İstanbul’da bir firmadaki görevlerini bırakan genç çift memleketlerinde tarımla uğraşmaya başladı. Şirkette yaşadıkları anlaşmazlık Tülin ve Yusuf Ziya Şahin çiftinin yeni bir hayata başlamasına vesile oldu. Gıda firmasındaki işlerini bırakan Şahin çifti, Giresun'da ailelerine ait boş araziye çilek serası kurdu. Onlar şimdi hem üretip kazanmanın hem de şehirdeki kaostan uzaklaşmanın huzurunu yaşıyor.
Tülin ve Yusuf Ziya Şahin çiftinin İstanbul’dan Giresun’a uzanan macerası birçok kişinin hayalini süsleyen bir hikaye.
Giresun'da ailelerine ait boş araziyi değerlendiren çift, iki yıldır çilek yetiştirerek geçimini sağlıyor.
İstanbul'da gıda üzerine faaliyet gösteren bir şirkette 10 senesi yönetici olmak üzere 20 yıldır çalışan Yusuf Ziya Şahin (44), başka bir ilde görevlendirilmesinden kısa süre sonra işinden ayrıldı.
Aynı şirkette 18 yıldır çalışan eşi Tülin Şahin'in (42) de işi bırakmasıyla çift, Giresun'un Görele ilçesine yerleşti.
Büyük şehre dönmek istemeyen ve memleketlerinde ne iş yapacakları konusunda araştırmalara başlayan çift, ilçe merkezinde aileden kalma boş araziyi çilek üretimi için değerlendirdi.
Yaklaşık 130 bin lira maliyetle 240 metrekare alanda çilek serası kuran çift, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden 20 bin lira hibe aldı.
İlk yıl bir ton üretim yapan, bu yıl da 2 ton çilek üretimi hedefleyen Şahin çifti, ürettikleri ürünü pastane, kafe gibi iş yerlerinin yanı sıra yöredeki vatandaşlara satıyor.
Seranın bulunduğu alandaki boş araziye de yaklaşık 150 metrekarelik çilek serası kurmayı planlayan çift, otomasyonlu sisteme geçerek üretim miktarını artırmayı hedefliyor.
Yusuf Ziya Şahin, çalıştığı şirketin Trabzon'daki şubesine transfer olduktan üç ay sonra anlaşmazlık nedeniyle işinden ayrıldığını söyledi.
Farklı bir şirkette çalışmak yerine memleketlerinde hem tarım yaparak gelir elde ettiklerini hem de boş araziyi değerlendirdiklerini belirten Şahin, "Yetiştirdiğimiz çileklerde geri dönüşler iyi olunca biz de mutlu olduk. Tabi çilekte belli başlı olmazsa olmazlar var, özellikle topraksız tarıma yöneldim ve serayı kurdum. Şehir dışından bu konuda danışmanlık hizmeti aldım." dedi.
Tarımla uğraştığı, kendi işini yaptığı için psikolojik olarak rahatladığını ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
"Yanlışı da doğruyu da kendimden biliyorum burada ama iş hayatında öyle değil. İş hayatında sürekli bir raporlama vermen gerekiyor. Olumsuz raporda geri dönüşler sert oluyor, mevcut işimizi bırakmamızın en başta sebebi de buydu. Tarım yaparak bir ürünü meydana getirmek, olgunlaştırmak hoşuma gidiyor. Çileği tüketmeyi çok fazla sevmiyorum ama bunu üretmek, tadının iyi olmasını sağlamak, bunu da insanların beğenmesi beni mutlu ediyor. İki yıldır da bu işi sürdürüyoruz."
Şahin, farklı bir şirketten teklif geldiğini ancak büyük şehre dönmeyeceğinin altını çizerek, "Bizim için artık büyük şehre dönüş daha çok yıkım olacaktır. Çocuklar da buraya alıştı. Burada yeni bir hayata başladık. Şu an yine fırsat olsa dönmeyi yine düşünmem, burada başarılı olacağımıza inanıyorum." diye konuştu.
İleride bu işi geliştirmeyi düşündüklerini anlatan Şahin, farklı seralarda farklı ürünler de yetiştirmeyi planladıklarını belirtti.
Şahin'in eşi Tülin Şahin de daha önce stresli bir işte çalıştığını ifade ederek, çilek serasında patronun da işçinin de kendisinin olduğunu söyledi.
Şu an çok daha rahat çalıştıklarını kaydeden Şahin, "Tekrar bir şirkette çalışmak bizi gerçekten daraltırdı, şu an gerçekten her şey çok iyi. Büyük şehirden buraya gelmek, kaos ortamından kopup burada küçük bir yerde yaşamak güzel. Özellikle bu pandemi döneminde çok şanslı olduğunu hissettim. Her şey elinizin altında olmuyor ama internet aracılığıyla her şeye ulaşılabiliyor." şeklinde konuştu.
Şahin, kalabalıktan uzak olduklarını belirterek, "Trafik yok, istediğim yere yürüyerek gidebiliyorum o yüzden güzel. Tarım ve toprakla uğraşmak bizi rahatlatıyor." ifadesini kullandı.
giresun
atıl arazi
çilek
sera
destek
genç çiftçi
tarım ve orman