Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesine yönelik yürütülen "Alt Bölge Hazırlama" çalışmaları tamamlandı.
Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında bölgede tarihi eserlerin yanı sıra endemik bitki türleri tespit edildi.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi (BKİ) Başkanı Sadrettin Karahocagil, yaklaşık 60 yıl önce Suriye sınırına "güvenlik" gerekçesiyle yerleştirilen mayınların temizlenmesinin Suriye'deki iç karışıklık nedeniyle sekteye uğradığını söyledi.
Bölgenin bir gün mutlaka temizleneceğini ve kendilerinin de buna hazır olduğunu ifade eden Karahocagil, mayından temizlenecek alanların işletmesine ilişkin bazı modeller hazırladıklarını ve Harran Üniversitesi ile (HRÜ) "Alt Bölge Hazırlama" çalışması yaptıklarını kaydetti.
Mayınlı arazilerdeki bütün varlıkların kayıt altına alındığını belirten Karahocagil, çalışmayla ilgili raporun çıktığını ve kısa süre sonra kendilerine teslim edileceğini vurguladı.
Bölgede çok özel endemik ürünlerin tespit edildiğini ve ileride belki endemik ürün müzeleri yapılarak turizme kazandırılacağını anlatan Karahocagil, şu anda bütün alanın işletme modelini geliştirdiklerini söyledi.
Karahocagil, çalışmaların 3 boyutlu sisteme aktarıldığını ve arazilerin temizlenmesiyle ülke ekonomisine önemli katkı sunulacağını belirtti.
HRÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve proje sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da Suriye sınırındaki mayınlı arazilerde ciddi toprak potansiyelinin bulunduğunu ve söz konusu arazinin yıllardır tarım sektöründe kullanılmadığını anlattı.
Çalışmalarda Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'taki mayınlı arazinin 584 kilometre uzunluğunda ve 19 bin 88 hektar olduğunun belirlediğini ifade eden Prof. Dr. Çullu, bu arazilerin de yüzde 84'lük kısmının yüksek tarımsal potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Mayınlı alan ve yakın çevresinde 62 kültürel miras ortaya konulduğunu ve bunların arasında 3 antik kentin yer aldığını hatırlatan Çullu, uzun zamandır kullanılamayan arazilerin endemik bitki varlığının da gözler önüne serildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Çullu, mayınlı alanlardaki incelemelerinde birçok endemik bitki ve tarihi eserlerin korunduğunu da gözlemlediklerini ifade etti.