Şanlıurfalı bir çiftçi, tesadüfen bulduğu jeotermal su kaynağı Karaali’yi "sera bölgesi" yaptı. Organik sebzelerin topraksız tarım yöntemiyle yetiştirildiği bölgede jeotermal seracılık giderek yaygınlaşıyor.
GAP'ın (Güneydoğu Anadolu Projesi) önemli bir bölümünün hayata geçirilmesiyle tarım ve hayvancılığın gelişim gösterdiği bölgede, son yıllarda seracılıkta da ilerleme katedildi.
Karaali bölgesinde 2000 yılında bir köylünün arazisinde bulunan jeotermal su sayesinde bölgede seracılık yapılmaya başlandı. Başlangıçta küçük bir alanda kurulan serada gerçekleştirilen deneme ekiminden başarılı sonuçlar alınması birçok firmanın bölgede yatırım yapmasını sağladı.
Jeotermal seralarda topraksız tarım tekniğiyle üretilen, başta salkım domates ve diğer sebzeler, yurt dışına ve yurt içindeki farklı bölgelere gönderilmeye başlandı. İç mekan süs bitkilerinin de yetiştirildiği ve zamanla 500 dekara ulaşan jeotermal sera alanının, 2023'e kadar 5 bin dekara çıkarılması hedefleniyor.
Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (SERA BİR) Başkanı Müslüm Yanmaz, Şanlıurfa'da jeotermal enerji, güneş, tarım arazisi ve işçi sıkıntısı olmadığını söyledi.
Seracılığın bölgede tarımsal istihdama ciddi katkı sağladığına işaret eden Yanmaz, şöyle konuştu:
"Tarımda en yüksek verimi elde edebileceğimiz bir sistem var. Teknolojik seralar, güneş ve jeotermal kaynakları birlikte kullanıyoruz. İhracat yapabileceğimiz en önemli kalemlerden bir tanesi olan seracılığı bu anlamda doğru sektörde doğru yerde doğru kaynaklarla yatırımcılara açacağız. Jeotermal anlamda rezervi ortaya çıkarmak için çalışıyoruz. Karaali bölgesinde bir saha çalışması yaptık, diğer yetkililerle bölgede 2 bin dekar civarında bir sera kurulumuyla ilgili rezerv çalışmasını başlatıyoruz. Bu çalışmayla bölgede minimum 2 bin dekar seracılık faaliyetlerine başlayacağız. Şu an 500 dekar seramız var, 2023'e kadar 5 bin dekar alanda topraksız tarımın yapıldığı jeotermal seralar olmasını hedefliyoruz."
Bölgede tarımsal üretim yapan İbrahim Kılıç ise Karaali bölgesinin seracılıkta önemli bir yere geldiğini dile getirdi.
Yatırım imkanlarının sektördeki girişimcileri cezbettiğini aktaran Kılıç, "Seralar artık yatırımcıları cezbediyor ve talebin arttığını görebiliyoruz. Seralarda yüzde 90 domates, biber ve çiçek üretiliyor. Ürünler genellikle iç piyasaya ve yurt dışına gönderiliyor." şeklinde konuştu.
Ziraat mühendisi Sevim Yıldız ise son iki yılda seracılıkta bir durgunluk yaşansa da teşviklerle bir hareketlilik ve artış olacağını düşündüğünü kaydetti.
Bölgede daha önce mevsimlik tarım işçisi olarak başka kentlere gitmek zorunda kalan yöre insanı, yaygınlaşan seralar sayesinde kendi tarlalarında çalışma imkanı buluyor. Söz konusu sektör özellikle kadın istihdamına da ciddi katkı sağlıyor.
Jeotermal suyun kaplıca özelliği taşıdığı bölgede seracılığın yanı sıra sağlık turizmi de gelişiyor.
GAP
Çiftçi
jeotermal enerji
sera
Şanlıurfa