Organik çay üretimi artıyor

02 February Thursday, 2017
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de organik çay üretiminin giderek önem kazandığını belirtti.
Organik çay üretimi artıyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de organik çay üretiminin giderek önem kazandığını belirterek, "2010-2015 döneminde organik çay alanlarımız 10,2 kat artarak, 3 bin 555 dekardan 36 bin 133 dekara çıktı." ifadesini kullandı.

Bayraktar, yazılı açıklamasında, çayın en fazla tüketilen içeceklerin başında geldiğini belirtti.

İçerdiği dolayısıyla çayın güçlü antioksidan olduğunu vurgulayan Bayraktar, çay tüketiminin bazı hastalıkların görülme riskini azalttığının öne sürüldüğünü anımsattı.

Çayın sınırlı sayıda ülkede yetiştirildiğine dikkati çeken Bayraktar, "Çin, Hindistan, Kenya, Sri Lanka, Vietnam ve Türkiye, dünyada 38 milyon dekar alanda üretilen 5,56 milyon ton çayın yüzde 82’sini gerçekleştirilmektedir. Çin'in yüzde 38'lik payla birinci olduğu çay üretiminde, Hindistan yüzde 21,7 payla ikinci, Kenya yüzde 8 payla üçüncü, Sri Lanka yüzde 6,1 payla dördüncü, Vietnam yüzde 4,11 beşinci, Türkiye yüzde 4,08 payla beşinci sırada yer aldı." ifadesini kullandı.

Bayraktar, Türkiye'de üretilen çayın yüzde 65,5'inin Rize'de, yüzde 22,2'sinin Trabzon'da, yüzde 10,4'ünün Artvin’de, yüzde 1,9'unun Giresun'dan sağlandığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Karadeniz'in doğu kıyılarında yetiştirilen çay, ekolojik şartlar nedeniyle kış aylarında kar altında kalmaktadır. Bu doğal özellik dünyada Doğu Karadeniz kıyılarından başka hiçbir bölgede bulunmamaktadır. Gerek ekolojik, gerekse coğrafi koşullar nedeniyle bu bölgede çay bitkisi üzerinde hiçbir suretle kimyasal ilaçla mücadele yapmaya gerek duyulmamaktadır. Tarım ve sanayinde kimyasal ilaç ve katkı maddesi kullanılmadan üretilmesi çayımızı daha değerli hale getirdiği gibi organik çay tarımı için de önemli bir avantaj sağlamaktadır. 

Ülkemizde organik tarımın öncülüğü Çaykur tarafından yapılmaktadır. 2010-2015 döneminde organik çay alanlarımız 10,2 kat artarak, 3 bin 555 dekardan 36 bin 133 dekara çıktı. Organik tarım metoduyla üretilen yaş çay miktarımız ise 34 bin 483 tona ulaştı. Ülkemizdeki çayın yüzde 2,6'sını organik yetiştiricilikle üretilen çaylar oluşturdu. Bu artışta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Çaykur tarafından organik tarımın geliştirilmesi için yapılan çalışmalar ve verilen desteklerin büyük katkısı olmuştur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2016 yılında organik çay üreten üreticilere dönüm başına 100 lira destek verilmektedir. Organik tarımın geliştirilmesi bakımından Çaykur tarafından da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verilen destekten bağımsız olmak üzere kilogram başına 1 lira 73 kuruş destek verilmektedir." 

Küresel ölçekte çay alanlarının yüzde 1,65'nin organik tarıma ayrıldığını, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 4,3'e ulaştığını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

"Dünya çay üretiminde ilk sırada yer alan Çin'de toplam çay alanının yüzde 2,3'ünde, Kenya'da yüzde 0,08'inde, Sri Lanka'da ise yüzde 0,15'inde organik tarım yapılmaktadır. Türkiye, dünyadaki organik çay alanlarının yüzde 5,75'ini barındırıyor. Çay tarımının yapılmadığı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri başta olmak üzere dünyada organik ürünlere olan talebin yüksekliğinin, organik çay yetiştiriciliğinde önemli bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Organik çay üretiminin yaygınlaştırılmasıyla birlikte bu avantaj fırsata çevrilebilecektir. Bu avantajın değerlendirilebilmesi için organik çay üretimine gereken önem verilmelidir." 

 Organik tarımın, ürünün hiçbir uygulama yapılmadan kendi haline terk edilmesi anlamına gelmediğini vurgulayan Bayraktar, bunun farklı ilkeler öngören, dikkat, bilgi, özveri ve sıkı bir disiplin gerektiren bir tarım şekli olduğunu belirtti.

Bayraktar, organik üretimde kimyevi gübre ve ilaç kullanılmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Başta sertifikasyon masrafları olmak üzere bazı faktörler organik tarımı diğer üretim metotlarından ayırarak, özel ve masraflı kılmaktadır. Doğal olarak bu durum fiyatlara da yansımaktadır. Market raflarında 1 kilogram geleneksel yöntemlerle üretilen çay 20 lirayken, organik çay 45 liraya satılıyor. Organik çayın fiyatı konvansiyonel çaydan 2,25 kat daha pahalıdır. Her ne kadar çeşitli tanıtım ve bilinçlendirme çalışmalarıyla organik tarımının önemi tüketicilere anlatılsa ve farkındalık oluşturulsa bile yüksek fiyat sıkıntısı aşılamadığı takdirde tüketim gelir seviyesi yüksek gruplarla ve ihracatla sınırlı kalacaktır. Organik ürünlerin daha geniş kitleler tarafından tüketilebilir hale getirilmesi organik tarımının daha da gelişmesini sağlayacaktır. Sektörün daha gelişmesi açısından organik tarıma gereken önem verilmelidir."