Ankara Çubukta şifalı otlardan yapılan "aş yemeği" geleneği, baharın gelmesiyle birlikte yeniden hayat bulmaya başladı.
Ankara'nın Çubuk ilçesinde yüzyıllardır şifalı otlardan yapılan 'aş yemeği' geleneği, baharın gelmesiyle birlikte yeniden hayat bulmaya başladı. İlkbaharda sadece belli bir süre yenilebilen yemek, birçok hastalığa da şifa oluyor.
Yemeği büyükannesi ve annesinden öğrendiğini söyleyen Halil Basri Uluğ, hem ailesinin hem de çevresindekilerin özellikle deve dikeninden yapılan 'aş yemeğini' yaptığını ve 2 hafta boyunca sadece bu yemeği yediklerini kaydetti. Aş yemeğinin içerisinde bulundurduğu antioksidan maddesi nedeniyle karaciğerin bütün hastalıklarına iyi geldiği belirten Halil Basri Uluğ, “Dikeni köylülerimiz ebelerimiz, dedelerimiz aş dikeni olarak bilmektedir. Bu dikenden bahar geldiğinde yemeği yapılmaktadır. Bütün köylü ve ilçe halkı tarafından iştahla yenilir. Bu yemek için bahar gelmesini iple çekiyoruz”dedi.
Aş dikeni yemeğinin ilk olarak deve dikenlerinin toplanması ve temizlenmesi ile başlanıldığını anlatan Uluğ, ''Temizlediğimiz deve dikenleri güzelce doğranır. Daha sonra güvecin içerisinde yağ kızartılır, iki adet orta büyüklükte soğan doğranır ve yağın içerisinde iyice öldürülür. Soğanlar pembeleşince içerisine doğradığımız deve dikenleri atılır ve karıştırılır. İyice kavrulan deve dikeninin içerisine bir bardak köy bulguru atılır ve 3 su bardağı sıcak su konulur. Suyu çekilene kadar pişirilen aş yemeği daha sonra geniş bir servis tabağının içerisine alınır. Daha önce hazırlanan sarımsaklı yoğurt üzerine dökülür ve üzerine tereyağlı ve salçalı bir sos yapılarak servis edilir'' diye konuştu.
Geleneksel aş yemeğinin özellikle odun ateşinde, güveçte ve açık havada yapılıp yenildiğini kaydeden Uluğ, yemeğin pişirilmesi safhasını da resmederek ölümsüzleştirmeyi ihmal etmedi.