabileceği hatta ölümle sonuçlanabileceği bildirildi.
Uzmanlara göre; yaşlı kişilerde su içmek için susamayı beklemenin hayati tehlikelere yol açabileceği hatta ölümle sonuçlanabileceği bildirildi.
Giresun Üniversitesi (GRÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, insan vücudunun önemli bir kısmını suyun oluşturduğunu, insanların genellikle suyu susadığı zaman içtiğini ve bunun çok yanlış olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Küçükarslan, yeni doğan bebeklerin vücut ağırlığının yüzde 92'sinin, çocuk yaşı ilerledikçe yüzde 75'inin, erişkin yaşa geldikçe yüzde 60-65 civarındaki kısmının sudan oluştuğunu ifade etti.
Özellikle hastalığı olan yaşlılarda yüzde 5'ten fazla su kaybının yaşamsal tehditlere yol açabilecek sorunlara neden olabileceğini ifade eden Küçükarslan, şöyle konuştu: "Yaşlı insanlardaki susama merkezinin reseptörlerinde susuzluk hisleri daha geç ortaya çıkmaktadır veya bu kişiler susuzluk hissetmemektedirler, bu nedenle sıvı kaybına çok daha maruz kalınmakta ve hayati tehlikelerle sonuçlanabilecek durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum kendi zihinsel aktivitesindeki azalma dolayısıyla da olabilir. Hastalarda eğer bir böbrek fonksiyon bozukluğu, yaşla ilgili bir fonksiyon kaybı varsa bu küçük miktarlardaki sıvı dengesinde oynamalar kişinin ölümüne kadar giden sonuçlara yol açabilir."
Sıvı kaybının kalp krizine neden olabileceğini anlatan Küçükarslan, "Her şeyden önemlisi sıvısı azalmış kan, yani yoğunluğu artmış kanın damardaki lezyonlu bölgelerde kalarak bir takım kalp rahatsızlıklarına, iskemi dediğimiz bozukluklara yol açması çok daha kolaylaşmaktadır" diye konuştu.
Küçükarslan ayrıca, normal bir erişkinin günde iki buçuk litrelik bir sıvı atımı gerçekleştirirken iki buçuk litrelik de bir alım yapmak zorunda olduğunu sözlerine ekledi.