Türkiye'de sadece Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde yetiştirilen, ''Pazaryeri boncuğu'' adıyla tescillenen fasulyenin hasadına başlandı.
Bilecik çevresinde yetişen ve 50-60 yıllık geçmişe sahip fasulyenin, ilk yıllarda sınırlı miktarda gerçekleştirilen ekimi, bugün yaklaşık 2 bin dekar alanda yapılıyor. İlçe rakımının yüksek ve hava sıcaklığının fazla olmaması fasulyeye ayrı bir lezzet verirken, kılçıksız ve dış yüzeyinin parlak olması nedeniyle tercih ediliyor.
Pazaryeri Ziraat Odası Başkanı Hasan İpar, yaptığı açıklamada, Türkiye'de sadece Pazaryeri'nde yetiştirilen şerbetçiotu bitkisine alternatif olacak yegane ürünün "Pazaryeri boncuk fasulyesi" olduğunu ve ilçe halkının da giderek fasulye ekimine ağırlık verdiğini söyledi. Oda olarak üreticilere, tüketiciye güven vermeleri için "Mecbur kalmadıkça zirai ilaç kullanmayın" uyarısında bulunduklarını anlatan İpar, "Tüketicinin sağlığı bizim için her şeyden önce gelir. Neredeyse hiç kimyevi madde kullanılmadan üretilen fasulyemizin yüzde 80'i organik, sağlık ve hijyen yönünden garantili. Bizim fasulyemizi bir kere yiyen bir daha zaten başka fasulye almaz ve bağımlısı olur. İstanbul gibi büyük hallerde 'Pazaryeri boncuk fasulyesi' bitmeden başka fasulyelerin satışı bile yapılmıyor" diye konuştu.
"Tüketiciler dikkat etsin"
İpar, ürünlerinden emin olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Özellikle tüketicilere çağrıda bulunuyorum; pazarda her gördüğünüz fasulye 'Pazaryeri boncuğu' değildir. Bizim fasulyemiz düğüm düğümdür, üzeri parlaktır, kılçık yoktur. Satan kişilere de baksınlar, fasulyenin fiyatlarına baksınlar, eğer çok ucuzsa kesinlikle bizim ürünümüz değildir. Biz burada toptancılara 3 liradan veriyoruz. Bizim amacımız tüketiciye güvenerek yiyebileceği sağlıklı bir ürün, üreticiye de üç beş kuruş kazanç sağlamaktır." Mevsim normallerin üzerindeki sıcaklıkların fasulyeyi etkilediğini, bunun en sevdiği sıcaklık derecesinin 25-27 derece olduğunu belirten İpar, "Sıcakların 30 derecenin üzerinde seyretmesi çiçeklerinin kurumasına ve veriminin düşmesine sebep oldu. Buna rağmen her yıl kadar bol olmasa da yeterli miktarda ürünümüz var. 7 yaşından 80 yaşına kadar herkes rahatlıkla kullanabilir" değerlendirmesinde bulundu.
"Pazaryeri boncuğu" olarak tescillendi
İpar, 5 yıl önce Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne oda olarak boncuk fasulyesinin her bölgeye hitap edebilmesi için "Pazarcık boncuğu" ismiyle tescili için başvuruda bulunduklarını anlattı. İsmi "Pazaryeri boncuğu" olarak tescillenen fasulyenin, Marmara ve İç Anadolu bölgelerindeki büyük hallerde aranılan bir ürün olduğu ifade eden İpar, şunları kaydetti: "Üreticimiz, sebze üretiminde yavaş yavaş alternatif ürünlere geçmek zorunda. Çiftçimiz, 40 yıldır Türkiye'de sadece ilçemizde üretilen şerbetçiotu ekimi yaparak geçimini sağlıyordu fakat alıcının tek, verilen fiyatların yetersiz olmasından dolayı üretici zarar etmeye başladı. 'Pazaryeri boncuğu ve malçlı çilek'in alternatif ürün olmasıyla belki de çiftçimizin gelecek yıllarda tamamen bu ürünlere ağırlık vereceğini tahmin ediyoruz."
"Aroması en lezzetli ürün"
İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Necmettin Yoldaş da "Pazaryeri boncuk fasulyesi"nin 4 yıl önce Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından numuneler alınıp teste tabi tutulduğunu hatırlatarak, daha sonra tescili yapılan ürünün pazara sunulduğunu aktardı. Yoldaş, bu fasulyenin kırıldığı zaman birbirinden rahatlıkla ayrılarak kılçık bırakmadığını, tanelerinin belirgin ve son derece lezzetli bir aromaya sahip olduğunu ifade ederek, "Bu yıl ilçemizin adıyla özleşen fasulyemiz, yaklaşık 2 bin dekar alanda 180 ton civarında ürün alınmaktadır. Pazar piyasası olarak özellikle İstanbul'a gönderilmekte, bununla birlikte Bursa ve Eskişehir illerine de pazarlanmaktadır. Fasulyenin tescillenmesiyle tohumu sertifikalandırılabilir ve pazar piyasasında ismiyle anılabilir. Bu da daha fazla rağbet görmesi anlamına gelir" değerlendirmesinde bulundu.