Türkiye'nin en büyük adası Çanakkale'ye bağlı Gökçeada’da geçen yıl başlatılan sakız ağacından damla sakızı üretimi çalışmalarının ardından bu yıl da farklı tür bitkilerle tarımsal üretim çeşitliliğinin artırılması hedefleniyor.
Ege Denizi'nin kuzeyindeki önemli turizm alalarından 297 kilometrekare yüz ölçümüne sahip Gökçeada, son yıllarda tarımıyla da ön plana çıkıyor.
Çanakkale’ye bağlı aynı adla ilçe özelliğine de sahip adada farklı tür bitkilerle tarımsal üretim çeşitliliğinin artırılması hedefleniyor.
Çanakkale Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan "Ada Rüzgarında Lezzetli Damla Sakızı" projesi kapsamında geçen yıl adada sakız ağacından damla sakızı elde edecek 27 üretici, 1490 fidanı 30 dekar alanda toprakla buluşturdu. Bu yıl da Tarım ve Orman Bakanlığının destekleriyle, "Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi" ve "Gökçeada-Bozcaada Kalkınma ve İskan" projeleri kapsamında, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünden temin edilen 6 bin 410 damla sakızı, karadut, kestane ve aronya fidanı Gökçeadalı çiftçilere dağıtıldı.
Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Ramazan Eren, projenin ilk ayağını 2018 yılında adanın belli noktalarına sakız plantasyonu kurarak başlattıklarını, geçen yıl da 1490 fidan ile sakız ağacı için ilk adımı attıklarını söyledi.
Sakız ağacı için başarılı sonuçlar almalarından sonra gelen taleplerin de buna bağlı olarak artış gösterdiğini anlatan Eren, üreticileri destekleme anlamında çalışmaya devam ettiklerini belirtti.
Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi projesi kapsamında çalışmalara geçen yıl başladıklarını dile getiren Eren, bu yıl projenin devamında 2 bin 110 damla sakızı fidanını 45 üreticiye teslim ettiklerini aktardı.
Özellikle damla sakızı fidanlarının adadaki yaşam ortamını sevdiğini dile getiren Eren, şöyle devam etti: "Biz 3-4 yıl önce ilk denemelerimizi burada yapmıştık. Fidanlarımızın gelişimlerini izledik. Sonrasında da bu projeler hayata geçirildi. Bu projelerin ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Çünkü özellikle damla sakızı Yunanistan'dan temin edilen bir ürün. Diktiğimiz fidanlarımız ağaç olup sakız vermeye başladığı zaman bu dış temini ciddi anlamda azaltmış olacağız. Bu fidanlarımızı biz atıl tarım arazisi dediğimiz toprak sınıfı düşük, eğimli, taşlı, diğer kültür bitkilerinin çok fazla yetişmediği marjinal alanlara diktiriyoruz. Bu sayede atıl alanları tarıma kazandırmış oluyoruz."
Ramazan Eren, damla sakızına ek olarak adada yetişen, pasta ve dondurma sektöründe yoğun olarak kullanılan urmu çeşidi karadut için de çalışma yaptıklarını ifade ederek, "Gökçeada'dan aldığımız kalemleri aşılatıp fidan halinde 1500 fidanı 42 üreticimize teslim ediyoruz. Bu sayede adadaki karadut üretimi ciddi miktarda artmış olacak. Ayrıca 2 üreticimize 300 aronya demonstrasyon amacıyla dağıtılacak. Yine demonstrasyon amacıyla 300 kestane fidanını üreticilerimize teslim edip adadaki çeşitliliğin artmasına katkı sunmuş olacağız. Damla sakızı, karadut, kestane ve aronya yaklaşık 200 dekar arazide toprakla buluşuyor." dedi.
Organik Tarım Koordinatörü ve Ziraat Mühendisi Muharrem Serttaş ise geçen yıl toprakla buluşan sakız fidanlarından başarılı sonuç elde ettiklerini, diğer meyve fidanları konusunda da aynı başarıyı yakalayacaklarına inandıklarını dile getirdi.
Şirinköy'de yaşayan üretici Recep Çavuşoğlu da adadaki ürün çeşitliliğinin artmasının önemine değinerek, "Buranın çok güzel, doğal bir ortamı var. Sakız ve diğer fidanların uyum sağlamalarıyla bir ürün çeşitliliği yelpazemiz olacaktır." diye konuştu.
İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün adadaki ürün çeşitliliğinin artırılması için yaptığı çalışmalara kendisinin de katıldığını vurgulayan Osman Bülent Saraçoğlu ise "Benim bahçem 3 yaşında ama son 2 yıldır ilçe müdürlüğümüzle çalışıyoruz. Ortak projeler üretiyoruz. Gerek sakız ağacı olsun gerekse adanın kendi karadutu olsun çok önemli mesafeler kat ettik." ifadesini kullandı.
tarım
orman
Çanakkale
Gökçeada
tarımsal
çeşitlilik