Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, verim, hastalık, yağış ve kuraklığa dayanıklı hububat çeşitleri geliştirilmeye devam ediyor. Buğday, pamuk, soya, ayçiçeği, mısır ve arpa bitkilerinin çeşit geliştirme çalışmaları yapılan enstitüde tescilli çeşit sayısı buğdayda 23'e, arpada 7'ye ulaştı.
Adana’daki Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü yeni buğday ve arpa çeşitlerini geliştirerek Türk çiftçisinin hizmetine sunuyor.
Emsallerine göre verim, hastalık, yağış ve kuraklığa dayanıklılıkla su ve gübreye karşı daha olumlu davranış göstermesiyle öne çıkan çeşitler, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezince tescillenerek üretime kazandırıldı.
Buğday, pamuk, soya, ayçiçeği, mısır ve arpa bitkilerinin çeşit geliştirme çalışmaları yapılan enstitüde tescilli çeşit sayısı buğdayda 23'e, arpada 7'ye ulaştı.
Enstitü hakkında bilgi veren Enstitü müdürü Abdullah Çil, geliştirilen çeşitlerin kullanım oranının yörede yüzde 80’ kadar ulaştığını belirtti. Çil, enstitü tarafından geliştirilen çeşitlerin kullanım oranının yörede yüzde 80'ne, ülke genelinde ise yüzde 10'a ulaştığını söyledi.
Enstitü olarak özel sektör işbirliğine özel önem verdiklerini ve bu yönde bir politika sürdürdüklerinin aktaran Çil, şöyle devam etti: "Müşteri bazlı işler yapmak adına çalışıyoruz. O yüzden bizim geliştirdiğimiz çeşitlerin büyük bir kısmının tamamen müşterisi hazır. Hedef kitleye ulaşmakta sorun pek yaşanmıyor. Bu da bizim enstitü olarak Türkiye'de daha öne çıkmamızı ve bu bölgede daha etkili olmamızı sağlıyor. Bu politikamızı devam ettirmekteyiz. Şu anda yaklaşık 85 firma yurt içi ve yurt dışında bizim geliştirdiğimiz çeşitleri satıyor. Ayrıca 20 firma ile çeşit geliştirme programı yürütmekteyiz. Böylece geliştirdiğimiz çeşitler kavanozda kalmıyor. Bu çeşitleri direkt özel sektöre ve oradan da çiftçilerimize aktarmış oluyoruz. Bu da hem zaman hem enerji tasarrufu hem de kamunun yükünün azaltılması anlamına geliyor. Bu konuda gerçekten önemli başarılar elde ediyoruz."
Buğday Islah Birimi çalışanı ziraat mühendisi Ali Alpaslan Ezici de yeni çeşitlerin geliştirilmesinin, 14-15 yılı bulan yoğun emek ve özen isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi.
Küresel ısınma kaynaklı hava değişimi, hastalık etmenlerinin her yıl farklılık göstermesi gibi nedenlerden dolayı ıslah çalışmalarının sürekli olması gerektiğinin altını çizen Ezici, "Tüm amacımız ülke ekonomisine katma değer kazandırmak. Çiftçilerimize yeni, umut veren, verimli, güzel, kaliteli çeşitler sunmak." dedi.
Ezici, yeni geliştirilen çeşitlerin yörenin şartlarına son derece uygun olduğunu söyledi.
Arpa Islah Birimi çalışanı ziraat mühendisi Hasan Ay da yem olarak kullanılan arpanın hayvancılık için olmazsa olmaz besin gruplarından biri olduğuna dikkati çekti.
Verimi yüksek, dayanıklı, kısa sürede gelişen ve yüksek besleyici özelliğe sahip arpa çeşidinin hem üreticisine hem de besiciye büyük katkısı olacağını aktaran Ay, şunları kaydetti:
"Arpa veriminin yüksek olmasıyla çiftçimiz daha ucuz bir maliyetle ürünü elde etmiş olacak. Bu çeşitlerimizin devreye girmesiyle hayvancılığın bir nebze nefes alacağını ve biraz daha ucuza ürün elde edeceğini düşünmekteyiz. Çeşitlerin yaygınlaşması için tohumluk üretimine başladık. En kısa sürede üreticilerimizle bu yeni çeşidimizi buluşturacağız."
tarım
orman
doğu
akdeniz
araştırma
enstitüsü
adana