Hayata tutunmak için üretiyorlar!

27 June Wednesday, 2012
Van’da geçen yıl meydana gelen deprem felaketinin ardından el sanatlarına yönelen genç kızlar, üreterek hayata tutundular
Hayata tutunmak için üretiyorlar!

Haber: Elif YILDIRIM Kamera: Tolga URUN Van'da geçen yıl meydana gelen deprem felaketinin ardından el sanatlarına yönelen genç kızlar, üreterek hayata tutundular. Van'ın yöresel kilimlerini dokuyarak depremin kötü anılarını unutmaya çalışan maharetli kızlar, el emeği göz nuru üretimleriyle yeni bir hayata adım atmış oldular. Depremzede kızlar, İstanbul Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı işbirliğinde hayata geçirdiği Van Erciş Kardeş Köy Kilim Atölyesi Projesiyle bir şeyler üretmenin hazzını yaşadılar. Erciş'in Hacıkaş, Aşağıçökek ve Hocaali köylerini kapsayan proje sayesinde evlerinden çıkarak hayata karışan genç kızlar, kökboyalı yöresel kilimlere işledikleri motiflerle depremin acı izlerini sildiler. Depremi yaşayan Kursiyer Canan Baş, deprem sonrası kurulan atölyede kilim dokumayı öğrenerek özgüven kazandığını anlatıyor. Atölyede şu an usta öğrenci statüsünde olan genç kızın hedefi ise, bu zanaatı çevresindekilere öğreterek onları da üreten insanlar olarak topluma kazandırmak. Kursiyer Ayşe Keleş de kilim dokumayı öğrenerek depremin izlerini silenlerden... O ise bütün genç kızlara bir zanaat sahibi olmayı tavsiye ediyor. Atölyede hayat bulan kökboyalı yöresel kilimler, Ankara'daki El Sanatları ve Yöresel Ürünler Sergisi'nde ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kudbettin Arzu da, standı ziyaret ederek genç kızları azimli çalışmalarından dolayı kutladı. KEÇEDEN ÇAĞDAŞ TASARIMLAR Bakan Yardımcısı Arzu, ayrıca keçeden çağdaş ürünler tasarlayan Akeka Keçe ve El Sanatları Atölyesi'nin standını da ziyaret ederek, Nüket Eğerci'den tasarımları konusunda bilgi aldı. Geleneksel yöntemleri kullanarak keçeden şal, şapka, çanta ve çiçek gibi ürünler tasarlayan Eğerci, amacının geleneksel kültürümüzü yaşatabilmek olduğunu vurguluyor.