Yerli ‘boz sığır’ın pazar değeri arttırılacak

30 January Thursday, 2014
Anadolu’nun yerli sığırlarından biri olan ve Türkiye'de daha çok Ege ve Trakya Bölgesi'nde yetişen Boz Sığır ırkının pazar değeri artırılmaya çalışılıyor.
Yerli ‘boz sığır’ın pazar değeri arttırılacak

Anadolu'nun yerli sığırlarından biri olan ve Türkiye'de daha çok Ege ve Trakya Bölgesi'nde yetişen Boz Sığır ırkının pazar değeri artırılmaya çalışılıyor.

Marmara ve Ege bölgelerine has yerli "boz" sığır ırkının neslinin korunması ve pazar değerinin arttırılması amacıyla Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü çalışma başlattı. Çalışmalarda, coğrafi işaretleme kavramı ile mega kentlerde yaşayan tüketicilerin 'Boz sığır' ırkı konusunda bilinçlendirilmesi amaçlanıyor.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. İhsan Soysal, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü FIL-IDF Ulusal Komite Üyesi Prof. Dr. Alper Yılmaz, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Muhittin Özder, Edirne'nin Enez ilçesine bağlı Çandır köyünde yetiştirilen boz sığırları inceledi.

Yerli hayvan ırklarından boz ırkının Anadolu'ya özgün genetik kaynağı olduğunu ifade eden Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Soysal, boz sığırın çeşitli kaynaklarda Plevne sığırı diye adlandırıldığını kaydetti.

Boz ırkın, diğer ırklar gibi, seleksiyon sürecine maruz kalamadıklarından bütün genetik potansiyelini sergileyemediklerine belirten Soysal, araştırmaların yerli hayvan ırklarının özgün genetik değerinin buna emsal gösterilen çeşitli yabancı ırklardan üstün olduğunu gösterdiğini söyledi. Prof. Dr. Soysal, tüketicilerin bu ırkların değerini bilmesi gerektiğini vurguladı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Tarımsal Araştırma Genel Müdürlüğü'nün, dünyadaki eğilime paralel olarak yerli hayvan genetik kaynaklarını koruma çalışması başlattığı belirten Prof. Dr. Soysal, amaçlarının aynı ırktan boğalar kullanılarak ırkın saflığını devam ettirmek olduğunu ifade etti.

Boz ırkın, doğal koşullara ve hastalıklara direnç gösterdiğini söyleyen Soysal, değerlendirilemeyen bitkisel artıkların bu ırk tarafından değerlendirildiğini anlattı.

Prof. Dr. Soysal, boz ırkı coğrafi işaretleme ile Türkiye ve dünyaya daha iyi tanıtmak gerektiğini söyleyerek, tüketicilerin boz ırkın et ve süt kalitesi hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Tüketicilerin bu ırktan bihaber olduğunu ifade eden Soysal, batı ülkelerinde et pazarlamasının buna göre yapıldığını anlattı.

Üreticilerin yerli hayvan ırkları kullanarak organik üretim yapmaları ile kentteki tüketicinin bu lezzetli ürünlere ulaşabileceğini kaydeden Soysal, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni bölümü ve diğer paydaşlarımızla birlikte bu ırkların genetik çeşitliliğini, bunların ürünlere işlenmesini sürdürebilmek için çalıştıklarını anlattı.

Prof. Dr. Soysal, Devletin bu konularda destek verdiğini ama tüketici bunun farkına vardığı zaman ürünlerin değerinin artacağını sözlerine ekledi.