Liselilerin emekleriyle tarladan sofraya

Bursa’da meslek liseliler tarlada yetiştirip restoranda pişiriyor.

Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin tarım alanı öğrencileri tarafından öğretmenleri gözetiminde sebze ve meyve üretiyor.

Yetiştirilen ürünlerin bir kısmı, yiyecek ve içecek hizmetleri alanındaki öğrencilerce mutfakta lezzetli yemeklere dönüştürülerek, "Hamidiye Sofra" adıyla hizmete açılan okulun restoranında gelenlere servis ediliyor.

Öğretmenleri gözetiminde üretilen sebze ve meyvelerden hazırlanan reçel, meyve kurusu, ayçiçeği yağı, zeytinyağı, tarhana gibi ürünler okul ve bazı marketler ile internet üzerinden de satışa sunuluyor.

 
“Tarladan tabağa”

Okul müdürü Ali Cihan, tarımsal ve hayvansal üretimde kimyasal ilaç, koruyucu ve katkı maddesi kullanmadıklarını, doğal ürünleri "tarladan tabağa" anlayışıyla misafirlerine sunduklarını söyledi.

Halka açık restoranda öğretmenlerin de hizmet verdiğini belirten Cihan, "Serpme kahvaltısından pizzasına, pidesine, mantısına, her türlü alakart servis yapılan bir restoran burası. Okulda ürettiğimiz ürünlerin yüzde 70'ini burada misafirlerimize sunuyoruz. Öğrencilerimiz uygulamalı eğitim kapsamında burada staj yapıyorlar. Satışlar ve misafirlerimizden elde edilen gelirler, döner sermaye kapsamında öğrencilerimize harçlık olarak geri dönüyor. Hem öğreniyorlar hem de harçlıklarını kazanmış oluyorlar." diye konuştu.

Cihan, restoranın yoğun ilgi gördüğünü, özellikle geçen yıl yaz aylarında çok hareketli günler geçirdiklerini dile getirdi.

Sebze ve meyvelerin okuldan taze şekilde satış imkanının da olduğunu anlatan Cihan, "82 ticari ürün vasfında Tarım ve Orman Bakanlığı denetiminde olan, bazı marketlerde de satışa sunulmuş gıda ürünlerimiz var. Misafirlerimiz soğuk sıkım zeytinyağı, taş değirmende sıkılmış geleneksel ayçiçeği yağı, reçel türleri, sirkeler, erişte, tarhana gibi tamamen doğal ürünlerimizi satın alabiliyor." dedi.

Cihan, misafirlerin ve çocuklarının sertifikalı antrenörler eşliğinde at biniciliği eğitimi de alabildiklerini ifade etti.

Gelecek nesil üreticiler için ilham kaynağı olmayı amaçladıklarını vurgulayan Cihan, "Konum olarak şehrin ortasında ama doğanın tam içindeyiz. Stresten uzak, ailesiyle güzel ve huzurlu bir gün geçirmek isteyen vatandaşları güvenilir, 133 yıllık bir eğitim kurumunda misafir ediyoruz. Öğrencilerimizi burada uygulamalı eğitimle eğitirken işin doğrusunu öğreterek üretimde bulunmalarını arzuluyoruz." ifadesini kullandı.
 
“Çocuklarımızla rahatlıkla gelebiliyoruz”

10'uncu sınıf öğrencisi Ender Karakuş, restorana gelen ve açık manejde ata binmek isteyen çocuklara yardımcı olduklarını aktardı.

Atlarla arasının iyi olduğunu kaydeden Karakuş, "At binmeyi bilenler serbest şekilde gezebiliyor ama bilmeyenlere hocamız veya biz yardımcı oluyoruz, yanlarında dolaşıyoruz. Onlara yardımcı olmak ve atlarla vakit geçirmek zevkli bir duygu. Hem eğlenceli hem de rahatlatıyor. Herkese tavsiye ederim." şeklinde konuştu.

Restorana ailesiyle gelen Tuğba Soyutürk de bir okulun böyle girişiminin olmasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.

Şehrin içindeki okulun yeşil alanıyla kendileri için de iyi bir seçenek olduğunu belirten Soyutürk, "Ürünleri çok kaliteli. Kendileri üretiyorlar ve doğal. Bu da çok önemli bizim için. O yüzden bizim için tercih sebebi. Çocuklarımızla rahatlıkla gelebiliyoruz. Güzel organizasyonlar yapılıyor. Ayrıca tarihi bir okul. Müdürümüzün, öğretmenlerimizin bu marka değerine sahip çıkması çok değerli. İnşallah böyle yerlerin sayısı artar." değerlendirmesinde bulundu.