Binlerce yıllık tarihe sahip Anadolu toprakları atalarımızdan kalan miraslarla dolu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı; ülkenin her karış toprağındaki binlerce tarihi esere sahip çıkmak için aralıksız çalışıyor. Yurt dışına kaçırılmış yüzlerce eserin de ülkemize dönmesini sağlayan kurum, vatandaşları bilinçlendirmek için de sahada faaliyetler yürütüyor. Çiftçileri “sessiz paydaşları” olarak tanımlayan Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, Web Tarım TV’nin sorularını yanıtladı.
Haber: Neslihan AKTAŞ Kamera: Mustafa Coşkun Fotoğraf: İbrahim BAĞCI
Anadolu’nun bereketli toprakları tarımı kadar tarihiyle de besliyor üzerinde yaşayanları.
Bu toprakların yüzyıllardır sakladığı hazineler gün yüzüne çıktığında onları özenle koruyup kültürümüze kazandıran bir kurum var.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı tarihi eser kaçakçılığıyla mücadele ederken yanlış ellere geçen eserlerin yurt dışına çıkmasına engel oluyor.
Kültür varlıklarının korunmasında çiftçilere düşen görevleri Web Tarım TV’ye anlatan Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, “Gelecek nesillere bu ülkenin mirasını el ele aktarmamız, ülkemizin bu tür eserlerin yağmalandığı bir yer değil de sahip çıkıldığı, önem verildiği bir yer olarak uluslararası seviyede de gösterilmesi açısından büyük önem arz ediyor.” dedi.
“Çiftçilerimiz bizim sessiz paydaşlarımız”
Kaçakçılıkla mücadeleye büyük önem veren Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un birimin kapsamının genişlemesini sağlamasıyla son yıllarda çalışmalar daha etkin hale geldi.
Bulduğumuz herhangi bir tarihi eseri devlete teslim etmenin çok kolay olduğunu belirten Boz, “Bunları “kimsenin haberi yok, üç liraya beş liraya satayım, bana da kazanç olsun” gözüyle bakmamak zorundayız. Böyle bir suçun terör ve uyuşturucu suçlarıyla da iç içe olacağını aklımızdan çıkarmamalıyız.” uyarısında bulundu.
Aynı zamanda müzeye eser teslim eden vatandaşları bir de ödül bekliyor. Bu konuda en büyük sorumluluğun da çiftçilere düştüğünün altını çizen Daire Başkanı Boz, “Çiftçilerimiz bizim sessiz paydaşlarımız diyebiliriz. Bizler kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele ederken jandarma gibi, kolluk kuvvetleri gibi diğer kurumlarımızı sayıyoruz. Ancak çiftçilerimiz yerelde bize en büyük destekçiler. Onlar kanunlarımıza uygun hareket ettiklerinde de kültür varlıklarımızın korunmasına ilk elden birebir müdahale eden kişiler. Bir kültür varlığı bulduğumuz zaman bizim sorumluluğumuz devletimize bunu haber vermek. Bu sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz için devletimiz vatandaşımızın müzemize getirdiği eser için bir komisyon kurar. Bu komisyon üzerinden bir değerlendirme yapılarak kendisine bir teşekkür vesilesi olarak bir ödeme yapılır.” diye konuştu.
Kaçakçılık yapana hapis cezası veriliyor
Tarihi eser bulan her vatandaşın bunu devlete teslim etme zorunluluğu olduğunu belirten Daire Başkanı Boz, kaçakçılık yapanları da ciddi yaptırımların beklediğini vurgulayarak, “Bu konuda kanunumuz son derece kati. Bir kültür varlığı buldunuz, haber vermediniz, bunu pazarlamaya çalıştınız. Satış işlemi gerçekleşsin gerçekleşmesin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gerektirir. Haber verme zorunluluğunu yerine getirmediğiniz için ayrıca bir hapis cezası söz konusu.” dedi.
Sit alanlarında kontrollü tarım yapılabiliyor
Tarihi eserleri korumanın milli bir konu olduğunu belirten Boz, sit alanlarında tarım yapılmasının kapsamını da şöyle anlattı: “Tamamen yasak değil. Ancak belli kontroller ve belli kısıtlamalar seviyesinde yürüyor. Üç dereceli olarak koruma alanlarımız mevcut. Bunlardan 1 ve 2’de mevsimsel, geçici tarım mümkün. Özellikle höyük ve tümülüslerde toprağı sürmeyi gerektiren faaliyetlerde bulunmaları mümkün değil. Bizim için orda her bir tabakadan neyin çıkacağının anlamı var. İlgili ilin kurulu uygun gördükten sonra seracılık faaliyetleri yapabilirler. Var olan ağaçlardan ürün almak mümkün olabilir.”
Köy sohbetlerinde farkındalık oluşturuluyor
Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı halkı bilinçlendirmek için de önemli çalışmalar yürütüyor. Köylerde vatandaşlarla yapılan sohbetlerde konunun ciddiyetini çiftçilere anlatan uzman personel okullarda da çocuklara yönelik etkinlikler düzenliyor.
Sahadaki eğitim çalışmalarına katıldığını dile getiren Boz süreci, “Kaçak kazıların yoğun olduğu antik kent gibi oluşumların yakınlarında bulunan köylerimize ziyaretlerde bulunuyoruz. Oradaki çiftçilerimizle buluşuyoruz. Onların ne yaşadıklarını da anlamaya çalışıyoruz. Buna da “köy sohbetleri” adını verdik. Köy okullarındaki çocuklara kültür varlıklarının korunması amacıyla yayınlanmış olan kitaplarımızı dağıtıyoruz. “neden korumalıyız?” sorusunu anlatıyoruz.” şeklinde anlattı.
“Kültür varlığı devlet malı niteliğindedir”
Zeynep Boz, sahadaki paydaşları olarak tanımladıkları çiftçilere Web Tarım TV mikrofonu aracılığıyla “Yaptıkları, ektikleri her fide her tohum için kişisel olarak sonsuz minnetimi sunmak isterim. Kültür varlığı devlet malı niteliğindedir. Bunu korumakla mükellef olan yer müzelerimiz. Mutlaka başvursunlar. Hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan süreçleri sonuçlandırılacaktır. Onlar milli duygularla, ülkelerinin mirasına sahip çıkma duygusuyla hareket etsinler. Biz kendilerine katkılarından dolayı müteşekkiriz.” mesajını iletti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı yurdun dört bir yanındaki çalışmalarını çiftçilerle kol kola yürütmeye devam ediyor.
kültür varlığı
tarihi eser
çiftçi
tarla
kazı
tarım
kültür bakanlığı
kaçakçılıkla mücadele
zeynep boz