Atıl arazilerde zeytin bereketi

Osmaniye'de, Toroslar ve Amanoslar'ın eteklerindeki tarıma uygun olmayan engebeli arazilerin değerlendirilmesiyle artan zeytin üretimi, çiftçinin yüzünü güldürdü.

Türkiye yer fıstığı üretiminin yarıya yakınının gerçekleştirildiği Osmaniye, zeytin yetiştiriciliğinde söz sahibi olmayı hedefliyor.

Türkiye'de yer fıstığı üretimi, işleme ve pazarlamasında önemli bir yere sahip kentte, son yıllarda zeytin üretiminde önemli mesafeler alınıyor.

Osmaniye İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü İbrahim Sağlam yaptığı açıklamada, Türkiye yer fıstığı üretiminin yarıya yakınını karşılayan Osmaniye'de zeytin yetiştiriciliği konusunda verilen teşviklerle üretim alanlarının arttığını söyledi.

Zeytin üretiminin yapıldığı alanın son 10 yılda 55 bin dekardan 131 bin dekara ulaştığını aktaran Sağlam, "Son 10 yılı değerlendirdiğimizde, 2006 yılında toplam 58 bin 400 dekar alanda 965 bin zeytin ağacı bulunuyordu, bunların 715 bini ürün vermekteydi. Üretim ise 14 bin tondu. 2016 yılında ise üretim 131 bin dekar alana ulaşmış, 3 milyon 140 bin zeytin ağacımız ürün vermeye başladı. Bu yıl zeytin üretimimizde toplam 78 bin tona ulaşmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Sağlam, zeytin üretiminde de çok büyük bir artış olduğuna işaret ederek şöyle devam etti:

"2006 yılındaki rekoltemiz 4 bin 315 ton iken 2016 yılında 78 bin tona çıktı. Her ağaçta ortalama 27 kilogram civarında verim yükseliş sağladı. Toroslar ve Amanoslar'ın eteklerindeki dağlık alanlara, üretimde kullanamadığımız, tarımın yapılamayan çok engebeli marjinal arazilerin değerlendirilmesi zeytin ekimi açısından önemli. Çünkü o arazilerde sulama yapılamıyor. Alet ekipmanların kullanımı zor bir yapıda olduğu için arazilerin değerlendirilmesinde zeytin alternatif ürün olarak oturdu."

"Yer fıstığından sonra zeytin şehri olma yolunda "

Osmaniye'nin yer fıstığının ardından zeytin alanında da adından söz ettireceğini vurgulayan Sağlam, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ekonomik yatırımlarda zeytinle ilgili üreticilere büyük destek verdiklerini belirtti.

Sağlam, 2011 yılında 2 zeytinyağı fabrikasının bulunduğunu kentte bu sayının 15'e yükseldiğini, 7 salamura fabrikasının da faaliyetine başladığını belirterek, "Osmaniye artık zeytin şehri oldu. Çünkü 2014-2015 yılı içerisinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin yapmış olduğu zeytin konseyine Osmaniye ilk defa davet edildi. O güne kadar zeytinle ilgili hiç davet almamıştık. Demek ki artık Türkiye’de zeytin denildiğinde akla gelebilecek şehirlerden biride Osmaniye’dir." değerlendirmesinde bulundu.

Osmaniye merkezde 5-6 bin dönüm sulu ekili alan bulunduğuna işaret eden Sağlam, şunları kaydetti:

"Bu alanlara genel olarak yer fıstığı, mısır, soya fasulyesi gibi suya ihtiyaç duyan ve bir yıl içinde ikinci bir verimin alındığı ürünlerin ekilmesini tercih ediyoruz. Sulu arazilere sert çekirdekli meyveleri tercih etmiyoruz. Bu nedenle sulu arazilerde kesinlikle zeytin dikilmesini istemiyoruz. Zeytinin ekileceği yerler Toroslar ve Amanosların eteklerindeki engebeli arazilerdir. Burada zeytin ekimi yapılırsa hem ülke ekonomisi açısından hem de milli ekonomisine faydalı olacağını düşünüyorum."