Şanlıurfa'dan 12 yıl önce mevsimlik işçi olarak Aksaray'a gelen İbrahim Çumçüdür, yanında çalıştığı çiftçinin de desteğiyle Alanyurt köyünde kendi çilek bahçesini kurdu.
Mevsimlik işçi olarak geldiği Şanlıurfa’da kendi çilek bahçesini kurarak Alanyurt köyündeki diğer çiftçilere de örnek oldu.
12 yıl önce mevsimlik işçi olarak Aksaray'a gelen İbrahim Çümçüdür, genellikle çilek fidesi üretimi yapılan Alanyurt'ta, meyve üretiminin de yapılabileceğini düşündüğünü ve kendi bahçesini kurduğunu anlattı.
Çumçüdür, 2006'da ailesiyle tarlalarda çalışmak için Aksaray'a geldiğini söyledi.
Genellikle çilek fidesi üretimi yapılan Alanyurt'ta mevsimlik işçi olarak çalışırken, bölgede meyve üretiminin de yapılabileceğini düşündüğünü belirten Çumçüdür, şöyle konuştu:
"(Kendi işimi yapabilir miyim) diye düşündüm. Yanında çalıştığım üreticiye danıştım. O da 'neden olmasın' dedi. Elimizden tuttu. İşin püf noktalarını anlattı. Bahçeyi kurarken de destek verdi. 'Bölgede bu işi başlat, bir ilk olsun' dedi. Belli bir sürede bu işi öğrendikten sonra 2009 yılında 7 dekarlık bahçemizi kurarak, meyve üretimine başladık. Bizden sonra birkaç üretici daha çilek bahçesi kurdu."
Kardeşleri ile işe başladığını, zamanla işletmesini büyüttüğünü anlatan Çumçüdür, "Küçük bir alanda geniş aile ile işe başladık. Bölgede çileğin gayet güzel yetiştiğini, patates ve pancara göre daha iyi bir ürün olduğunu görünce seneden seneye üretim alanını arttırdık. 6 kardeşimin her birinin 15-20 dekar çilek tarlası oldu. Toplamda 90-100 dekar arazide çilek yetiştiriyoruz." diye konuştu.
Çumçüdür, ürettikleri çileğin kaliteli olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çilek Aksaray'da iyi yetişen bir meyve. Belki tonaj olarak verim az olabilir ama aroma ve lezzet olarak Aksaray'da yetişenlere 'yayla çileği' diyebiliriz. Civar ilerden gelen müşterilerimiz, Mersin, Adana ve Antalya gibi sıcak bölgelerde yetişen çileklere göre lezzet ve aromasının çok daha iyi olduğunu söylüyor. Adana'da sıcaklığın yükseldiği dönemde çilek üretimi bitiyor. Bu dönemde buradan o bölgelere çilek gönderiyoruz. Bunun yanında Niğde ve Nevşehir'e de çilek gönderiyoruz. Başka illerden de talep var ama yetişebildiğimiz ancak bu kadar."
Çilek üretiminin yoğun çalışma temposu gerektiren zahmetli bir iş olduğuna dikkati çeken Çumçüdür, şunları kaydetti:
"Çilek bahçesi ilk kurulumunda zahmetli ve masraflı bir iş. Önce ürünün altına 'naylon malç' dediğimiz bir örtü seriyoruz. Bunu, meyveler çıktığında toprağa değmesin ve altından ot gelmesin diye yapıyoruz. Damlama sulama kurulumu da yapıyoruz. Bitki yetişene kadar meşakkatli bir çalışma gerektiriyor. Meyve yetiştikten sonra çilekçinin saati olmaz. Sabah 5 gibi işe başlarız, akşam 9-10’a kadar çalışırız. İşçilerimiz ise sabah 7'de gelip, akşam 5'te bırakır. Çilek çiçeği bebek gibidir. Bebeğin bakım saati olur mu, gece de kalkabilirsiniz gündüz de. Sabah erken saatte de olabilir. Biz sulamayı gündüz sıcakta yapmıyoruz. Gündüz sulayınca yan etkisi olabiliyor. En doğrusu aksam serinliğinde sulamak."
Çumçüdür, sadece kışın birkaç ay memleketlerine gittiklerini dile getirerek, "Martta gelip temizlik, budama gibi işlemleri yapıyoruz. Yanımızda 12 kişi çalıştırıyoruz. Bazen 5-6 işçi ile takviye edebiliyoruz. Aile olarak 12 kişi çalışıp, işçilerimizle buradan ekmek yiyoruz." ifadelerini kullandı.
Çilek bahçesinde çalışan Fadime Kara ise "Bozcayurt köyünden gelip, akşama kadar burada çalışıyoruz. Çilek toplayarak ekmeğimizi kazanıyoruz. İşimiz çok güzel. Hem vatandaşlar için meyve topluyoruz hem de çocuklarımızın geleceği için emek veriyoruz." dedi.
aksaray
çilek üreticisi
mevsimlik işçi