Dünyamız ısınıyor. İklim kayıtlarının tutulduğu 1880 yılından itibaren sıcaklık 1, 6 derece arttı. Uzmanlar başta kuraklık olmak üzere birçok afetin bu sıcaklık artışından kaynaklandığını belirtiyor.
Dünya sıcaklığındaki 1,6 derecelik artış felaketlere yol açıyor.
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Aşkın, “Dünya sıcaklığında 1,6 derecelik bir artış söz konusu. Bu sıcaklık belki rakam olarak küçük gelebilir ama pek çok süreci etkileyen 1,6 derecelik sıcaklık farkı aslında, çok fazla süreci olumsuz etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Son yıllarda dünyada yaşanan ve kuraklık boyutuna ulaşan mevsimsel değişlikler, hayatı olumsuz yönde etkilerken, su kaynakları da kısmi olarak azalabiliyor.
Tarımsal alanda olduğu kadar günlük hayatı da etkileyen kuraklığın, son rakamlara göre önümüzdeki yıllarda daha fazla etkisini göstereceği belirtiliyor. ODÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Aşkın, dünya sıcaklığında 1,6 derecelik bir artış olduğunu, bu rakamın ise pek çok süreci olumsuz yönde etkileyebildiğini söyledi.
Kuraklığın, son günlerde sıkça bahsedilen yoğun bir şekilde görülen bir problem ve küresel manada gerçekleşen bir sorun olduğunu, dünyanın tümünü ilgilendirdiğini aktaran Prof. Dr. Tayfun Aşkın, “Özellikle küresel iklim değişikliği dediğimiz kavram, kuraklığın etkisini daha az hissettirecek veya daha fazla hissettirecek bir etkiye sahip. Dolayısı ile küresel manada çok fazla müdahale edemediğimiz bir iklimsel süreç olan, iklimsel bir döngünün ürünü olan ve günümüzde yaşadığımız kuraklık, hem şehirlerde hem de kırsal alanlarda tarımsal faaliyetleri olumsuz etkileyen bir problem olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
“Ülkemiz, su kıtlığı çeken ülkeler arasına girmekte, kuraklık döneminde tarımsal faaliyetlerde bilinçli olunmak zorunda”
Prof. Dr. Tayfun Aşkın, tarımsal kuraklık kavramının da üzerinde durulması gereken bir husus olduğunu ifade ederek, “Çünkü tarım, suyu yüzde 75’in üzerinde kullanan bir sektör. Ancak tarım, suyu kullanan bir kesim olmasının yanında yapılan faaliyetlerle suyun muhafaza edilmesini ve toprakta depolanmasını da sağlayan bir sektör olarak görev yapabilmekte. Çiftçilerimiz ve içme suyunu tarımsal kullanan kesim, bu kuraklık dönemine giren günümüzde biraz daha dikkatli ve bilinçli olmak zorunda. Çünkü yapmış olduğu tarımsal faaliyetlerle suyu muhafaza edecek uygulamaları kullanmak zorunda. Çünkü artık ülkemiz, giderek su kıtlığı çeken, su kıtlığı yaşayacak ülkeler arasında girmekte” şeklinde konuştu.
“Dünya sıcaklığında görülen 1,6 derecelik artış, çok fazla süreci olumsuz etkiliyor”
Prof. Dr. Aşkın, 2030 yılında Türkiye nüfusunun 100 milyon olacağının öngörüldüğünü ve buna bağlı olarak da su kullanımının artacağını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada da bakıldığı zaman çok fazla bir zaman kalmadı. 1120 metreküp yıllık tüketim ile artık 1500 metreküp yıllık tüketim olan su kıtlığı çeken ülkeler durumuna geleceğiz. Şu anki göstergeler, 2016 yılında yapılan çalışmalarda, ilk iklim kayıtlarının tutulduğu 1880 yılları baz alındığında yani yaklaşık 300 yıllık bir süreç baz alındığında, dünya sıcaklığında 1,6 derecelik bir artış söz konusu. Bu sıcaklık belki rakam olarak küçük gelebilir ama pek çok süreci etkileyen 1,6 derecelik sıcaklık farkı aslında, çok fazla süreci olumsuz etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Tıpkı insandaki vücut sıcaklığının 1-2 derece arttığında yaşanan problemler gibi ortaya çıkıyor.”
"İzmir ve Giresun Dereli'de yaşanan del felaketi"
Dünya sıcaklığındaki artışın, yağış miktarlarında azalmalara yol açtığı gibi, bölgesel mevsimlerdeki değişiklere de neden olduğunu kaydeden Aşkın, “Farklı durumlar olarak da karşımıza çıkıyor. Yakın zamanda İzmir’de yaşanan sel felaketi, hemen yakın coğrafyamız Giresun Dereli ilçesinde yaşanan sel felaketi, iklimsel süreçteki agresifliklerden kaynaklanan bir durum. Çok şükür devletimiz gerekli tedbirleri alıyor ve almaya da devam edecektir. Özellikle bu ani yağışların ortaya çıkardığı can ve mal kayıplarının azaltılması ve sıfıra indirilmesi yönünde yoğun gayret içerisine girmiştir ve girecektir” şeklinde konuştu.
kuraklık
sel
afet
dünya
su
kıtlık