Tarım ve hayvancılık alanında pilot üniversite olarak faaliyet gösteren Siirt Üniversitesinde (SİÜ), "Kuzu makinesi" olarak da bilinen Romanov ırkı 50 koyundan 200 yavru elde edildi. Kurulan çiftlikte özel koşullarda yetiştirilen koyunlar, bölgede de yaygınlaştırılmaya başlandı.
YÖK tarafından "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Programı" kapsamında "tarım ve hayvancılık" alanında Siirt Üniversitesi pilot bölge seçildi. "Kuzu makinesi" olarak da bilinen Romanov ırkı 50 koyundan 200 yavru elde edildi.
Geçen yıl Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Programı" kapsamında "tarım ve hayvancılık" alanında pilot üniversite seçilen SİÜ'de, 3 yıl önce Ukrayna'dan ithal edilen ve bir doğumda 6'ya kadar yavru verebilen Romanov ırkı koyunlar üzerinde çalışma yürütülüyor.
Kezer yerleşkesindeki SİÜ Veteriner Fakültesi bünyesinde kurulan çiftlikte özel koşullarda yetiştirilen koyunlar, bölgede de yaygınlaştırılmaya başlandı.
SİÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, hayvancılığın bölge için önemli bir sektör olduğunu söyledi.
Pilot üniversite olarak hayvan yetiştiriciliğinde verim ve kaliteyi artırma noktasında önemli çalışmalar sürdürdüklerini aktaran Erman, bu amaçla Ukrayna'dan ithal edilen Romanov ırkı koyunlarda 3 yaz dönemini geride bırakarak başarılı çalışmalar elde ettiklerini bildirdi.
"İlimizde yaz aylarının çok sıcak olmasına karşın, Ukrayna gibi serin bir coğrafyadan getirilen koyunlar bölgemize adapte edilmiş ve neredeyse hiç fire vermeksizin getirilen 50 baş Romanov ırkı koyundan bugün itibarıyla 3 yavru nesli elde etmiş bulunmaktayız." diyen Erman, aynı zamanda damızlık ihtiyacını da karşıladıkları yavruları üreticilere vererek bu türün bölgede yaygınlaştırılmasını sağladıklarını anlattı.
Damızlık özelliği taşımayan hayvanların ise kasaplık olarak değerlendirildiğini ifade eden Erman, kaliteli yavrularla bu ırkı bölgede yaygınlaştırmayı amaçladıklarına dikkati çekti.
Bu koyunlardan bir doğumda 6'ya kadar yavru elde edilebildiğini belirten Erman, şunları kaydetti:
"Romanov ırkı koyunların en bariz özelliği ikinci, üçüncü ve dördüncü yıllarda her doğumdaki yavru sayısının artış göstermesi ve bir doğumda 6'ya varan yavru elde edilebilmesidir. Bunun yanı sıra diğer avantajı, bir özelliği de normalde yılda bir doğum yapan yerli ırklara karşı Romanov ırkı koyunlar 2 yılda 3 kez doğum yapmak suretiyle ekstra bir doğum daha yapmış oluyorlar."
Melezleme yoluyla bölgede et ve süt verimi yüksek yetiştiriciliği hedeflediklerini bildiren Erman, ihtisaslaşma sürecinde etçil ve süt verimi yüksek başka ırkları da getirerek bölgeye adaptasyon çalışmaları yapacaklarını vurguladı.
"Şu anda 250 sayılık sürü topluluğuna ulaşmış olduk"
Romanov ırkı koyunlarla ilgili çalışmaları yürüten SİÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Şındak da bu ırkın adaptasyonunun daha kolay sağlanması amacıyla özel sistemlerle yetiştirme yolunu seçtiklerini söyledi.
Bu koyunların adaptasyon sürecinin başarıyla sonuçlandığını aktaran Şındak, "Biz 50 baş koyunla başladık. Şu anda 250 sayılık sürü topluluğuna ulaşmış olduk. Elimizde bulunan kapasite fazlası hayvanları kesmek ve satmak suretiyle sayıyı sürekli sabit tutmaya çalışıyoruz. İleriki süreçte kapasiteyi daha da artırma ve yeni bilimsel çalışmalar yapma adına çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.
Şındak, 3 yıllık süreç içerisinde ikiz, üçüz ve dördüz yavru veren koyunların varlığına dikkati çekerek ilerleyen yıllarda yavrulama sayısında artış beklediklerini söyledi.
Hayvan sayısının 3 yılda 5'e katlandığını dile getiren Şındak, "Buradaki amacımız sadece üniversite bünyesinde belli bir koyun popülasyonuna ulaşmakla sınırlı değil, bizim hedefimiz hem burada belli bir sayı yakalamak sonrasında bölge hayvancılığına katkı sunmaktır. Bunu da hem yapılacak satışlarla hem de yapılacak araştırma geliştirme nitelikli melezleme çalışmalarında sürdürmeyi düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
romanov
koyun
melez
koyunçiftliği
Ukrayna
yavrulama