Osmanlı şerbetleri genç girişimcilerle yeniden hayat bulacak

11 December Wednesday, 2013
Kaybolmaya yüz tutan geleneksel kültür ve el sanatlarını gelecek kuşaklara aktarmak için kurulan Adana Olgunlaşma Enstitüsü, Osmanlı şerbetlerini yaşatmak için çalışma başlattı.
Osmanlı şerbetleri genç girişimcilerle yeniden hayat bulacak

Geçmişten günümüze kadar bilinen maddi kültürümüzü yaşatma ve tanıtıp gelecek nesillere aktarma görevini titizlikle sürdürmeyi amaçlayan Adana Olgunlaşma Enstitüsü, geçmişte çok fazla tüketilen, sağlıklı, lezzetli ve serinletici özelliğiyle bilinen Osmanlı şerbetlerinin yapımını öğrenmek ve öğretmek için turizmci gurme Erol Altun'u davet etti.

Adana Olgunlaşma Enstitü'sünden eğitim gören genç girişimcilerden gelen talep üzerine Osmanlı şerbetleriyle ilgili bir çalışma yapmak istediklerini belirten Altun yaptığı açıklamada, öğrencilerin öz kültürümüzde bulunan fakat kaybolan Osmanlı şerbetleriyle ilgili talebi çok yerinde bulduğunu söyledi.

Altun, burada eğitim gören öğrencileri şerbet yapımının ince teknikleri ve geleneksel teknikler konusunda bilgilendirmenin kendisini de heyecanlandırdığını ifade etti.

İlk olarak gül, yeşil elma şerbetleri ve demir hindi, zencefil, karanfil, hibuskus, tarçın gibi yaklaşık 10 çeşit baharattan oluşan bir şerbet yapımını öğreteceğini belirten Altun, şunları söyledi:

"Yeşil elma şerbetinde malzeme olarak 2 yeşil elma, yarım kilogram toz şeker, 2 litre su ve nane kullanılır. Elmalar kabuğu soyularak dörde bölünür. Çekirdekleriyle birlikte derin bir tencereye atılır. Sırasıyla su, elma kabuğu ve şekeri kaynadıktan sonra da nane ilave edilir. 10 dakika kaynadıktan sonra ocaktan alınan şerbet, soğuyuncaya kadar tencerenin kapağı kapalı şekilde bekletilir. Daha sonra ince delikli bir tülbentten süzülür."

Osmanlı mutfak kültüründe baharatın çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Altun, demir hindi denilen baharatın aslında Hindistan ve Arap yarımadasında yetişen bir erik ağacı olduğunu, Osmanlı topraklarında yetişen erikler ve meyveler olduğunu ve bunlardan da şerbet, şurup ya da reçel yapmanın mümkün olduğunu dile getirdi.

Adana Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü İkbal Kalın ise, kurumlarının her zaman ilklere imza atan, yenilikçi ve araştırmacı olduğunu kaydetti. Daha önceki dönemlerde de hep ilklere ve "en"lere imza attıklarını anlatan Kalın, "Şimdi de Osmanlı şerbetlerini dillendirmek, öğrenmek ve öğretmek istedik. Osmanlı şerbetlerinin farklı tarzlarda, kadehlerde ve zarflarda sunumları yapılıyordu. Bu şerbetin orijinal kadehlerini de hazırladık ve o şekilde sunmaya çalıştık" diye konuştu.