"İklim Değişikliği Ekseninde Geleceğin Tarımı Çalıştayı" Antalya’da gerçekleştirildi. Çalıştayda özel açıklamalarda bulunan Tohum Yetiştiricileri Alt Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler tohumculuk sektörüne ilişkin önemli tespitlerde bulundu. Güler, Türkiye’nin tohum üretiminin 8 kat arttığını, dışa bağımlılığın da söz konusu olmadığını belirtti.
Tohum Yetiştiricileri Alt Birliği (TYAB) Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler, Türkiye'nin 93 ülkeye tohum ihraç ettiğini belirterek, "20 yılda lig atlayan Türkiye tohumculuk sektörü, çok kısa zamanda da ithalatı karşılamada yüzde 100'e ulaşacaktır. İnancımızı kaybetmeyelim." dedi.
Aynı zamanda Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Üyesi de olan Güler, tohum sektörünün üretimini son 20 yılda 8 kat artırdığını söyledi.
Türkiye'nin tohum sektöründe güçlü olduğunu, devrim niteliğinde adımlar attığını aktaran Güler, ülkenin bu alanda ihracat fazlası veren hale geldiğini dile getirdi.
Geçen yılki rakamlara göre tohum ihracatının 190 milyon dolar, ithalatının da 170 milyon dolar civarında olduğunu anlatan Güler, rakamların son derece önemli olduğunu bildirdi.
Güler, sektörün sürekli gelişme kaydettiğini belirterek, "Tohumda 93 ülkeye ihracat yapan ülke haline geldik. 1980'lerde 'Biz kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyiz.' derlerdi, bugün bunun koca bir yalan olduğunu görüyoruz. Çünkü o dönem ithalatı karşılama oranımız yüzde 22'ydi. Bugün bütün bitkisel ürünleri de içine katarsanız yüzde 80-85'lere kadar geldik." ifadelerini kullandı.
Bunun yeterli olmadığını vurgulayan Güler, özellikle patates, ayçiçek, mısır ve pancarda eksikliklerin bulunduğunu kaydetti.
Eksikliklerin giderilmesi noktasında da yoğun çalışma yürütüldüğüne değinen Güler, "20 yılda lig atlayan Türkiye tohumculuk sektörü, çok kısa zamanda da ithalatı karşılamada yüzde 100'e ulaşacaktır. İnancımızı kaybetmeyelim." diye konuştu.
"Yerli tohumda yüzlerce çeşit geliştirildi"
Üreticinin iştahlı, devletin gerekli desteği verdiğini, özel sektörün de dinamik bir yapıya sahip olduğunu anlatan Güler, bu hedefi de gerçekleştireceklerine yürekten inandıklarını söyledi.
Güler, yerli tohum konusunda da yüzlerce çeşit geliştirildiğine dikkati çekerek, "Gelecekte, susuzlukla, verim kayıplarıyla karşı karşıyayız. Buna yönelik önlemler şimdiden alınmaya başlandı. Gerek devlet enstitülerinde gerekse özel sektörde ciddi tescil çalışmaları var." dedi.
Tohumculuk sektörünün, "hibrit tohum yararlı mı zararlı mı, GDO'lu üretim var mı yok mu?, İsrail tohumu ithalatı" konularında zaman zaman haksız eleştirilere maruz kaldığını aktaran Güler, uzman olmayan kişilerin yaptığı açıklamalar nedeniyle kamuoyunda kafa karışıklıkları oluştuğunu dile getirdi.
"Türkiye tohumda hiçbir ülkeye bağlı değil"
Bu tür tartışmaların bir kenara bırakılıp, üretimi artırıcı, kırsalı güçlendirici, gençleri kırsala özendirici politikalar üzerinde çalışmak gerektiğini vurgulayan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail tohumunun ithalattaki payı yüzde 4. Yani 12 milyon dolar civarında. 170 milyon doların içerisinde 12 milyon doları konuşuyorlar. Ayrıca biz İsrail'e de ihraç ediyoruz. Eskiden hep derlerdi, 'İsrail tohumuna bağlıyız' yok öyle bir şey. İnsanları gıdadan, üretimden uzaklaştırmanın şehir efsanesi. Hiçbir ülkeye bağımlılığımız söz konusu değil. Ülkenin ihtiyaçlarına göre ithalat yapan bir ülkeyiz. Onun haricinde bağımlı olduğumuz ülke ya da ülkeler yoktur."
Türkiye'de GDO'lu üretene ve ithal edene yönelik kanunlarla sabitlenmiş cezaların olduğuna işaret eden Güler, "Türkiye'de GDO üretimi yoktur. Asla GDO'lu üretim tüketilmiyor, tüketicimiz rahat olsun, tohum sektörüne güvensin." dedi.
Güler, gençlerin kırsaldan uzaklaşmaması ve üretime teşvik edilmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
tohumculuk
Antalya
çalıştay
tarım orman