Tarım ve Orman Bakanlığı 12 Mayıs Uluslararası Dünya Bitki Sağlığı Günü etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bakan yardımcısı Ahmet Gümen Bakanlık olarak mücadelede doğal yöntemleri yaygınlaştırmayı amaçladıklarını belirtti. Etkinlik alanında stant açan Bakanlık birimleri ve özel sektör temsilcileri zirai ve biyolojik mücadele için geliştirdikleri ürünleri tanıtma fırsatı buldu. Program kapsamında “Küresel İklim Değişikliğinin Bitki Sağlığı Üzerine Etkileri” çalıştayı da düzenlendi.
Haber: Neslihan AKTAŞ Kamera: Mustafa COŞKUN Fotoğraf: İbrahim BAĞCI
Tarım teşkilatı bitkilerin sağlığını korumak için çalışıyor…
Uluslararası Dünya Bitki Sağlığı Günü etkinliği geniş bir katılımla Tarım ve Orman Bakanlığı Mehmet Akif Ersoy Toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Çiftçileri bilgilendirmeyi önemsediklerini vurgulayan Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen, alternatif mücadele yöntemlerine destek verdiklerini belirterek: “Bakanlık olarak her yıl zararlılarla en etkin mücadeleyi vermek için gerek sahada gerekse eğitim ve yayınlarla çiftçilerimizi bilgilendiriyoruz. Zararlılarla mücadelede doğa dostu yöntemleri ve sistemleri mücadele sürecimize entegre ediyoruz. Geçtiğimiz yıl 137 milyon tonla Cumhuriyet tarihinin üretim rekorunu gerçekleştirdik. Bitki sağlığı konusunda mücadelemiziz etkin şekilde sürdürdüğümüz taktirde nice rekorlar kıracağımızdan şüphemiz yok.”
Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Ersin Dilber de bitki sağlığının tarladan sofraya üretimin her aşamasında sağlanmasının önemine dikkat çekti.
Bitki sağlığı faaliyetlerinin yürütülmesinde insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması gerektiğini dile getiren Genel Müdür Dilber; “Ülkemizde 2023 yılında Cumhuriyet tarihinin en yüksek üretim rakamlarına ulaşılmış, 70 milyar dolar tarımsal hasılasıyla Avrupa'da birinci dünyada da ilk 10 içerisinde önemli bir sıraya yükselmiştir. Aynı zamanda da 31 milyar dolarlık tarımsal ürün ihracatımızda bu manada önemlidir. Bu üretim sırasında bitkisel üretimi sınırlayan üretimi kısıtlayan zararlı organizmalar nedeniyle gıda güvencesine yönelik riskler her geçen gün artmaktadır. Gıda Ve Kontrol Genel Müdürlüğünün temel görevi, tarladan sofraya güvenilir gıda arzını sağlamaktır. Bu amaca yönelirken tarladan sofraya, çiftlikten çatala kadar gıda zincirinin bütün aşamalarına yönelik politikalar üreterek, gerekli denetim, kontrol ve rehberlik faaliyetlerimiziz de yürütmekteyiz. Ülkemizde yaklaşık 4 buçuk milyon dekar alanda entegre zararlı yönetimi uygulamakta entegre ve kontrollü ürün yönetimi kapsamında da ürünlerin analizlerini yapıp güvenilir pestisit kalıntısız ürünler üretmekteyiz. Kimyasal mücadeleyi alternatif yöntemlerden biri olan biyolojik ve biyoteknik mücadele uygulamalarımız yaygınlaştırmak için destekleme ödemeleri yürütmekteyiz Biyolojik ve biyoteknik mücadele desteğini 2010 yılından beri uygulamaya başlamış olup bugüne kadar toplamda 258 milyon lira destek vermişiz. Eğitim ve farkındalığı artırmaya yönelik çalışmaktayız.
2022 yılında “Bitki Sağlığı Eğitim Ve Farkındalık Yılı” demiştik. 2023’ü “En Son Çare Kimyasal Mücadele” yılı dedik. Bu yıl da hepsini bir torbaya koyduk ve dedik ki “Entegre Mücadele Yılı”. Tüm yaptığımız çalışmaları entegre prensibinde, mecbur kalmadığınız takdirde kültürel önlemler, biyolojik mücadele gibi daha çevre dostu uygulamaları önceleyen bir yıl olarak ilan edip çalışma mottomuz ve çalışma disiplinimizi bu eksende sürdürmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
Etkinlik alanında Bakanlığa bağlı kurumların ve özel firmaların açtığı stantlar da ziyaretçilerin ilgisini çekti.
İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, özel sektör işbirliğiyle geliştirdikleri makineyi Tarım TV aracılığıyla tanıttı. Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen’in de ilk ziyaret ettiği stant İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü standı oldu.
Zirai mücadelede teknolojiyi başarılı bir şekilde kullanmayı sağlayan yerli ve milli makineyi İl Müdürü Mustafa Şahin şöyle anlattı: “Bakanlığımız ve özel sektör işbirliğiyle geliştirilmiş olan bir cihaz. Bu uygulamayla istediğimiz anda farklı lokasyonlarda kurmuş olduğumuz Akdeniz meyve sineği tuzaklarıyla ilgili sayım yapabilmek için telefondan o bölgedeki istasyona girdiğimiz zaman tuzağa girmiş olan böceklerin sayımını yapabiliyoruz. Sistem tuzağa yeni düşenleri sayarak bize bilgi vermiş oluyor. 30’a yakın bu şekilde istasyonumuz var ve bunların kurumla bağlantısı var. Asıl hedefimiz popülasyonu düşürebilecek, kimyasal dışında yöntemlerle mücadeleyi yapabilmek.”
Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü de zararlılarla mücadelede hem teknolojiyi hem de doğal yöntemleri kullanmaya öncelik veriyor. Bilinçli kullanıldığında ilaçların kalıntı bırakmayacağını kaydeden Enstitü Müdürü Ayşe Özdem, “Özellikle biyolojik, biyoteknik, alternatif mücadele yöntemleri üzerine çalışmalarımız var. Tarımda 4.0 kapsamında ‘Tarkopter’ isimli bir ilaçlama makinesi geliştirdik. Hepimizin hedefi daha az ilaç kullanımı, daha fazla faydalı böcek kullanımı.” dedi.
Ürün yelpazesinin geniş olduğu illerden Diyarbakır’da faaliyetlerini sürdüren Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bölge tarımı için önemli rol oynuyor. TAGEM bünyesinde araştırma projeleri yürüttüklerini dile getiren Enstitü Müdürü Ayhan Öğreten, üretimde kayıplara yol açan hastalık ve zararlılarla mücadelede çiftçilerin desteklediklerini söyledi.
Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar bitki sağlığına bağlı ürün kaybını en aza indirmek için her zaman sahada üreticinin yanında olduklarını belirterek; “Bakanlığımızın imkânları ve yerel kaynaklarla yürüttüğümüz biyoteknik projelerle zirai mücadele yapmaktayız. Sıfır kalıntı hedefiyle bu yolda yürüyoruz.” şeklinde konuştu.
“Entegre Mücadele Yılı” ilan edilen 2024 yılında bitkileri en sağlıklı halleriyle gelecek nesillere aktarmak için çalışmalar sürüyor.
bitki sağlığı günü
biyolojik
biyoteknik
zirai mücadele
ilaç
faydalı böcek
tarım ve orman