Ormancılar desteği unutmuyor

Eskişehir'den orman yangınlarının yaşandığı Antalya, Muğla, Denizli ve Isparta'ya gidip "toprağı yatak, taşı yastık" yaparak müdahalede bulunan ormancılar, yöre halkının kendilerine verdiği desteği unutamıyor.

Orman yangınlarının yaşandığı Antalya, Muğla, Denizli ve Isparta için bütün ülke seferber olmuş, yurdun dört bir yanından bölgeye destek akın etmişti.
Desteğe gelenler arasında Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler de vardı. Bölgeden gelen ekipler, 28 Temmuz'da başlayan yangınlara dönüşümlü olarak müdahale etti.

Eskişehir Orman Bölge Müdürü Recep Temel, ülkenin her yerine müdahale ettiklerini belirtti. "Daha önceki yıllarda da İzmir, Antalya, Manisa gibi orman yangını olan kentlere büyük destekler verdik. 20'den fazla ekibimiz var. Her defasında da burayı boşaltmama adına 12-13 ekibimiz dışarıda oluyor. Her ekibimizde 3-5 kişi yer alıyor. 50-60 kişilik bir işçi grubumuz, şeflerimizle ve müdürlerimizle yangın ekiplerine desteğe gidiyorlar." dedi.

Temel, bu yıl Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Eskişehir'e bir yangın söndürme helikopteri konuşlandırıldığına değinerek, bunun Yangın Yönetim Merkezi talimatıyla Türkiye'nin her yerindeki yangına müdahale ettiğini aktardı.
Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Ahmetler Mahallesi'ndeki yangına müdahalede bulunan ekibin "cephe amiri" Eskişehir Orman Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Bozan da yaptıkları çalışmalarla bölgeyi yangından kurtarıp, mahallenin tamamen yanmasını engellediklerini bildirdi.

Antalya Manavgat’a bağlı Ahmetler Mahallesi'ndeki yangına müdahalede bulunan ekibin "cephe amiri" Eskişehir Orman Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Bozan da yangın sırasında yaşanan dramatik anları anlattı. "Köyün sırtlarında olduğumuz sırada arazözlerimiz soğutma yapıyordu, aşağılardaki yangının söndürülmesini sağlamaya çalışıyorlardı. Biz de 150 metre hortum çekip, ucundaki tabancayla bölgeyi suluyorduk. Bunlarla uğraşırken orman köylüsü kadınlar, Allah razı olsun köyün kadınları, tırmıklarla toprağı açığa çıkarıyorlar ki yangın diğer ağaçlara sıçramasın diye. Sol alttan yangın çıktı. Arazözlerimiz, kadınlarımız bir felaket geçirdiler. Isı suratımıza vurdu. Orayı kadınlarla beraber terk etmek zorunda kaldık. Dozer ve arazözümüz yandı korkusuna kapıldık. Alt tarafta çalışan kadınların akrabaları bizimle beraberdi. Üst taraftaki kadınları biz kurtarmaya çalışırken, orada yakınları olanlar öldüler korkusuyla ağlamaya başladı. O yöreyi boşalttık. Bizim arazöz şoförlerimiz, arazözlerimiz yandı diyoruz, yol yapan dozerimiz yandı diyoruz fakat bir mucize daha sonra anladık ki hepsi sağ. Allah, altta çalışan kadınlara patika yoldan çıkmalarını temin etmiş ve o arada rüzgar duruyor. Alev yana yatmıyor. İşçilerimizin, köylülerimizin büyük çalışmasıyla oradaki yangın söndürüldü. Orman köylüsünün çok büyük desteğini gördük. Türkiye'deki orman köylüsünden Allah razı olsun. Hepsi canla başla gayret ettiler." ifadelerini kullandı.

Manavgat ilçesindeki orman yangında görev alan Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü Kadastro ve Mülkiyet Şube Müdürü Levent Özpolat, ormancıların yangını cansiparane çalışarak kontrol altına aldığını vurguladı.

Soğutma çalışmalarından "cephe amirliği" görevini üstlendiği bilgisini veren Özpolat, "Son ana kadar oradaydık. Görevimizi başarıyla tamamladık. Oradaki halkın inanılmaz yardımları oldu. Her türlü konuda ekiplerimizle çalıştılar. Köylüleri unutmak mümkün değil. Onlar hem sahada varlardı hem de geride çalışan insanların ihtiyaçlarını ikmal etmeye çalışıyorlardı." dedi.
Antalya'nın Gündoğmuş ilçesindeki Güzelbağ Mahallesi'nde yangında görev alan Kalabak Orman İşletme Şefi Durmuş Sağır da bölgedeki can ve mal kaybını engellemek için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.

Yangının çok yoğun, yüksek rakımlı ve arazi şartlarının zor olduğu yerlerden geldiğini anlatan Sağır, şunları kaydetti: "Bir canı hızlı şekilde kurtarabilmenin mücadelesini verdik. En çok etkileyen şeylerden biri de vatandaşın beklenmedik şekilde bizim ekiple cansiparane şekilde gösterdiği cesaret, mücadele ve destek oldu. Yangın sönene kadar ekip arkadaşlarımızın yanından hiçbir şekilde ayrılmayan 3 genç arkadaşımız vardı. Havanın aydınlandığı andan gecenin karanlık saatlerine kadar bizimle birlikte nöbet tuttular. Yaşlı bir teyzenin hayvanlarını bölgeden naklettik. Tüm orman işçileri orada toprağı yatak, taşı da yastık olarak tercih ettik. Hiçbir şekilde mücadeleden kaçmadık. Türkiye'nin her yerinden işletme şefi arkadaşlar, orman muhafaza memurları, orman işçileri elinden gelen tüm gayreti gösterip, mücadeleyi verdiler."