Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Anadolu Ajansı Editör Masası’nda gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Bakan Kirişci, tahıl koridoru krizinin çözülmesinin etkisini ürün fiyatlarında da gösterdiğini söyledi.
Editör Masası’nda Anadolu Ajansı muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Bakan Kirişci, tahıl koridoru, et fiyatları, orman yangınları ve desteklemelerle ilgili açıklamalar yaptı.
Rusya ve Ukrayna'nın tarım alanında dünyada önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Kirişci, bu ülkeler arasındaki sorunun doğal olarak herkesi etkileyeceğini söyledi.
Kirişci, söz konusu sorundan en az Türkiye'nin etkilendiğini dile getirerek, bu hususta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği başarılı diplomasinin önemine dikkati çekti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "Görev sürem içinde yaptığım en hayırlı işin bu olduğunu düşünüyorum." sözlerini anımsatan Kirişci, "Tahıl koridoru krizinin çözülmesiyle en az belki Türkiye ama bu ülkeden ithalat yapan, ihtiyaçlarını bu ülkelerden karşılayan, tedarik eden ülkeler için çok büyük rahatlama oldu. Bu, şu anda ürün fiyatlarına da yansıdı. 440-450 dolarlara gelen buğday fiyatlarında bugün artık 350-355 doları konuşur hale geldik. Bu kriz, gıdayla ilgili yaşanabilecek olası daha büyük krizin önüne geçmiş oldu. Faydalı gelişme oldu." diye konuştu.
Kirişci, dörtlü zirvenin sonrasında oluşturulan merkez ile merkezin denetimindeki, gözetimindeki ilk geminin Lübnan'a gitmek üzere Türkiye'den ayrıldığını belirterek, "Doğru ve hayırlı bir iş yapılmış oldu. Temennimiz geri kalan ürünlerin de kazasız belasız bu koridoru kullanarak, Ukrayna sınırları dışına, Karadeniz'e ve oradan da hedef ülkelere ulaşmasıdır." ifadelerini kullandı.
Kirişci, bunun sadece Türkiye'deki ürün fiyatlarını etkilemediğini, bütün dünya piyasalarını etkilediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz de bundan olumlu manada etkilenmiş olacağız ama zaten Türkiye bu yılki rekolteyle kendi ihtiyaçları açısından kendine yetecek durumda. Buradaki yeterliliğimiz bizim 100 birime ihtiyacımız varsa şu anda 102 birim nispetinde üretimimiz olacak, belki daha fazla da olacak. Hasat sezonu devam ettiği için net rakam söyleyemiyoruz ama geçen yıl kuraklıktan kaynaklı ülke olarak üretimde düşüş olmuştu. Bizim normal üretim varlığımız 125-126 milyon ton civarında. Ama geçen yıl bu 120 milyon tona düştü. Hububat başka olmak üzere bazı ürünlerde rekolte noktasında gerileme olmuştu. Bu yıl inşallah bunlar olmayacak ve krizin çözülmesiyle fiyatlara olumlu yönde yansıyacak. Bunları ülkemiz ve tüm dünya da kazanmış olacak."
Venezuela ile ilgili gündeme de açıklık getiren Bakan Kirişci, "Arazi kiralayan ne ilk ülkeyiz ne de son olacağız" ifadelerini kullandı.
Kirişci, Venezuela'ya gerçekleştirdiği ziyaret ve bu ülkede arazi kiralanması konusundaki tartışmalara ilişkin şunları söyledi: "Türkiye'nin müteahhitlikte dünyada 1. ya da 2. demeyi bir övünç kaynağı olarak söylüyoruz değil mi? Bu ülkenin bir sürü başarılı tarım üreticileri var. Bunların önünü açacak kamu otoritesi olarak gidip, Venezuela başta olmak üzere gidip buralarda bu çalışmaları yürütüyorsak bizim alkışlanmamız mı gerekiyor veya asgariden sessiz kalınıp 'Bunlar da doğrusunu yapıyorlar' deyip bir kenara mı çekilinmesi mi gerekir? Ama zeytinyağı gibiler, üste çıkıyorlar. Diyorlar ki "Ne işimiz var Venezuela'da, ülkede toprak mı bitti?" O zaman müteahhitlere soralım, "Ülkede otoyol mu, köprü mü, AVM mi, havaalanı mı bitti yapmak için mi diyelim, yoksa aferin size tebrik ederiz mi diyelim?"
İhracatta mal ve hizmet olmak üzere 2 kalem bulunduğunu belirten Kirişci, Venezuela'da göz alabildiğine uzanan bakir bir toprak bulunduğunu, ülkenin çok yağış aldığını, sulama sistemi olmadan ürün elde edilebildiğini dile getirdi.
Kirişci, "Bizim üretimde bu kadar tecrübemiz var. Cumhurbaşkanı'mızın ilk söylediği şeylerden biri Venezuela ile ilgilenmemdi. 'Başkan Maduro, bu konularla ilgili bizim adım atmamızı istiyor.' dedi. Biz de o çerçevede gittik." diye konuştu.
Tarımsal desteklerde sadeleştirme yapacaklarını söyleyen Bakan Kirişci, "2023'ten itibaren tarımsal destekleri sadeleştirme ve stratejik ürünler için 'fark ödemesi' kavramını gündeme getiriyoruz. Üreticinin pazarda görmek istediği fiyatla pazara sunduğundaki gerçek fiyat arasındaki fark ne ise biz bunu ödemeyi taahhüt ediyoruz" dedi.
Kuzu etinde yüzde 25 indirim
Gıda fiyatlarındaki artışın etkilerini azaltmak için çalıştıklarını anlatan Bakan Kirişci, Et ve Süt Kurumuna (ESK) ait satış noktalarında kuzu etinin fiyatında bugünden itibaren indirim yapılacağını belirterek, "Et ve Süt Kurumu olarak kuzu eti fiyatıyla ilgili yüzde 25'lik bir indirim yapacağız." diye konuştu.
Türkiye genelinde devam eden buğday alımına da değinen Bakan Kirişci, lisanslı depoların yüzde 100'lük doluluk noktasına eriştiğini belirtti.
Kirişci, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) Türkiye'nin 500 noktasında alım yapabilen bir regülasyon kurumu olduğunun altını çizerek, TMO'nun sadece kendi depolarına gelenlerden değil lisanslı depolardaki ürünlerden de alım yaptığını ifade etti.
TMO'nun kapsamında olmayan ürünlere de destekler verildiğine dikkati çeken Kirişci, "Biz 65 kalem üründe destek veriyoruz. Oldukça karmaşık, benim bile zorlandığım bir mevzuat var, biz buraları da sadeleştireceğiz. Kolay anlaşılabilir hale dönüştüreceğiz." diye konuştu.
Kirişci, Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadelede gelişmiş ülkelerin kullandığı "bırakın yansın" yöntemini uygulamadığını dile getirerek, "Biz, yangın esnasında 'bırakın yansın' diyen bir millet değiliz." ifadesini kullandı.
“Yanan alanlar hiçbir şekilde başka amaçla kullanılamaz”
Orman yangınlarıyla mücadelede operasyonu esas olarak kara gücünün yönettiğine dikkati çeken Kirişci, Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadele kapasitesine ilişkin şu bilgileri verdi: "Kara gücü aslında her şeyin başıdır. 3 tane uçağımız vardı geçen yıl uçak sayısını 20'ye çıkardık. 55 tane de helikopterimiz var. Geçen yıl 39'du. Bu 55 helikopterin 10 tanesi gece görüş özelliği olan değil, gece görev yapabilen helikopterler. İHA'ları her alanda olduğu gibi orman yangınlarıyla ilgili de etkin olarak kullanıyoruz. 4 İHA'mız vardı, şu anda İHA sayımız 8 oldu. Kara gücünde arazözlerimiz var, iş makinelerimiz var. Bütün bunları opere eden 21 bin orman savaşçımız var. Bunlara da birazcık haksızlık yapmış oluyoruz. Yerden vermediğimiz bir mücadelenin yukardan atılan suyla başarılı olması pek beklenilmiyor. Bunların ikisinin senkronize olması gerekiyor."
bakan
tahıl
buğday
tmo
esk
et
kuzu
tarım ve orman