Emekli kimyager Muzaffer Özaydemir, laboratuvar gibi kullandığı mutfağında 6 çeşit acı biberi bir araya getirerek, reçelini yaptı.
Emekli kimyager Muzaffer Özaydemir, laboratuvar gibi kullandığı mutfağında 6 çeşit acı biberi bir araya getirerek, reçelini yaptı.
İzmir'de yaşayan ve bir etkinliğe katılmak üzere Eskişehir'e gelen Özaydemir, "Muzo dedenin acı biber reçeli" adını verdiği ürünü anlattı.
Mutfağı seven biri olduğuna dikkati çeken Özaydemir, emekli olduktan sonra mutfağını laboratuvar gibi kullanmaya başladığını ve acı biberi çok sevdiğinden dolayı da közlemesinden kızartmasına ve şoklamasına kadar birçok çeşitte denemeler yaptığını belirtti.Özaydemir, eşinin, 'yaşam acı ve tatlının iç içe olduğu bir şeydir' lafının kendisini çok etkilediğini ve yaşamda acıyla tatlı iç içe oluyorsa, 'kavanozda niye olmasın' şeklinde bir yaklaşımla, böyle bir reçel yaptığını dile getirdi.
İlk olarak tek bir biber çeşidinden reçel yapmayı denediğini anlatan Özaydemir, daha sonra 6 biberi harmanlayarak, ortaya çıkan lezzette karar kıldığını söyledi.
Çevresindeki kişiler tarafından severek tüketilen ve rağbet gören ürününün devamını isteyenler için reçel kavanozlarının üzerine telefon numarasını yazan Özaydemir, çocuklarının kendisine hitap şekli olarak kullandığı "Muzo Dede" adıyla satış yapmaya başladığını bildirdi.
Reçelin tarifinin merak edildiğini dile getiren Özaydemir, şöyle konuştu:
"Acı biberden reçel yapmak nereden çıktı' diyorlar, bende onlara, 'bu emekli kimyagerin mutfak fantezisi' diyorum. Alışılmışı yapmayı sevmiyorum, onun dışında bir şeyler yapıyorum. Ege yöresinde çeşitli pazarlara gidiyorum. İhtiyacım olan kalitede biberleri dilediğim gibi tek tek seçiyorum. Tarifi damağımda, kafamda ve sevgimde saklı. Standart bir ölçü kullanmıyorum gramlı falan değil de el kararı ölçüyle yapıyorum. Ayrıca klasik yöntemleri kullanmıyorum. Bir kaç aşamadan geçiriyorum. Yani içeriğini versem de aynı aşamalardan geçirmeden bu tada ulaşmak mümkün değil."
Şu an için sadece çeşitli etkinliklerde ve kendi çevresindeki kişilere satış yaptığını anlatan Özaydemir, bu işin ticari bir gaye olarak başladığı bir iş olmadığını, emekliliğin getirdiği ve konuya olan sempatinin oluşturduğu bir şey olduğunu ifade etti. Özaydemir bu nedenle üretimi arttırmayı düşünmediğini dile getirerek “Bir ürünün üretimi çoğaldıkça, sanayileştikçe onda aradığınız lezzet kaybolmaya başlıyor. Üstelik ben birilerini çalıştırarak, bu işi yapmak istemiyorum. Seçmesinden, temizlenmesinde, reçel haline getirilmesinde tek yardım aldığım kişi eşimdir. Ayrıca kendi mutfağımda yaptığım için içerisine koruyucu ve kıvam arttırıcı kimyasallar da koymuyorum. Buna da karşıyım. Zaten ben kendi yemediğim bir şeyi başkasına yedirtmem. Bunun içine ben sadece Muzo Dede'nin sevgisini katıyorum." şeklinde konuştu.
"Reçelimden tattırıp da 'beğenmedim' diyen çıkmadı" ifadesini kullanan Özaydemir, reçeli deneyen kişilerin bir kısmının da ızgara etlerin yanında "barbekü sos" olarak kullandıklarını sözlerine ekledi.