Greenpeace’e bir tepki de TZOB’tan

29 March Thursday, 2012
Çevre örgütü Greenpeace tarafından, sebze ve meyvelerdeki zirai ilaç kalıntısıyla ilgili iddialarına bir yanıtta Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’dan geldi.
Greenpeace’e bir tepki de TZOB’tan

Bayraktar, iddialarla ilgili olarak "iddialar; mesnetsiz, abartılı ve teknik olarak imkansızdır. İddialarla ilgili Türkiye'nin hak ve menfaatleri doğrultusunda uluslararası kuruluşlar ve ülkeler nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmalı ve kamuoyu bilgilendirilmelidir" dedi.

Basın tarafından Greenpeace'in hazırladığı 'Kimyasal Maddesiz Yemek' kitabının kaynak olarak gösterilmesini de eleştiren Bayraktar, medyada yer alan 'Sebze ve meyvelerde ilaç kalıntısı' haberlerin gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Ayrıca Bayraktar, halk sağlının korunmasına yönelik Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmeliklerle bilinçsiz zirai ilaç kullanımının önüne geçildiğini söyledi.

Resmi Gazete 'de 4 Kasım 2008 tarihinde yayınlanan 'Bitkisel Üretimde Kullanılan Kimyasalların Kayıt Altına Alınması ve İzlenmesi' hakkında yönetmelik ile 25 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan 'Bitkisel Üretimde Kullanılan Bitki Koruma Ürünlerinin Kayıtlarının Tutulması ve İzlenmesi' hakkında yönetmelik sayesinde önemli ölçüde bilinçsiz ilaç kullanımının önüne geçildiğini belirtti. Son 10 yılda kimyasal madde kullanımı yaklaşık 20 bin ton azaldı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de son 10 yılda sebze meyve üretiminin 10 milyon ton arttığını, buna karşılık alınan tedbirler ile kimyasal madde kullanımının 56 bin tondan 35 bin tonlara kadar düştüğünü vurgulayarak Bayraktar, şunları kaydetti: "Başka bir değişle üretim arttığı halde Türkiye yaklaşık 20 bin ton daha az ilaç kullanmaktadır. Söz konusu haberde; Avrupa Birliği (AB) tarafından incelemeye tabi tutulduğu söylenen biber, armut, kabak ve greyfurt gibi sebze ve meyvelerde, 2011 yılı ihracatımız 2,4 milyar dolar olup, yapılan bu ihracatta zirai ilaç kalıntısı aranmasına yönelik gerçekleştirilen resmi kontroller sonucunda, herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamış ve hiçbir resmi şikayet alınmamıştır. Ülkemiz menşeli taze meyve ve sebzelerin AB'ye ithalatında, giriş noktalarında sistematik olarak kontrole tabi tutulmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın gıda güvenilirliğine yönelik olarak, hem yurt içi, hem de ihracatta, zirai ilaç ve diğer kimyasal kalıntısı için yaptığı takip ve kontroller aynı sıklık ve titizlikle devam etmektedir. Yurt içinde tükettiğimiz ve ihraç ettiğimiz ürünlerde de gıda güvenilirliği açısından endişe edilecek bir durum söz konusu değildir." Tarladan sofraya izlenebilirlik mekanizması Diğer taraftan son yıllarda Rusya Federasyonu ve AB ülkelerine ihraç edilen meyve-sebzelerin, ilaç kalıntısı nedeniyle geri dönmemesinin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ortaya koyduğu "tarladan sofraya" izlenebilirlik mekanizmasının etkinliğinin kanıtı olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti; "İhracat izni alırken ve ithalatla ilgili prosedürde numune alınarak o numunedeki pestisitler, kimyasallar incelenmekte, ürünlerinde herhangi bir kalıntı çıkması durumunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na anında bildirilmekte ve bu ürünlerin kaynağı tespit edilmektedir.

Çiftçilerimiz son yıllarda bakanlığın çıkarmış olduğu mevzuat çerçevesinde hareket ederek ilaç kullanımında çok titiz davranmakta teknik talimatların dışına çıkmamaktadır. Ülkemizde, önceki yıllarda 75 kimyasal madde uygulaması yasaklanmıştır. Eskiden kimyasal ilaçlar reçetesiz satılırken, artık ilaçlar reçeteyle satılmaktadır. İyi tarım, entegre mücadele uygulamaları, organik tarım ve biyolojik mücadelenin desteklenmesi, ilaç kullanımını önceki yıllara göre azaltılmıştır.

Dolayısıyla söz konusu haberlerdeki iddialar; mesnetsiz, abartılı ve teknik olarak imkansızdır. İddialarla ilgili Türkiye'nin hak ve menfaatleri doğrultusunda uluslararası kuruluşlar ve ülkeler nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmalı ve kamuoyu bilgilendirilmelidir."