Yaklaşık 3,6 milyon tonluk üretimiyle Türk ekonomisine büyük katkı sağlayan narenciye sektörü, hasat sezonunu uzatarak ihracatta daha etkin olmanın yollarını arıyor.
Geçtiğimiz aylarda Narenciye Tanıtım Grubu ile Çukurova Üniversitesi, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu ve Batı Akdeniz Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün destek verdiği "Turunçgillerde Sektörel Gelişim ve İhracat Şansını Artıracak Yeni Çeşitlerin Geliştirilmesi ile Ürünün Üretim Bölgelerine Adaptasyonu Projesi" başlatıldı.
Ulusal Turunçgil Konseyi, Narenciye Bilgi Sistemi ile tüm Türkiye'nin turunçgil envanterini çıkararak bölgelerin iklim ve coğrafi yapıları ile üretim çeşitliliğini belirliyor. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla da narenciyede, üretim planlamasının daha doğru şekilde yapılması amaçlanıyor.
UTK Başkanı Kemal Kaçmaz, Türk narenciyesinin ihracat ve üretiminin arttırılmasına yönelik ciddi çabalar sarf edildiğini söyledi.
Önceliklerinin dünya pazarlarından gelen isteğe göre üretim yapabilmek olduğunu kaydeden Kaçmaz, bu yolda emin adımlarla ilerlediklerini aktardı.
Narenciye üretim ve ihracatının arttırılması için başlatılan projede önemli mesafeler aldıklarını belirten Kaçmaz, şöyle devam etti:
"Bölgedeki üretim sezonunu artırıp buna bağlı ihracatımızı güçlendireceğiz. Yaptığımız projelerle yılda 10 milyar dolar yaş meyve sebze ihracatı yapmayı amaçlıyoruz. Bu 10 milyar dolar yaş meyve sebze ihracatı içerisinde 3,5 milyar dolarlık kısmı turunçgil ihracatı oluşturuyor. Hedefe ulaşmak için belirlediğimiz yol haritasına uygun olarak çalışmalarımızı tüm bölgelerde yürütüyoruz. Yılın 12 ayı en kaliteli ürünü elde ederek istediğimiz tüm hedeflere ulaşmış olacağız."
Narenciyenin dünya pazarlarına ulaştırılması konusunda bir takım sıkıntıların ise devam ettiğini hatırlatan Kaçmaz, şöyle devam etti:
"Rusya Federasyonu'nda yaşanan sıkıntılar var. Rublenin değerinin düşmesi Rus tüketicisinin alım gücünü düşürdü bu da özellikle yaş meyve sebze ihracatçısını güç durumda bıraktı. Tabi beklentimiz bu krizlerin kısa sürede bitmesi. Ukrayna'nın kendi içinde yaşadığı sıkıntılarla Körfez ve Ortadoğu ülkelerine ulaşma kısmında geçiş yollarımızda yaşanan sıkıntıları da göz önüne aldığımızda durum ortada. Bu problemler kısa sürede sona erdiğinde biz de hedefimize dev adımlarla daha hızlı bir şekilde ulaşmış olacağız."