Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ''Bunlar nedir diye her meydanda soruyorum. Bazıları bunlar hayvan diyor. Değil, ben Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanıyım, bunlara hayvan demek hayvana yapılacak en büyük hakarettir'' dedi.
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Demokrasi Meydanı'nda on binlerce kişinin katılımıyla devam eden demokrasi nöbetine katılan Bakan Çelik, cumhuriyet, demokrasi, hak, adalet, namus ve bu memlekete bu millete kastetmeye çalışan alçaklara ders vermek için meydanı dolduran Sakaryalıları saygıyla sevgiyle selamladığını söyledi.
Olağanüstü bir süreçten geçildiğini belirten Çelik, "Bu geçişi kim gerçekleştirdi? Bunun kahramanlarını siz biliyorsunuz ama biz de biliyoruz. Biz biliyoruz ki bu yanlış gidişat, bu alçaklara dur diyen milletimiz, Sakaryalılar, sizlersiniz." diye konuştu.
Çelik, er meydanını şer güçlere teslim etmeyen büyüklerin ellerinden, gençlerin ise gözlerinden öptüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Sakaryalılar, biz tarih boyunca çok düşman gördük, ne kadar düşman ne kadar şer odakla mücadele ettik. Buna Sakarya şahittir. Sakarya bunu çok iyi bilir ama biz 15 Temmuz'da yaşananları görünce tarih boyunca yaşadıklarımızı bir gözden geçirdik. Böyle bir düşman görmedik. Bizim tarihimizde böyle bir düşman yok. Bakınız uçak bizim uçak, tank bizim tank, top bizim top, vurulan bizim insanımız, bizim kurumlar. Peki, vuranlar kim? Bu olanlar sizin verginizle, sizin paranızla elde edilen bu tankı, topu, uçağı millete kullananlar. Ahmet'e, Mehmet'e, Ayşe'ye, Fatma'ya kullananlar bu memleketin evladı olabilir mi, insan olabilir mi? Bunlar nedir diye her meydanda soruyorum. Bazıları bunlar hayvan diyor. Değil, ben Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanıyım, bunlara hayvan demek hayvana yapılacak en büyük hakarettir."
Çelik, "2. Abdülhamid, Adnan Menderes, Turgut Özal ve Muhsin Yazıcıoğlu'nu yediler ama Tayyip Erdoğan'ı yedirmeyeceğiz" diyerek, şu ifadeleri kullandı:
"Onun için, zorlukları bildiğimiz için bu yola çıkarken liderimiz 'kefenle çıkıyoruz' dedi. Hiç ölümden korkmuyoruz çünkü ölümün takdir edicisi bellidir. Biz ona iman etmişiz, dolayısıyla bizleri bunlarla korkutamayacaklarını 15 Temmuz akşamı gördüler. Karanlık, helikopterin ışıkları yok. Yunan adalarına gidebilir, Türkiye'yi terk edebilir. Kim? Bu davanın, cumhurun lideri.. Böyle mi yaptı? Tam tersi, çatışmanın, düşmanların en fazla olduğu İstanbul'a geldi, bin bir türlü zor şarta rağmen uçağını İstanbul'a indirtti. Niçin? Çünkü orada vatandaşımız kurşunlanıyordu, gençlerimiz, yaşlı hacı ağabeylerimiz şehit ediliyordu. Onu izlemek değil, onun yanında durmak için cumhurun başkanı geldi, İstanbul'a indi. Sizlerle bizlerle kol kola bu şer güçlerin defedilmesi için mücadeleyi başlattı."
"Ay yıldızlı bayrağı Allah başımızdan eksik etmesin" diyen Çelik, "Şimdi kim bu ay yıldızlı bayrağın gönderde dalgalanmasını istiyorsa kim bu milletin birliğinden beraberliğinden yanaysa hep beraber kol kola gireceğiz. Allah birliğinizi, beraberliğinizi bozmasın ve hükümetimiz olsun, cumhurbaşkanımız olsun "gidin evinize çayınızı için" deyinceye kadar da bu meydanlarda durmaya devam edelim." dedi.