Edirne’de çeltik yetiştiriciliği yapan iki kız kardeşin en büyük amacı babalarının vasiyetini yerine getirmek. Sabah erkenden çizmeleri giyip kürekleri alan kız kardeşler tarlada zorlu mesaiye başlıyor. Çamurun içinde, suyun kontrolünü yapan çalışkan kadınlar, yabani otları ayıklayıp çeltiğin gübresini, ilacını veriyor. Tunca Nehri kıyısındaki tarlalarında verimi yükseltmek için çabalayan kardeşler aile mesleğini devam ettirmenin gururunu yaşıyor.
Babalarına söz verdiler, çeltik ekmeyi bırakmadılar.
Edirne'de su dolu çeltik tavalarına girerek ekimden hasada kadar emek veren çiftçi kız kardeşler, baba mirası çeltik yetiştiriciliğini sürdürüyor.
Edirne'de yaşayan Emine (62) ve Fevziye Sakarya (58) kardeşler, küçük yaşlarda babalarının yanında öğrendikleri çiftçiliği Tunca Nehri kenarındaki çeltik arazilerinde yapıyor.
Babalarının vefatının ardından "aile mesleği" çeltik üretimini bırakmayan Sakarya kardeşler, kahyalarının da desteğiyle yaklaşık 25 yıldır zorlu çeltik mesaisini sürdürerek babalarının vasiyetini yerine getiriyor.
Çiftçi kız kardeşler, merkeze bağlı Yolüstü köyündeki 186 dönümlük arazide çeltik üretimi yapıyor. Çizmelerini giyip kürekleri omuzlayan Sakarya kardeşler, mayıs ayında ekimle başlayan mesailerinde ilaçlamadan gübrelemeye, tarlalardaki suyun kontrol edilmesinden yabancı otla mücadeleye kadar her gün tarlaya girerek kaliteli ve yüksek verimli ürün yetiştirmek için ter döküyor. Hasat zamanı da biçerdöverlerin girdiği tarlalarında yıl boyu verdikleri emeğin karşılığını alıyorlar.
Fevziye Sakarya, abla kardeş el ele vererek çeltik yetiştirdiklerini söyledi.
Erkek işi gibi görülen çiftçiliği küçük yaşlarda öğrendiklerini ve çekirdekten yetiştiklerini belirten Sakarya, "Babamla beraber başladık, rahmetli olunca biz devam ettirdik. Zaten hep vasiyetiydi, 'benim oğlum yok, tarlalarım ne olacak' diye düşünüyordu. Bana öğretmek için oldukça uğraşmıştı. Zaman içinde babamın verdiği fikirler zihnimizde kaldı ve başladık." dedi.
Sakarya, çeltik üretiminin zor ve zahmetli olduğunu dile getirdi.
Kaliteli üretim için abla kardeş her gün arazide çalıştıklarını vurgulayan Sakarya, şunları kaydetti: "Bir bebeğe ne kadar ihtimam gösteriyorsanız çeltiğe de o kadar göstermek zorundasınız. Her gün takip etmeniz lazım. Su içinde yetişen çeltiğe gübresini, ilacını ve ihtiyaç duyulan her şeyini tam vermeniz lazım. Biz her gün ablamla geliyoruz ve kontrol ediyoruz. Özellikle su ayarı çok önemli, çok fazla da çok az da olmayacak. Otları kontrol ediyoruz, eğer ot varsa ilaçlamasını yapıyoruz. Üç defa gübre veriyoruz."
Sakarya, çeltik üretiminde iddialı olduklarını ifade etti.
Birçok erkek çiftçiye göre daha güzel ve düzenli üretim yaptıklarını anlatan Sakarya, "Mutfakların vazgeçilmezi pirinç yetiştiriyoruz. Kadın eliyle yetiştirerek sofralara sunuyoruz. Bundan büyük gurur duyuyoruz. Kadının elinin değdiği her şey çok daha güzel, çok daha verimli. Allah ömür verdikçe devam edeceğiz. Hiçbir iş zor değildir, kadınlar çiftçilik de yapabilir, el işi de yapabilir. Yeter ki istesinler hiçbir iş zor değildir." diye konuştu.
Sakarya, Tunca Nehri'nde son yıllardaki kuraklık ve kum birikmesine bağlı yaşadıkları sorunun yetkililerin devreye girmesiyle çözüldüğünü dile getirdi.
Kardeşlerden Emine Sakarya da uzun yıllardır çiftçilik yaptıklarını söyledi. Baba mesleğini devam ettirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getiren Sakarya, "1997 yılından beri çiftçilik yapıyorum. 2005 yılında memurluktan emekli olduktan sonra sadece bu işe yöneldim. Doğayı ve çiftçiliği çok seviyorum. İki kardeş 186 dönüm çeltik arazisini işliyoruz. Çeltik bereketli ama bunun yanında zahmetli bir ürün." dedi.
edirne
çeltik
kız kardeşler
baba vasiyeti
tarla
tarım
üretim