Kahramanmaraş'ta düzenlenen Bitkisel Üretimde Biyoteknik Mücadele Uygulamaları ve Yeni Yaklaşımlar Paneli ülke çapında büyük ilgi gördü.
Haber: Erdem BAĞCI
Kamera: Zafer CANLI - Muhammed AKGÜN
Gıda güvenliği, çevre ve insan sağlığı için biyoteknik mücadele sloganı ile Kahramanmaraş Valiliği’yle İl Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından 1-2 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen panele 25 ilden yaklaşık 750 kişi katıldı.
Panelin ilk gün birinci oturumunda “Bitki Sağlığı Uygulamalarında Biyoteknik Mücadele” öğleden sonraki ikinci oturumunda ise “Konu Bazlı Biyoteknik Mücadele Uygulamaları” konularında sunumlar yapıldı. İkinci gün ise firmalar gelişen biyoteknik yöntemler hakkında bilgi verildikten sonra Biyoteknik Mücadele yöntemlerin de Başarı Öyküleri de izleyenlerle paylaşıldığı panel teknik gezi ile son buldu.
Panelde açılış konuşmasını yapan Kahramanmaraş İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İhsan EMİRALİOĞLU katılımcılara teşekkür ederek,
Biyoteknik Mücadele, hedeflenen zararlı türlerin biyolojik, fizyolojik ve davranış özellikleri üzerinde etkili olan yapay ve doğal maddeler kullanılarak zararlıların normal özelliklerini bozmak suretiyle uygulanan yöntemlerle yapılan mücadeledir. Dünya nüfusundaki hızlı artış sonucu ortaya çıkan gıda maddesi ihtiyacını karşılamak için birim alandan daha fazla ürün elde etmek, tarımın ana hedefidir. Ancak bitkisel üretimde hastalıklı, zararlı ve yabancı otlarla mücadele edilmediği takdirde ürün kalite ve kantitesinde önemli düşüşlerin olacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Bu kayıpları önlemek için çeşitli mücadele yöntemleri kullanılsa da hala kimyasal mücadele yerini korumaktadır.
İnsan ve çevre sağlığına olan olumsuz etkileri nedeniyle tarımda pestisitlerin yoğun olarak kullanımı pek çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Pestisitlerin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin başında zehirleyici (toksik) olmaları gelir. Pestisitler, zararlı canlılar kadar yararlı canlılarda etkilerler. Kimi zararlılar zamanla bunlara karşı dayanıklılık kazanır.
Pestisitlerin toprak mikroorganizmaları üzerinde de öldürücü etkileri vardır. Bu etki nedeniyle de uygulamalarından sonra ortamdaki mikroorganizma dengesi bozulmakta, kimi organizmalar sayıca azalırken kimileri de çoğalmaktadır. Ayrıca pestisitler yüksek canlılar üzerinde de (insanlar, kümes hayvanları, sığırlar, balıklar) etkilidirler. Pestisitler bir kısım hayvanların ölümüne sebep olmuş bir kısım yılanların ölümü, farelerin popülasyonlarını arttırmıştır’ diyerek, şehrin coğrafi konumu, ekolojik özellikleri ve mikro klima özelliği taşıyan yetiştiricilik potansiyelleri ile bitkisel üretim açısından cazip imkanlar sunan önemli geçit bölgelerinden biri olduğuna dikkat çekti.
EMİRALİOĞLU, Antep Fıstığından elmaya, lahanadan domatese, ayçiçeğinden soyaya kadar yaklaşık 80 ürünün başarıyla yetiştirildiğini ve pazarlandığını kaydetti. İnsan ve çevre sağlığı açısından biyolojik ve biyoteknik mücadelenin önemli olduğuna vurgu yapan EMİRALİOĞLU, bu yöntemlerin daha geniş alana yayılması için 2010 yılından itibaren bakanlık tarafından destekleme kapsamına alındığını aktardı. biyoteknik mücadele yapan üreticilere yaptığı mücadele maliyetlerinin yaklaşık yüzde 50’si kadar destekleme ödemesi yapıldığını açıkladı. “ Biyoteknik mücadele; zararlı organizmaların direk öldürülmesi yerine bir takım tekniklerle zararlının normal seyrindeki biyolojik ve fizyolojik davranışlarının engellenerek kontrol altına alınmasıdır. Dolayısıyla biyoteknik mücadele ile üretilen ürünlerde pestisit kalıntısı bulunmaz. Yani güvenilir gıdadır ve insan ve çevre sağlığını riske etmez. Biyolojik ve biyoteknik mücadele uygulamalarının artırılması ile ilaç tüketiminin azaltılması, sürdürülebilir tarım üretiminin sağlanması, taze sebze ve meyve ihracatında ve iç tüketiminde yaşanan kalıntı sorununun çözümüne katkı sağlanması, fauna ve floranın korunması ile daha temiz, yaşanabilir, sağlıklı bir çevre tesis edilmesi hedeflenmektedir’ dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitki Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Murat ŞAHİN ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Gıda ihtiyacı artarken bizim üretim alanlarımız artmadığı gibi yeni yerleşim yerleri, yol yapımı ve benzer şekillerde bizim üretim alanımız daralıyor. O halde birim alanda elde ettiğimiz ürünü arttırmamız lazım. Bunun için de bilimsel verileri kullanarak toprak işlemeden başlayarak iyi bakım işlemlerini yaparak tohum, fide, fidan ve gübreleme, sulama bunların çok iyi bir şekilde yapılması gerekiyor.
Bitkisel üretimi sınırlandıran en önemli faktörlerden bir tanesi de hastalık ve zararlılar. Dünya literatürlerine göre her türlü bakım işlemlerini çok mükemmel yapsanız bile hastalık, zararlı ve yabancı otlardan kaynaklanan yüzde 35’lik bir ürün kaybı oluyor. Dolayısıyla zirai mücadele işlemlerinin de iyi bir şekilde yapılması gerekiyor. Ancak zirai mücadele dediğimiz zaman çoğu çiftçimizin kimyasal mücadele aklına geliyor. İlacı al, at tertemiz olsun kurtulalım. Oysa bizim bu günü değil geleceği de düşünmemiz lazım. Yani uzun yıllar üretimimizi sürdürülebilir olması lazım.”
İlaçların amacına uygun, doğru zamanda, doğru dozda kullanılmadığı takdirde problem yaşandığına dikkat çeken Şahin şu şekilde konuştu: “ Şimdi biz burada zirai ilaç vs diyoruz ama benim köylüm, bizim üreticilerimiz ‘zehir’ derler doğrusunu onlar söylüyor aslında. Yani zirai üretimde kullanılan kimyasallar zehir. Bu zehri attığımız zaman kim tüketiyor, hepimiz. Dolayısıyla orada oluşabilecek bir riskin sadece kendisine değil bütün insanlara zararı olacak” dedi.
Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan GÜVENÇER,:“ Büyük bir ülkeyiz, büyük hedeflerimiz, büyük işlerimiz var, hepsinin altından her birimizin kalkması mümkün değil. Ama gerek kabiliyetlerimiz gerek bilgilerimiz gerekse görev konumlarımız sebebiyle bu büyük sorumluluğun içerisinde her birimize düşen sorumluluklar var. Hiçbir şeyi küçümsemek, ihmal etmek, oluruna bırakmak gibi bir lüksümüz yok. Bu manada biyoteknik biyolojik mücadele gıda üretimi elbette batılının bizde çağrıştırdığı önemin de ötesinde bir insan meselesi, bir memleket meselesi olmak hasebiyle son derece önemli bu panelin düzenlenmesinde başta İl Müdürümüz olmak üzere, il dışından gelen katılımcılara, teknik elemanlarımıza ve özellikle çiftçilerimize teşekkür ediyorum’ dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Bitkisel Üretimde Biyoteknik Mücadele Uygulamaları ve Yeni Yaklaşımlar Paneline geçildi.
Panelin birinci oturumunda K.S.Ü. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Mustafa KÜSEK başkanlığında, panelistler Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orkun KOVANCI, Dünyada biyoteknik mücadelenin dünü, bugünü ve geleceği; GKGM Bitki Sağlığı Daire Başkanlığı'ndan F. Meltem BÜYÜKYAVUZ, Bakanlık mevzuatı açısından biyoteknik mücadele uygulamaları ve ülkemizdeki durumu; TAGEM Bitki Sağlığı Araştırma Daire Başkanlığı'ndan Özlem Yılmaz DOĞU, pestisitlerin insan ve çevre sağlığı açısından değerlendirilmesi; TAGEM Bitki Sağlığı Araştırma Daire Başkanlığı'ndan Muharrem Şimşek, bitki hastalık ve zararlıları açısından kimyasal mücadeleye alternatif yöntemler ve entegre mücadele felsefesi konularında sunum yaptı.
Öğleden sonra başlayan ikinci oturumda ise K.S.Ü. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç.Dr. Ramazan ÇETİNTAŞ başkanlığında, panelistler Biyolojik Mücadele Araştırma İstasyon Müdürü Dr. Naim ÖZTÜRK, iyi tarım ve organik tarımda biyoteknik mücadele uygulamaları, Eğirdir Meyvecilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü'nden Dr. Mesut İŞCİ, elma iç kurdu mücadelesinde biyoteknik mücadelesi; KSÜ Ziraat Fakültesi'nden Doç. Dr. M. Murat ASLAN, bağ salkım güvesi mücadelesinde biyoteknik mücadele uygulanması; Bornova Ziraat Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürlüğü'nden Dr. Tülin KILIÇ, örtü altı ve açık tarla yetiştiriciliğinde domates güvesi mücadelesinde biyoteknik mücadele uygulanması konularında sunum yaptı.
Bitkisel Üretimde Biyoteknik Mücadele Uygulamaları ve Yeni Yaklaşımlar Panelinin ikinci gününde ise firmalar yeni gelişen biyoteknik yöntemler hakkında bilgi verirken, Aydın.İzmir,Adana, Mersin, Denizli; Isparta ve Malatya İllerinden gelen teknik elemanlar ve çiftçiler biyoteknik mücadele ile ilğili başarı öykülerini ve illerindeki uygulamaları paylaştılar.
Kapanış konuşması ve Göksun İlçesi Çardak mahallesindeki elma bahçelerine teknik gezi düzenlendi. Göksun Kaymakamı Ali Hamza PEHLİVAN tarafından karşılanan misafirler Çardak Mahallesi'ndeki elma üreticileri ile biyoteknik mücadele yöntemleri ile ilgili sohbet etme imkânı buldu.
İki gün süren panel sonrasında panelistler Kahramanmaraşlı üreticilerin ve Türkiye’nin 25 farklı ilinden panele katılan çiftçiler ve teknik elemanların panele gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı memnun olduklarını ifade ederek, panelin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ettiler.