Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevir üretimine ilişkin açıklamaları, üreticiye umut oldu. Tekstil, kağıt-karton, biyodizel, biyokütleyle elektrik üretimi gibi çok geniş bir yelpazede hammadde olarak kullanılabilen kenevirin tarımsal üretiminin 100 milyar dolar gelir sağlaması bekleniyor.
Denetimli kenevir üretimiyle ilgili açıklamalar üreticilere umut oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevir üretimine ilişkin açıklamalarının Türkiye’de endüstriyel bir devrim başlatabileceğini belirten, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir Enstitüsü Başkanı Dr. Erdem Ulaş, "Denetimli kenevir üretimi 100 milyar dolar getirebilir" dedi.
Üretimin kontrollü yasallaşmasıyla birlikte kenevir tohumunun 2005’e kadar 4 bin 500 ton üretimlere kadar gelebildiğini aktaran Ulaş, 2016-2017 döneminde kenevir tohumu üretiminin bir tonun altına düştüğünü hatırlatarak şöyle konuştu:
"Toplam 50 bin çeşit ürünün üretiminde kullanılan bir bitki, bir çeşit ürünün algısına mahkum edilmiş ve bu şekilde elimizde yerli tohumumuz neredeyse kalmamış. Geçen yıl bizim Kastamonu’da yaptığımız konferansta edindiğimiz bilgilere göre Anadolu’da toplam 260 kilogram kenevir tohumumuz kaldı. Bunu da tüm çiftçilerimize dağıttık ve Kastamonu’da, Taşköprü’de, Hanönü’nde 47 yıl sonra toprağımız kendirle buluştu. Şu anda 2019’a geldiğimiz zaman Narlısaray’daki üretimle beraber baktığımız zaman elimizde 2,5 ton düzeyinde yerli ve milli tohumumuz var."
Ulaş, ASAM Kendir Enstitüsü olarak iki yıldır dünyada kenevir üretimiyle ilgili kaynak taraması yaptıklarını belirterek, kendisinin Gerçek Köye Dönüş Hikayesi: Mucize Bitki Kenevir isimli bir kitap kaleme aldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevirden yapılan filelerle ilgili açıklamalarının ardından, feritiko bezi (Rize bezi) üretiminin atölyelerde yeniden başlayacağını ifade eden Erdem Ulaş, enstitü olarak kenevirin katma değerine dikkati çekmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Ulaş, kenevirin tekstil ve kağıt sanayisinin ardından inşaat sanayisinde ithal malları azaltarak katma değer sağlayacağını dile getirerek, bunun ardından gıda sektöründe ivme kazanılacağını söyledi.
Dünyada en fazla Omega 3,6 ve 9 barındıran bitkisi olan kenevirin insanların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini anlatan Ulaş, "Toprağa ektiğiniz zaman radyasyon emici özelliğiyle, kaynaklı küresel ısınma problemlerine çözüm olduğu, aynı zamanda toprağı temizlediği görülmektedir." ifadelerini kullandı. Ulaş şu örneği verdi:
"Rusya 1986’da meydana gelen Çernobil Faciası sonrasında yaklaşık 10 bin dönüm alana kenevir ekimi yapmıştır ve toprağını temizlemiştir kenevirle. Beş yıl boyunca dokunmamıştır. Topraktaki selenyumu yukarı çıkarır. İçerisindeki zararlıları bünyesine alır ve temizler. Bir dönüm ağacın, çam, ladin, köknarın verdiği oksijenden 25 kat fazla oksijen vermektedir. Dolayısıyla doğa için mucize bir bitki, tarım toprakları için mucize bir bitki diyoruz. Bunlarla karbon emisyonunun düşürülmesine de katkı sağlayacaktır."
Türkiye’de kenevirin denetimli şekilde üretilmesiyle birlikte kooperatifleşme sürecinin başlayacağını ifade eden Ulaş, bunun neticesinde ülke ekonomisinde süratli kalkınma evresinin yaşanabileceğini kaydetti.
Ulaş şöyle konuştu:
"Bizim öngörülerimiz, kooperatifleşme ve üst birliklerin oluşumu tamamlandığı zaman, tekstil, kağıt-karton, biyodizel, biyokütleyle elektrik üretimi, petrokimyanın girdiği, biyobozunur polimerler, aklınıza gelen her türlü plastik malzemeyi üretebileceğiz. Bunları birleştirdiğiniz zaman denetimli endüstriyel üretim hamleleri, kooperatifleşme ve üst birliklerin oluşmasının ardından kademeli olarak başlayacaktır. Neticede 2030 yılında kenevirden 100 milyar dolarlık bir gelir elde edebileceğiz."
Erdem Ulaş, yapılan uluslararası araştırmalara göre kenevirin ilaç sanayisinde güçlü etken yönüyle aranan bitki haline geldiğini ifade ederek, uzun vadede Türkiye ekonomisinin bundan da faydalanabileceğini kaydetti.
Kanser tedavisinde kullanılıyor
Dünyada kanser tedavisiyle ilgili çalışmalar incelendiğinde en yaygın kenevir türleri olan Cannabis Indica, Cannabis Sativa ve Cannabis Rudderalis çeşitlerinden Cannabis Indica'nın, Türkçe adıyla Hint Kenevirinin (Dişi Kenevir) yaygın kullanım alanına sahip olduğunu ifade eden Ulaş, şunları kaydetti:
"Hint Kenevirinde psikoaktif madde değeri yüksek. İçerdiği Tetra Hydro Cannabinol ve 470'e yakın madde var. Terponoid, flavonoidler, alfalinolar gibi birçok faydalı madde ile kanser tedavisinde öne çıkıyor. Dişi Kenevirin yaprağından çeşitli yöntemlerle, örneğin yüksek basınçlı karbondioksit ekstraksiyon yöntemiyle distilasyon uygulanarak Cannabis Oil yapılıyor. İsrail'de bir üniversite bu çalışmalarına 1964 yılında başlamış ve neticede bunları geliştirmiş. İsrail'de kanser yoktur diye çok çeşitli makaleler basında yer alıyor.
Dünya genelinde İngiltere'de birkaç firma kenevirin kanser tedavisinde kullanımı için çalışmalar yapıyor. Almanya özellikle 2016-2017'de yaptığı çalışmalarla tıbbi kenevir talebini yetiştiremiyor."
Diğer yandan kanser tedavisinde kullanılan kenevir yaprağının ekstraksiyon yağının bir tonu 15 milyon avro şu anda. Biz eğer bunu ihracat olarak değerlendirme çabasına girersek yılda 100 ton satarak 1,5 milyar avro gelir sağlayabiliriz."
kenevir
asam
denetimli üretim