Göllerimizdeki “İsrail Sazanı” sorununa çözüm aranıyor

Halk arasında "İsrail Sazanı" olarak bilinen Carassius Gibelio türünün, Türkiye'nin en büyük gölleri olan Beyşehir, Eğirdir, İznik, Uluabat ve Manyas'ta yüzde 85'e varan oranlarda hâkimiyete sahip olması uzmanları harekete geçirdi.

Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürü Şakir Çınar halk arasında "İsrail Sazanı" olarak bilinen Carassius Gibelio'nun, Türkiye'nın bazı iç sularında doğal olmayan ve istilacı özellikler taşıyan bir tür olduğunu söyledi. Çınar konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "İsrail Sazanı, Beyşehir, Eğirdir, İznik, Uluabat, Manyas göllerinde tamamen dominant bir tür olarak göze çarpıyor. Av ve popülasyon miktarlarına bakıldığında birey dağılımlarında tamamen göllere hâkim oldu. Önümüzdeki süreçte bu konuda projelerimizi yapıp Bakanlığa sunmayı, istilacı türlerle ilgili eylem planı oluşturmayı hedefliyoruz" dedi. İsrail Sazanı'nın girdiği göle çok hızlı adaptasyon sağlayarak gölde hâkim tür olabildiğini anlatan Çınar, türün iç sularda su ürünlerinin habitat ve besin paylaşımına zarar verdiğini kaydetti. İsrail Sazanı'nın 1 yaşına geldiğinde cinsel olgunluğa ulaşabildiğini ve ağırlığının yüzde 30'u kadar yumurta bırakabildiğine dikkati çeken Çınar, "Bir kilogramlık balık 200-250 bin yumurta bırakıyor. Bu, su ürünleri açısından bakıldığında gölde birkaç çift olan balığın birkaç sene sonra milyonlarca balık olarak karşımıza çıkması anlamına geliyor" diye konuştu. İsrail Sazanı'nın ilk kez 1990'lu yıllarda Türkiye iç sularında görüldüğünü bildiren Çınar, 2000'li yıllardan itibaren bu balığın ticaretinin yapılmaya başlandığını belirtti. İsrail Sazanı varlığının özellikle Türkiye'nin en büyük tatlı su gölleri Beyşehir, Uluabat, İznik, Manyas ve Eğirdir'de sorun olduğunu ifade eden Çınar, şöyle konuştu: "İsrail Sazanı, Beyşehir Gölü'nde yüzde 85, Eğirdir Gölü'nde yüzde 66, İznik Gölü'nde yüzde 47, Uluaabat Gölü'nde ise yüzde 15 oranında paya sahip. İsrail Sazanı, Beyşehir, Eğirdir, İznik, Uluabat, Manyas göllerinde tamamen dominant bir tür olarak göze çarpmaktadır. Av ve popülasyon miktarlarına bakıldığında birey dağılımlarında tamamen göllere hâkim oldu. Ortamdaki besin kaynakları İsrail Sazanı tarafından tüketilmemiş olsa diğer balık türleri daha rahat hareket edebilecek. Bu türle arasındaki rekabetten dolayı sazan balığı göllerimizde gittikçe azalmaktadır." İstilacı Türlerle İlgili Eylem Planı Hazırlanacak Çınar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünce (TAGEM) geçtiğimiz günlerde ana konularından biri "İsrail Sazanı" olan balık çalıştayı düzenlendiğini dile getirdi. Genel müdürlüklerinin İsrail Sazanı ile ilgili projeler geliştirmeleri için talimat verdiğine işaret eden Çınar, "Önümüzdeki süreçte bu konuda projelerimizi yapıp Bakanlığa sunmayı, istilacı türlerle ilgili eylem planı oluşturmayı hedefliyoruz" dedi.