İsotun zahmetli serüveni

25 October Tuesday, 2011
Şanlıurfa'da bölge insanının vazgeçilmez damak tatlarının başında gelen isot uzun ve zahmetli bir sürecin ardından sofralara geliyor
İsotun zahmetli serüveni

İlkbahar aylarının son günlerinde ekilip, yazın yapılan sulamanın ardından sonbaharda vatandaşlar tarafından tarlalardan toplanan biberler, kamyonlarla satılacakları hale getiriliyor. İsot hazırlayarak geçinen aileler tarafından satın alınarak, evlere veya bahçelere götürülen biberler, burada yıkandıktan sonra saplarından ve çöplerinden arındırılıyor. Elle parçalandıktan sonra yerlere serilen naylonların üzerinde bekletilen biberler gün içerisinde ters yüz edilerek güneşte tamamen kuruması sağlanıyor. Birkaç gün içerisinde rengi koyulaşan ve daha sonra makinelerde çekilerek pul biber haline getirilen isot, zeytinyağıyla harmanlanarak o eşsiz tadı ve parlaklığını kazanıyor. Genellikle kadınların çabasıyla yürütülen işlemlerin ardından pazara sunulup, yıl boyunca küçük ev işletmelerin ya da baharatçıların tezgahlarını süslen isotun kilosu, kalitesine göre 15 ile 30 TL arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Sırrın Mahallesi'nde boş tarlalarda kurulan çadırlarda isot temizleme ve satışı yapan Zeliha Taş, bir çuval biberi 3 - 3,5 TL karşılığında temizlediklerini belirtti. Taş, her yıl 3 ay boyunca pul biber ve salçalık biber hazırlığı yaptıklarını ve onlarca kadının çadırlarda çalışarak tonlarca isot ve salçalık biber çıkardığını anlattı. Sarayönü Caddesi'nde yıllardan beri baharatçı dükkanı işleten Ömer Özdemir de kaliteli isotun kilosunun 30 TL'ye kadar alıcı bulduğunu söyledi. Yöre halkının genellikle isot ve salçalık biber ihtiyacını her yıl kendi imkanlarıyla karşıladığını, Şanlıurfa dışında yaşayanlara isot satışı yaptıklarını anlatan Özdemir, her yıl yüzlerce kilo isot ve salçalık biberi Türkiye'nin değişik kentlerine ve hatta kargoyla yurt dışına bile gönderdiklerini söyledi.