Anadolu yaban koyunları, Türkiye'nin 5 kentindeki doğal yaşam alanlarında yaygınlaştırılıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün yürüttüğü çalışmalarla nesli tükenme tehlikesinde olan yaban koyunları çoğaltıldı. Genetikleri korunarak özenle büyülten sürüler Kırşehir’de düzenlenen yaban koyunu ve keklik salımı töreninde doğaya bırakıldı.
Korudular, çoğalttılar, doğaya saldılar…
Anadolu yaban koyunları, Türkiye'nin 5 kentindeki doğal yaşam alanlarında yaygınlaştırılıyor.
Nesli tükenmekte olan yaban koyunları için 1960'lı yılların sonuna doğru başlayan kontrol altına alma çalışmaları, son yıllarda üretim ve doğal yaşam alanı oluşturma faaliyetleriyle meyvelerini vermeye başladı.
Konya'da üretilen Anadolu yaban koyunları, Türkiye genelinde Karaman Karadağ başta olmak üzere Kahramanmaraş Elbistan, Eskişehir Sivrihisar, Afyon Şuhut ve en son olarak da Kırşehir'in Mucur ilçesinde yabani ortama uyum sağlayacak şekilde doğaya bırakıldı.
Anadolu yaban koyunu salımı için geldiği Kırşehir'de açıklama yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü İsmail Üzmez, Türkiye'de biyoçeşitliliği koruyan, artıran, takipçisi olan ve bunun yasasını hazırlayan bir kurum olduklarını söyledi.
Ülkelerin zenginliklerinin biyoçeşitlilikleriyle ölçüldüğünü belirten Üzmez, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin talimatıyla Türkiye'de ender bulunan türleri mercek altına alarak üretimini yaptıklarını ifade etti.
"Nuh'un Gemisi" adı verile çalışmayla 81 il için veri tabanı oluşturuldu
Üzmez, çalışmalar için bir veri tabanı oluşturduklarını anlatarak, şöyle konuştu: "Anadolu'da kaç bin bitkimiz ve kaç yüz hayvanımız var, bunların yerleri nereler, özellikleri neler, bunları tespit ediyoruz. 81 ilde biz bunu yaptık, tamamladık. 'Nuh'un Gemisi' adını verdiğimiz veri tabanımızda bütün verilerimiz var. Dünyada bir afette sadece Nuh'un Gemisi'nde her yaratıktan birer çift erkek ve dişi alınarak yeniden dünyaya salındığı için biz de Nuh'un Gemisi adını koyduk. Nuh'un Gemisi veri tabanımızda Türkiye'deki endemik ve nadir türler nerelerdedir, biz bunları nasıl koruruz diye takip ediyoruz. Bu güzelliklerimizi de ülkemize yaymak istiyoruz."
Anadolu yaban koyununun 1960'lı yılların sonunda Türkiye'de sadece 30 ferde kadar düştüğüne işaret eden Üzmez, "Biz araştırma yapıyoruz. Yaban koyununun yetişebileceği yerler nereler, nereye uyum sağlayabilir. Bunlar tespit edildikten sonra bu hayvanları buralara aşı yapıyoruz adeta. Buraya bir sürü bırakıyoruz ve gelişmesi için mücadele diyoruz." dedi.
Üzmez, Anadolu yaban koyununun da veri tabanı çalışması içinde yer aldığını aktararak, şunları kaydetti: "Anadolu yaban koyunu çalışmaları genetik kirliliği de önleyecek şekilde büyütüldü. 700 tane Konya'da, 100-150 tane Karaman'da, 40 tane Kahramanmaraş'ta, 100'e yakın Afyon'da, 28 tane de Kırşehir'de yaban koyunu var. İyi genler gelişsin diye bunları farklı yerlere dağıtıyoruz. Bunlar üretilmeye devam edilecek ve bu, örnek bir çalışma. Yaban keçisi, çengel boynuzlu yaban keçisi, kızıl geyik, ala geyik üretim istasyonlarımız var. Bunları üretip doğaya salıyoruz. Biz bunların genişlemesi ve popülasyonlarının artmasına yardımcı olacağız. Halkımıza da bunları tanıtacağız. Dışarıdan gelen insanlara burayı turizm amaçlı tanıtacağız."
Keklik, sülün gibi nesli tehlikede olan türler için de çalışmalar yaptıklarını belirten İsmail Üzmez, "Senede 100 bin keklik ve sülünü yetiştirip doğaya salıyoruz. Bunların 70 bini keklik, 30 bin sülün. Anadolu'nun en nadir örnekleri. Ama nesilleri tehlike altında. Bilinçsiz avlanmalar, zirai ilaçlamalar bunların popülasyonun azalmasına neden olmuş. Benekli alabalık, Abant alası gibi türleri de istasyonlarımızda üreterek dere yataklarına salıyoruz. Balık olunca milyonlarla ifade ediliyor." diye konuştu.
kırşehir
yaban koyunu
keklik
dkmp
tarım ve orman
yaban hayatı
yaban hayvanı