Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra Osmanlı, Fransız ve Arap mutfağının özellikleriyle gastronomi turizminde de adından söz ettiren Hatay\'ın geleneksel tatlıları, ramazan sofralarını süslüyor.
"Hoşgörü Kenti" olarak adlandırılan Hatay'ın yöresel mezeler ve yemeklerinin yanı sıra künefe, kabak tatlısı ve taş kadayıfı da dikkati çekiyor. Ramazan ayında iftar sofralarına renk katmak isteyenlerin tercihi bu yöresel tatlılar oluyor.
Kente gelenlerin uğramadan geçemediği Künefeciler Çarşısı'nda birçok iş yerinde tescilli Antakya Künefesi yapılıyor. Tarihi Uzun Çarşı içerisindeki iş yerlerinde büyük saclarda çeşitli karışımların hazırlanmasıyla elde edilen ve özel bir süzgeçle özenle pişirilen tel tel kadayıfların ince ince kıyılarak tereyağıyla karıştırılmasıyla yapılan künefe, ramazan ayında daha çok ilgi görüyor. Kadayıfın arasına tuzsuz peynir konulup adeta nar gibi kızarıncaya kadar pişirildikten sonra üzerine şerbet dökülerek ikram edilen künefe, iftar sofralarının vazgeçilmezi.
Yine saclarda avuç içi büyüklüğünde kızartılarak özenle pişirilen ve içerisine kaymak, ceviz ya da tercihe göre toz şeker konulup şerbet dökülerek yenilen taş kadayıf da hoşgörü kentinin önemli tatlılarından.
Kentte yetiştirilen kabaklardan birkaç günlük işlemin ardından büyük bir emekle hazırlanan kabak tatlısı da içeriğinde yağ olmaması nedeniyle hafifliğiyle ramazan sofralarının en beğenilen tatlıları arasında.
Uzun Çarşı'da bulunan taş kadayıf ustası Hüseyin Bostancı, yemek sonrası gün boyu harcanan enerjinin takviyesi için vazgeçilmez olan taş kadayıfı satışlarının ramazanda arttığını söyledi. Hatay denildiği zaman akla ilk künefe, kabak tatlısı ve taş kadayıfın geldiğini ifade eden Bostancı, "Ramazanla beraber taş kadayıfı hafif ve doğal yağlardan elde edildiği için vatandaşlar tarafından çok tercih ediliyor. Hazırlanmasının kolay olması ve mideye rahatsızlık vermemesi için talep oldukça fazla" diye konuştu.