Sarı kantaron umutla büyüyor

Kızılcahamam’ın dağlarında yetişen ve yöreye has bir değer olan “sarı kantaron” bitkisinin alternatif ürün olarak ilçe tarımına kazandırılması için yürütülen proje emin adımlarla ilerliyor.

Haber: Neslihan AKTAŞ
Kamera: Ekrem ALACAPUNAR
Fotoğraf: İbrahim BAĞCI
 
Şifalı bitkiler insanların ilk ilacı son çaresi olur çoğu zaman. Doğadan gelen bu şifa günümüzde önemli bir gelir kapısı halini aldı.

Doğanın sunduğu bu nimetleri tarıma kazandırmak amacıyla Ankara’nın  Kızılcahamam İlçesi’nde sessiz sedasız bir proje yeşeriyor.

Dağlarda kendiliğinden yetişen kaliteli sarı kantaronu, tarımsal bir ürün olarak yetiştirmek için bir proje üzerinde çalışan Kızılcahamam İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ali Özdemir,  ilk fideleri tarlalara ekmeye hazırlanıyor.

Özdemir sarı kantaronun projeye dönüşme hikâyesini şöyle anlatıyor: “Yaklaşık 3 yıl önce bir proje yaptık. Tıbbi aromatik bitkiler Kızılcahamam da var mıdır, hangi bitkiler yetişiyor diye araştırdık. Kalkınma ajansıyla beraber yürüttüğümüz proje ile 50 bin lira hibe alık. Hibeden sonra bir teknik gezi düzenledik. Tıbbi aromatik bitki üretimi yapan bahçeleri gezdik. Orda yaptığımız araştırmalar ve edindiğimiz tecrübe ile ilçemize döndük. Fizibilite çalışmaları bittikten sonra mühendis arkadaşlarımızla beraber Kızılcahamam’ın 110 tane köyünü tek tek gezdik. Sarı kantaronun hemen hemen yüzde doksanında olduğunu gördük. İlk aşamada uygulamaya nasıl geçebiliriz, sarı kantaronu doğal ortamından kültüre nasıl alabiliriz diye bir araştırma içerisine girdik. Sarı kantaronları tespit ettik tanıdık. Kızılcahamam halkıda sarı kantaronun ilçede yetiştiğinden haberdar değildi. Biz tarım müdürlüğü olarak sarı kantaronu tespit ettik. Sarı kantaronun faydalarını da araştırdıktan sonra çiftçilerimizin alternatif ürün olarak domates biberin yanında tıbbi aromatik olarak kullanılan bitkiyi araştırma gereği duyduk.”

Bahçesinde yetiştirdiği sarı kantarondan tohum elde eden ve bir serada çok sayıda fide üretmeyi başaran Özdemir, projenin geldiği son aşamayı Web Tarım TV özel röportajında anlattı.

Özdemir,  bitkinin çayını ve yağını elde etmenin de hedefleri arasında olduğunu da bildirdi.

Bakanlık ve İlçe Müdürlüğü olarak projenin bilimsel temellerde yürümesini sağladıklarını belirten Özdemir, “İkinci yılımızda ben bir proje yaptım. Hangi köyde, hangi eğimdeki arazide oluyor? Tespit ettikten sonra sarı kantaronu takip etmeye başladım. Kantaronun merkezlerini oluşturduktan sonra çiçeğinden çay, tohumunu da nasıl yapabilirim diye belirlediğim yerlerde tohum elde etmek için çalışmalara başladım. Tohumunu elde ettim. Üçüncü yıldayız şu anda sera koşullarında kendi öz doğal kaynaklarından elde ettiğimiz tohumları seralarımıza ektik. Şu anda sarı kantaronlarımız hazır. Sonraki aşamada tarlalarda kültüre almış olacağız. Sonra bakanlık ve il müdürlüğü olarak takip edeceğiz.” dedi.

Projenin deneme aşamasında olduğunun altını çizen Özdemir, başarılı sonuçlar alınması halinde yörede sarı kantaronun özellikle kadın çiftçiler için  alternatif bir ürün olacağını söylüyor.

Sarı kantaronun özellikle kadınların tercih ettiği bir bitki olduğunu belirten Özdemir, “Kızılcahamam’a ekonomik olarak çok katkı sağlar. İşsizliği azaltır. Çünkü tıbbi aromatik bitkiler ilaç yapımında ilaç yapımında kullanılıyor. Ekonomik olarak ülkemize katkısı olacağından şüphem yoktur. Pazar oluşturduğumuz takdirde gençlerimiz alternatif üründen çok para kazanacak.” ifadesini kullandı.

Tıbbi aromatik bitkileri kültüre alarak yetiştiriciliğini yapmanın avantajlarından bahseden Özdemir, bu projenin başarılı sonuçlar alması halinde başka ürünlerin de yetiştiriciliği için çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
Sarı kantaronun çiçeğinin, yağının ve tohumunun kullanıldığını, organik olarak, kurutulup çayının elde edildiğini vurgulayan Kızılcahamam İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ali Özdemir, bitkinin fazla maliyeti ve emeği olmadan Kızılcahamam’ın doğal şartlarında yetişmesinin  proje için büyük avantaj olduğunu dile getirdi.

Ali Özdemir, yabani orkidenin de Kızılcahamam’da yetişen özel bir tür olduğunu, yeni proje olarak yabani orkidenin tohumunu elde edip onu da kültüre kazandırmayı hedeflediğini  bildirdi.