Bakan Eker, Türkiyenin süt üretiminde dünyada Çin\'i izleyerek ikinci sıraya yerleştiğini belirterek, hayvan hastalıklarına yönelik destekleri ve hayvan varlığında gelinen durum hakkında önemli açıklamalar yaptı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "21 Mayıs Dünya Süt Günü" dolayısıyla basın mensupları ile bir araya gelerek Süt Üretim ve Tüketiminde değer zinciri sonuç bildirgesini açıkladı. Son 8 yılda 21 Mayıs Dünya Süt Gününün daha çok şenlik düzeyinde kutlandığını belirten Bakan Eker, Soma'daki acı hadise sebebiyle bu yıl toplantı yapmak suretiyle bilgilendirme yapmak istediklerini kaydetti ve başsağlığı diledi. Dünya süt üretiminde son 10 yılda 604 milyon tondan 751 milyon tona ulaştığını ifade eden Eker, şöyle devam etti: "AB ülkelerinde üretimde bir değişim yoktur. Buna karşı Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye gibi ülkelerde ciddi oranda artış olduğunu biliyoruz. Türkiye'de toplam süt üretimi 10 yıllık süre içerisinde 8,4 milyon tondan 18,2 milyon tona bir artış var ve bu alanda dünyada aktörlerin değiştiğini görüyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti son 10 yıl içerisinde 10'uncu sıradan 3'üncü sıraya yükseldi. Buna karşı Türkiye'de 10 yıl önce 20'nci sıradaydı ve şuan Türkiye AB'nin 3'üncü, dünyanın da 9'uncu büyük üreticisi haline geldi. Çin'den sonra dünyadaki bu alanda en büyük gelişmeyi sağlayan ülkedir."
Geçen yıl AB'ye süt ve süt ürünleri ihracatına başlandığını belirten Eker, ülkede tarım ve hayvancılıktaki gelişmelerle son 11 yılda 24 bin yeni çiftlik kurulduğunu anlattı.
Eker, "Türkiye toplam tarım bütçesinin yüzde 4'ünü hayvancılığa ayırıyordu. Miktar olarak yüzde 4, 2002 yılında 83 milyon liraya tekabül ediyordu. Bu destek bu yıl 2,2 milyar liraya çıktı. Esas bütün mesele buradaki bakış açısının değiştirilmesidir. Üretimine, ıslahına, verimliliğine, hastalıkla mücadelesine çok ciddi katkı sağlıyor. Destekleme kalemlerine çok ciddi artış getirdik" diye konuştu.
Sokak sütçülüğüne yönelik soru üzerine Eker, şöyle konuştu:
"Sokak sütçülüğü Türkiye'nin gerçeği ama şehirleşmeyle birlikte muhakkak surette toplumca hepimizin buna karşı durması lazım. Çünkü menşeini bilmiyoruz. Bir denetim mekanizmasından, kontrol mekanizmasından geçmiyor. O nedenle bunun işlenmesi, kontrol edilmesi, sağlıklı bir denetim mekanizmasının oluşması önemli."
Türkiye'de bugün üretilen 18 milyon tonun 8 milyon tonunun sanayide işlendiğini belirten Eker, gıda konusunda enformatik kirlilik yaratılmaya çalışıldığını, konunun uzmanı olmayanların zihin bulandırdığını ifade etti. Eker, sütün sokakta satılmasına sadece ticari rekabete aykırı olduğu için değil, toplum sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu için de karşı olduklarını vurguladı.
Eker, "Çiğ süt fiyatı ile ilgili olarak revizyon olabilir mi. Et ve süt kurumu yeniden yapılanarak piyasaya doğrudan müdahale edecek bir yapıya kavuşacağını söylediniz. Önümüzdeki döneme ilişkin bununla ilgili somut bir plan var mı?" sorusuna ise şu cevabı verdi: "Süt fiyatları ile ilgili olarak Bakanlık olarak hakem rolümüz var. Üretici, sanayici tarafını buluşturuyoruz ve konsey toplanıyor. Kendi aralarında bir fiyatta anlaşılıyor ve o fiyat onun üzerinden sağlanıyor. Haziran ayında konsey tekrar toplanacak ve süt fiyatları ile ilgili fiyatın ne olacağı hususunda onlar karar verecek. Et ve Süt Kurumu ile ilgili ana statü de ön gördüğümüz şey şu; Diyelim ki süt arzında ciddi bir artış var ve bunun piyasadan çekilmesi lazım. Bu et için de süt için de. Daha önce bakanlık eliyle bir şekilde yaptığımız süt tozu uygulamasının bir benzerini ve başka bir ürün olarak bunu piyasadan çekmek suretiyle piyasayı regüle edecek veya tersi bir durum. Piyasa da süt arzında sıkıntı var, arz yeterli değil. Bu defa da yine bu elde ki ürünleri piyasaya vermek suretiyle düzenlemeler yapacak."