TÜBİTAK destekli \'\'Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması\'\' projesi kapsamında 3 yıl önce klonlanan sığırların çiftleşmesinden, sağlıklı bir buzağı dünyaya geldi.
TÜBİTAK destekli ''Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması'' projesi kapsamında 3 yıl önce klonlanan sığırların çiftleşmesinden, sağlıklı bir buzağı dünyaya geldi. Buzağıya "Cemre" adı verildi.
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sezen Arat yaptığı açıklamada, sayıları yavaş yavaş azalan Anadolu sığır ırklarını, klonlama teknolojisiyle doğaya kazandırmak amacıyla TÜBİTAK tarafından desteklenen bir proje yürüttüklerini söyledi.
Proje kapsamında Türkiye'nin ve dünyanın ilk klon "Anadolu Boz Sığırları"nı 2009 ve 2010 yıllarında ürettiklerini belirten Arat, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi çiftliğinde bakılan Türkiye'nin ilk klon buzağısı Efe’nin artık 4,5 yaşını dolduran yetişkin bir boğa olduğunu kaydetti. Arat, yine aynı üniversitede bulunan Ece, Ecem ve Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesinde doğan ve fakülte çiftliğinde bakılan Nilüfer ve Kiraz adlı birbirinin genetik kopyası olan dört dişi klon buzağının da dördüncü yaşlarını doldurduğunu belirtti.
Arat, klonların yavru almak amacıyla çiftleşme programına alındığını ve ilk yavruların klon olmayan boğaların tohumlamasından elde edildiğini anımsattı. Sadece anneleri klon olan "Kardelen" ve "Karakız" adlı buzağıların bir yaşını doldurduğunu; bu yavruların klon dişilerin sağlıklı nesiller üretebileceğini gösteren ilk bulgular olduğunu vurgulayan Arat, şöyle devam etti:
"Projede en önemli sonuç geçtiğimiz hafta klon 'Efe' ve 'Ecem'in sağlıklı bir dişi buzağısının doğmasıyla elde edildi. 'Cemre' adı verilen buzağı, ülkemizde iki klondan doğan ilk ve tek canlı oldu. Dolayısıyla o ırk tamamen yok olsa bile, gen bankasındaki hücrelerimizi kullanarak bir ırkı geriye getirebileceğimiz ve ondan da sağlıklı bir nesil oluşturabileceğimizin sinyallerini almış olduk."
Klonlama Çalışmalarıyla İlgili Yeni Proje
Arat, TÜBİTAK'a, klonlama çalışmalarıyla ilgili yeni bir proje sunduklarını da söyledi. Klonların yavrularını izlemek, onlardaki genetik değişikliklere bakmak, sütlerini incelemek ve normal hayvanların sütleriyle karşılaştırmak için yeni bir proje hazırladıklarını vurgulayan Arat, şunları kaydetti:
"Şu anda dünyanın birçok yerinde, özellikle gelişmiş ülkelerde klonlama çalışmaları belki normal üretim programlarına sokulabilecek. Bu yönde çalışmalar devam ediyor. Bu teknoloji sadece yerli ırklar için kullanılmıyor. Aynı zamanda daha üstün özelliklere sahip etçil ya da sütçül ırkların genetik olarak ıslah edilmiş ırkların sayısının arttırılması, örnek bir sürünün oluşturulması için de kullanılıyor."
Arat, gıda zincirine girmeden önce klonlanan hayvanların normal hayvanlarla aynı olduğunu göstermek gerektiğini, klonlama üzerinde çalışan ülkelerin bu yöndeki çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.