Muğla'da yaşayan 17 yaşındaki Aleyna Tütüncü, tonlarca ağırlıktaki boğaları yetiştirerek güreşlere hazırlıyor. Çevresinde "Hanımağa" olarak anılan Tütüncü, “Biz kadınlar olarak her platformda, her şekilde mücadele edebiliriz" diyor.
Henüz 17 yaşında bir öğrenci. Ama hobileri yaşıtlarından çok farklı.
Muğla'da yaşayan 17 yaşındaki Aleyna Tütüncü, 7 yaşından bu yana ilgilendiği ve ağırlığı tonlarla ifade edilen boğaları yetiştirerek güreşlere hazırlıyor.
Çiftçi bir ailenin çocuğu olan ve "Hanımağa" olarak anılan Tütüncü, yıllardır birebir ilgilendiği ve en büyük hobisi olarak tanımladığı boğalarla ilgili işini anlattı.
Tütüncü, ailesinin hayvancılık ve besicilikle uğraştığını, 'Hanımağa' diye anılan babaannesi Fazilet Tütüncü'nün izinden gittiğini söyledi.
Boğa yetiştiriciliğine çok küçük yaşlarda başladığını belirten Tütüncü, "Muğla Gazi Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisiyim. 17 yaşındayım. İlk sahaya çıktığımda 7 yaşındaydım. Kendimi bildim bileli boğa yetiştiriyorum ve babaannemle birlikte boğa güreştiriyorum. Babaannem Türkiye'nin ilk kadın boğa güreşçilerinden biri. Ondan gelen bir merakım var." dedi.
Hayvanlarla iletişim kurmaya ve onları sevmeye kendisini adadığını ifade eden Tütüncü, bundan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
"Arenada mutlu oluyorum"
Tütüncü, boğalarla çok özel bir bağı olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Yeri geliyor sanki bebeğim gibi, yeri geliyor sanki sevgilim gibi oluyor. Bu bağ çok güçlü. Her sabah sıcacık yatağımdan kalkıp soğukta, çamurda onu beslemek için geliyorum. Arenada bu emeklerimin karşılığını alınca çok mutlu oluyorum. Bu mutluluğu anlatmam mümkün değil. Boğa güreşlerinde çoğu zaman ayaklarımı hissetmiyorum, nefesim kesiliyor, sanki uçuyorum. Bir yandan insanların alkış sesleri. 1300 kiloluk bir boğa ve Aleyna yürüyor, koşturuyor, duygularım o kadar tarifsiz ki. Ben bu yola çıktım ve buradan vermek istediğim en önemli mesaj, 'Kadınlar rujlarını sürüp çizmelerini de giyerek bu işi yapabilirler'. Biz kadınlar olarak her platformda, her şekilde mücadele edebiliriz."
Genelde büyük hayvanlar yetiştirdiğine işaret eden Tütüncü, "Bu işe gönül verdim. 'Beyoğlu' isminde bir Türkiye şampiyonu boğa yetiştirdim. Şu ana kadar katıldığım güreşlerde herhangi bir yenilgim yok. Bu benim için gurur verici bir duygu." ifadelerini kullandı.
Tütüncü, bu sene Muğla'da çok güzel bir arena yapılacağını, halen yetiştirmekte olduğu Karahan'ı da şampiyonluğa taşımak istediğini vurguladı.
"Toprakla uğraşmak erdem kazandırıyor"
15'inci Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nda (AGROEXPO), Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den "Türkiye Genç Yetiştiriciler" temsilcisi olarak ödül aldığını anımsatan Tütüncü, bundan dolayı gurur duyduğunu söyledi.
Tütüncü, sosyal medyada da kendisini çok ciddi şekilde destekleyen takipçileri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Benim şu an bu şekilde olmamın sebebi de geleneksel bir babaannenin ve modern bir annenin kızı olmam. İkisinin tam ortasında yetiştirildim. Daha önce bir takipçim bana, 'Aleyna Hanım, ben besiciyim ama bu nedenle köyümde kimse bana kız vermiyor, işimden dolayı kimse benimle evlenmek istemiyor.' dedi. Ben bu mesajı alınca çok üzüldüm ve çok kırıldım. Buradan şunu söylemek istiyorum, insanlar besicilik yapabilir ama bunun kötü bir şey olmadığını, bilakis hayvan sevmenin, toprakla uğraşmanın insana erdem ve hoşgörü kazandırdığını belirtmek isterim."
Veteriner olmak istediğini ifade eden Tütüncü, profesyonel olarak besicilikle uğraşmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.
muğla
boğa
aleyna tütüncü
tarım ve orman
hayvancılık
hanımağa