Türkiye'nin alanında ilk fabrikası Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası'nda 87 yıl önce başlayan şeker pancarının kristale dönüşüm yolculuğu ilk günkü heyecanıyla sürdürülüyor.
Molla Ömeroğlu Nuri Şeker öncülüğünde birçok yerel girişimcinin birleşerek 1923'de kurduğu Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş. bünyesinde 1925 yılında temeli atılan, 1926 yılında şeker üretimine başlayan ve 1933 yılında Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. bünyesine katılan Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası'nda üretim aralıksız devam ediyor.
Uşak, Kütahya, Afyonkarahisar, Manisa ve Denizli'deki yüzlerce köyden binlerce çiftçi tarafından yaklaşık yedi aylık üretim dönemi sonrası hasadı yapılan şeker pancarları, uzak bölgelerden traktörlerle önce toplama merkezlerine, oradan kamyonlarla fabrikaya getiriliyor.
Üretim dönemi süresince 24 saat esasıyla çalışan ve günde yaklaşık 2 bin ton şeker pancarı işleyen fabrikanın önüne sabahın erken saatlerinde traktörleriyle gelen üreticiler, tartı işleminin ardından şeker pancarlarını teslim etmek için fabrika sahasına giriyor.
Fabrikaya girişi sırasında tartılan şeker pancarlarının içindeki şeker oranının tespiti için kalite kontrol işlemleri yapılıyor. Römorklardan otomatik sistemle alınan numune şeker pancarındaki şeker oranı yaklaşık 20 dakika süren çeşitli işlemlerin ardından belirleniyor. İşlemin ardından fabrika sahasına boşaltılan şeker pancarlarının üzerindeki verimli toprak, tekrar tarlaya ulaştırılması için üreticiye veriliyor. Pancarını teslim eden üretici, teslim ettiği şeker pancarı karşılığında alacağı ücreti içeren belgeyi teslim alarak fabrikadan ayrılıyor.
Fabrikanın silolarında bekleyen şeker pancarları kendi ağırlığının 10 katı fazla tazyikli suyla yıkanarak su kanalları ile üretim bandına alınıyor. Temizlenen ve topraktan arındırılan şeker pancarları pancar ayar çarkı makinesinde üzerindeki ot ve kök kalıntılarından arındırılıyor. Fabrikaya ulaşan pancarlar son olarak yıkama teknesine alınarak ince yıkamaya tabi tutuluyor.
Yıkama işleminin ardından kıyım bıçakları ile ince parçalara ayrılan şeker pancarları, taşıma bantlarıyla ham şerbet üretiminin yapılacağı haşlama teknesine götürülüyor. Şeker pancarının içindeki şekerin sıcak su yardımıyla alınmasını sağlayan difüzyon cihazında 75 santigrat derece sıcak suda tutulan şeker suya geçiyor.
Difüzyon cihazında çekilen gri-siyah renkli ham şerbet, içindeki pancar kırıntılarından temizlenmek üzere ince metal süzgeçlerden geçiriliyor. Mekanik arıtımın ardından şerbetin içindeki diğer maddelerden şekeri arındırmak ve yüksek dereceli şeker elde edebilmek için kimyasal arıtıma tabi tutuluyor. Ham şerbetin kireçle yapılan kimyasal arıtımın ardından şerbet, pişirme istasyonuna geçiyor. Pişirilen şekerli çözeltinin içindeki suyun yüzde 70'i buharlaştırılma ünitesinde buharlaştırılıyor.
Kristalizasyon işlemi vakum altında çalışan ve bir buhar kamarası aracılığıyla ısıtılan dikey kazanlarda yapılıyor. Vakum kazanlarında pişirimi tamamlanan şeker lapası yatık silindir dinlendirme kaplarına boşaltılıyor. Dinlendirme kapları şeker lapasını sürekli hareket ettirerek şurup ve kristal kütlelerini birbirinden ayırıyor. Kristalleşen şeker daha sonra çuvallanıyor ve ve depolara gönderiliyor. Yaklaşık 30 saat süren üretim aşaması kristal şeker çuvallarının depolanmasıyla son buluyor.
Şeker fabrikasında üretim aşamalarının tümü, kalite kontrol işlemine tabi tutuluyor. Uygun saklama koşullarında yüzlerce yıl saklanabilen şeker kristalleri daha sonra fabrikadan satışa sunulacağı merkezlere naklediliyor.
Fabrika müdürü Ekrem Meydanlı, günde ortalama bin 800 ton şeker pancarı işlemeyi hedefliyoruz. Kampanya döneminde işlenen üründen 26 bin ton kristal şeker, 7 bin ton melas, 61 bin ton küspe elde edilecek. Üretilecek ürünlerle fabrikanın ekonomiye sağlayacağı katma değer yaklaşık 60 milyon lira olacak" dedi.