Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca geçen yıl başlatılan ''Genç Çiftçi Projesi'', kırsalda yaşayan gençlerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2016 yılında başlatılan "Genç Çiftçi Projesi", kırsalda yaşayan genç çiftçilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.
Tarımla uğraşan nüfusun gençleşmesi, tarım alanında istihdamın artırılması ve hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla yürütülen proje kapsamında hayata geçirilen "Genç Çiftçi Projesi"ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, 18-40 yaş arası genç çiftçileri kapsayan hibe desteği büyükbaş ve küçükbaş hayvan, arıcılık, kanatlı hayvan, ipek böceği yetiştiriciliği, meyvecilik, seracılık ile tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği alanlarında geçerli oldu.
Proje kapsamında Ordu'da verilen 30 bin liralık hibe (karşılıksız) desteği ile 122 genç çiftçiye her bir işletmeye 6'şar adet olmak üzere toplam 732 büyükbaş hayvan, 47 genç çiftçiye her bir işletmeye 40'ar adet olmak üzere toplam bin 880 küçükbaş hayvan, 29 genç çiftçiye her bir işletmeye 40'ar adet olmak üzere toplam bin 160 arılı kovan ve ekipmanları ile 7 genç çiftçiye 500'er adet kanatlı hayvan temin edildi ayrıca 11 işletme de bitkisel üretim projeleri uygulandı.
Ordu İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Yılmaz yaptığı açıklamada, Ordu'da Genç Çiftçi Projesine 3 bin 548 başvuru olduğunu, başvuruların arasında 3 bin 83'ünün uygun görülerek değerlendirmeye alındığı, daha sonra ise değerlendirme sonrasında 216 çiftçinin hayvansal, bitkisel üretim ve diğer konularda desteklenmesinin uygun görüldüğünü aktardı.
Genç çiftçilere toplam 6,5 milyon lira hibe edildiği bilgisini veren Yılmaz, projeden yararlanan çiftçilerin hallerinden gayet memnun olduğunu belirterek, "Özellikle bölgemizde fındık tarımının ardından hayvancılık çok önem arz ediyordu. Çünkü ilimizde son derece uygun mera alanları var. Bu mera alanlarını en iyi şekilde değerlendirebilmemiz için hayvancılığında desteklenmesini son derece önemsedik." dedi.
Proje gençleri köyüne döndürdü
Yılmaz, projeden yararlanan çiftçilerin artık köylerinde kalarak hayvanlarını yetiştirip bütçelerine katkı sağladıklarını dile getirdi.
Projenin en büyük amaçlarından bir tanesinin de kırsaldan büyük şehirlere göçü önlemek olduğuna işaret eden Yılmaz, "Çünkü kırsaldan büyük şehirlere göç eden ve büyük şehrin bir bin çeşit sıkıntılarıyla karşılaşarak yaşamlarını sürdürmeye çalışan gençlerin tekrar köylerine dönmesi bizim için son derece önemli. Projenin hedeflerinden birisi de gençlerin köylerine dönerek hayvancılık, bitkisel üretim yapmaları veya tarımsal üretime katkı sunmaları." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, proje sayesinde büyük şehirlerden köylerine dönme imkânı bulan onlarca, yüzlerce çiftçi olduğunu, genç nüfusun köylerine dönmesiyle birlikte tarımda ve hayvancılıkta çok ciddi canlılık ve hareketlilik beklediklerini söyledi.
Proje sayesinde çiftçilerin aile bütçelerine çok ciddi katkı sunacaklarının da altını çizen Yılmaz, "Proje amacına ulaştıkça köyde yaşayan çiftçilerimizin gelirleri de artmaya başlayacak. İnşallah 5-10 yıl sonra bu proje sayesinde ilimizde daha büyük işletmeleri görmeye başlayacağız. Yeter ki projeden yararlanan aileler kendilerine hibe edilen hayvanların en iyi şekilde bakımını yapsın ya da tarım arazilerini en iyi şekilde işlesin." diye konuştu.
Kemal Yılmaz, gelecek yıllarda bölgedeki hayvancılık ve tarımın daha geliştiğini ve köylerde genç nüfusu daha sık görmeye başlayacaklarını sözlerine ekledi.
Projeden hibe alanlar memnun
Öte yandan başvurusu kabul edilerek 6 adet büyükbaş damızlık dişi hayvan alan ve Ordu'nun Altınordu ilçesi Çavuşlar Mahallesinde ikamet eden Zehra Öztürk, projeden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Ordu'da böyle bir projenin olduğunu öğrendik. Hemen eşimle birlikte Tarım İl Müdürlüğüne başvuruda bulunduk. Kısa sürede başvurumuz onaylandı. Şu anda 6 adet damızlık dişi hayvanın bakımını sürdürüyorum. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bunların hepsi süt vermeye başlayacak. İnşallah ondan sonra aile bütçemize katkı sağlayacağız." dedi.
Zehra Öztürk'ün eşi Medet Öztürk de bir fabrikada işçi olarak çalıştığını ancak daha sonra çeşitli nedenlerden dolayı fabrikadan ayrıldığını ifade ederek,"Şu anda kendimizi tamamen hayvanlara adadık. İnşallah eşimin de desteğiyle ineklerin sayısını kat kat artıracağız. Artık köyümden başka yere gitmiyorum. Sadece hayvancılıkla geçimimi sağlayacağım." ifadelerini kullandı.
Aydınlık Mahallesi'nde ikamet eden ve proje kapsamında 30 adet küçükbaş hayvan sahibi olan Kahraman Keskin ise proje sayesinde hayvanların sayısını daha da artırmayı hedeflediğini ifade etti.
Ünye ilçesinde istiridye mantarı yetiştiren Murat Kurt da çok genç yaşta iş sahibi olduğuna dikkati çekerek, "Proje sayesinde bir adet sera kurdum. Kurulan bu serada şu anda yıllık bir tona yakın istiridye mantarı yetiştiriyorum. Yetiştirdiğim mantarın kilogramını ise 15 liradan satışa sunuyorum. Bu proje bizim için çok iyi oldu." diye konuştu.
Kurt, istiridye mantarı için başka seralar kurmayı hedeflediğini de anlatarak, "Hedefimiz 2-3 serada istiridye mantarı yetiştirmek. İnşallah devletimizin bana verdiği bu imkanlarla işimi büyüteceğim." dedi.
Altınordu ilçesi Kökenli Mahallesi'nde proje sayesinde çiftlik kuran Cansu Ergün ise ilk etapta bin adet tavuk verildiğini belirterek, "Şimdi bu tavuklardan elde ettiğim yumurtaları satarak aile bütçeme katkı sağlıyorum. Bizlere bu imkanı sunan herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.