Elazığ'ın Baskil ilçesinde Karakaya Baraj Gölü kıyısında kayısı bahçesi bulunan üreticiler, birçok yörede ürünlerin zirai dondan etkilendiği bu yılı kazançlı kapatmayı umuyor.
Elazığ'ın Baskil ilçesinde Karakaya Baraj Gölü kıyısında kayısı bahçesi bulunan üreticiler, birçok yörede ürünlerin zirai dondan etkilendiği bu yılı kazançlı kapatmayı umuyor. Yöredeki üreticiler, diğer bölgelere göre ürününün bol olmasının ve fiyatların yükselmesinin sevincini yaşıyor.
Türkiye'nin kuru kayısı üretiminin yaklaşık yüzde 20'sinin karşılandığı Baskil'deki üreticilerden Musab Abiç, Lutan köyündeki bahçesinde kayısı üretimiyle uğraştığını söyledi.
Yaşadıkları yörede Karakaya Baraj Gölü'nün oluşturduğu mikroklima etkiden dolayı kayısı ağaçlarının mart ayı sonundaki zirai dondan etkilenmediğini belirten Abiç, barajdan uzak iç ve yüksek kesimlerdeki kayısı bahçelerinde yemek için dahi kayısı bulunmadığını, yörelerinde ise verimin gayet iyi olduğunu ifade ederek, "Bölgemizde çok şükür kayısılar yanmadı. Kayısının yanmaması bizim için bir mucizedir. Üstüne kayısının fiyatı da 30-35 liraya kadar yükseldi" diye konuştu.
Abiç, geçen yıl ortalama 4-5 liradan satılan kuru kayısının fiyatının bu yıl 6-7 katına çıkmasından dolayı kendilerini çok şanslı gördüklerini belirterek, diğer bölgelerde zirai don nedeniyle kayısısı yanan üreticiler adına ise üzgün olduklarını ifade etti.
Bahçesinden geçen yıl 12 ton kayısı elde ettiğini, bu sene ise 8 ton civarı ürün beklediğini aktaran Abiç, bu yılki 8 tonun getirisinin geçen seneki 40 tonuna eşdeğer olduğunu vurgulayarak, "8 ton ürün, kilosunu ortalama 25 liradan hesaplarsak 200 bin lira gibi bir rakam yapıyor. Bir memur 10-20 sene çalışsa benim 1 yılda kazandığım bu parayı kazanamaz. Yani şu an kayısı, bizim için Milli Piyango'dan çıkan bir ikramiye gibi oldu. Şükürler olsun, bu para bizim için az bir para değil. İnşallah her yerde ürün olduğu zaman da böyle para eder de insanımız mağdur olmaz" şeklinde konuştu.
Kayısı hasadının geçen yıl olduğu gibi bu sene de ramazan ayına denk geldiğini dile getiren Abiç, kayısı bahçelerinde kavurucu sıcağın altında oruçlu çalışmanın kendilerini çok zorladığını ancak orucun sevabını düşünerek ve emeklerinin karşılığını alıyor olmanın mutluluğuyla bu zorluğun üstesinden geldiklerini sözlerine ekledi.