Toros Dağları'nın eteklerinde yaşayan Varsak Türkmenleri, teknolojiden uzak atalarından miras geleneklerle tarım ürünleri yetiştirip doğal yaşam sürüyor. Bütün işlerini imece usulü yapan köylüler hayvancılık dışındaki tüm üretimlerini ihtiyaca yönelik gerçekleştirdikleri için ürün satışı yapmıyor.
Aladağ ilçesinde Toros Dağları'nın eteklerinde yaşayan Varsak Türkmenleri, atalarından miras geleneklerle tarım ürünleri yetiştirip doğal yaşam sürüyor.
Kent merkezinden yaklaşık 130 kilometre uzaklıktaki Aladağ ilçesine bağlı 554 rakımlı Karahan köyünün sakinleri, yüzyıllar öncesinden kalan atalarının kullandığı ilkel tarım yöntemleri ile organik tarım yapmayı sürdürüyor.
Arazi koşullarının da olumsuz etkisiyle ekinlerini kara saban kullanarak eken köylüler, harmanlarını da düven adı verilen yöntemle kaldırıyor. Bütün işlerini imece usulü yapan köylüler, hayvancılık dışındaki tüm üretimlerini ihtiyaca yönelik gerçekleştiriyor.
Araç kullanımının yoğun olmadığı köyde yaşayan yaklaşık 50 ailenin fertleri, ulaşım dahil tüm işlerini katırlarla gerçekleştiriyor, gelişen teknolojiye karşı koyamasalar da tüm ürünlerini organik yetiştiriyor.
Köylüler, sınırlı tarım arazileri ve kısıtlı imkanlar nedeniyle ticari amaçlı üretim gerçekleştiremiyorlar.
Teknolojik gelişmelerden ve çağın nimetlerinden yararlanmanın gerekli olduğuna inanan Varsak Türkmenleri, ancak yediklerinin bozulmaması gerektiğini ifade ediyor.
Karahan sakinlerinden Bekir Sert, ilçe ve köyü birbirine bağlayan yolun 2000'li yılların başında yapıldığını belirterek, bulundukları yerin coğrafi koşulları nedeniyle tarım üretimini "tek saban" ve katırla yaptıklarını, harmanların da "düven"le kaldırdıklarını anlattı.
Son yıllarda buğdayda verimin düşmesi nedeniyle gübre kullanmaya başladıklarını belirten Sert, "Ancak sebze ve meyvelerde kesinlikle gübre kullanmıyoruz" dedi.
Köydeki doğal yaşamın kıymetini genç nesillerin bilmediğini ifade eden Sert, gençlerin genellikle kentlerde yaşadığını, köyde ise yaşlıların kaldığını kaydetti.
Köyü hakkında araştırmalar yaptığını söyleyen İbrahim Sert ise burada insanların halen kapalı bir toplum halinde yaşadığını söyledi. Burada yaşayan insanları şanslı bulduğunu ve işlerin imece usulü ile yapıldığını kaydeden Sert, yardımlaşmanın had safhada olduğunu ifade etti.