Terör örgütü İŞİDin Kobaniye saldırısını bahane ederek, Diyarbakır sokakları savaş alanına çeviren provokatörlerin aksine Anadolu Ateşinin geçtiğimiz günlerde 4. Karpuz Festivalindeki üretim temalı gösterileri hala zihinlerdeki yerini koruyor.
Haber: Gülşen YILDIZ-Kamera: Oğuz OĞHAN
Terör örgütü İŞİD’in Kobani’ye saldırısını bahane ederek, Diyarbakır sokakları savaş alanına çeviren provokatörlerin aksine Anadolu Ateşi’nin geçtiğimiz günlerde 4. Karpuz Festivalindeki üretim temalı gösterileri hala zihinlerdeki yerini koruyor.
Anadolu Ateşi, 33 medeniyete beşiklik eden Diyarbakır’da üretim müzikleri eşliğinde üretim dansları gerçekleştirdi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Diyarbakır Valiliği’nin ortaklaşa düzenlediği Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivali programında dans eden Anadolu Ateşi Dans Grubu ilk defa bir şehrin yöresine göre özel dans sergiledi. 200 kişiden oluşan gruba Dicle Üniversitesi, ilk ve ortaokul öğrenciler de, koordineli çalışmayla sahnede eşlik etti.
Anadolu Ateşi Dans Grubu kurucusu ve sanat yönetmeni Mustafa Erdoğan, yeni bir proje yapacakları için çok heyecanlı olduklarını belirterek, Diyarbakır’a, buranın kültürüne yukarı Mezopotamya’nın köklü tarihine ve bereketli hilale yakışır bir gösteri hazırladıklarını kaydetti.
Diyarbakır'ın tarihini anlatan M.Ö. 7 bin ve 8 binli yıllardan başlayıp günümüze kadar gelen özel bir koreografi ve özel bir gösteri hazırladıklarını belirten Erdoğan, bölge kültürünün olağanüstü bir zenginlik içerdiğini kaydetti.
Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivali’nin önemli ve hassas bir dönemde yapıldığını söyleyen Erdoğan, “Hem çözüm sürecinin yapıldığı bir dönemde olması hem de bölgede acı çeken halkların, göçlerin yaşandığı bir evrede olması, bir mesaj vermek, bir parça da olsa moral vermek anlamında önemli. Bu sürece bir katkımız olacaksa bizim, küçük de bir katkı olsa, kendimizi mutlu ve onurlu hissedeceğiz” dedi.
Dans gösterisinde temel temanın bereketli hilal, Diyarbakır ve bölge kültürü olduğunu ifade eden Erdoğan, “Biz burada, birkaç tane özgün üretim dansı, hem kendimiz ürettik hem dans kodlarından yararlanarak, bir de tarih öncesi rölyeflerden ce kaya resimlerinden hareketle bazı figürler ürettik. Aslında bağlı kaldığımız şey buranın arkeolojisinin kendisi, anlatılan hikayenin tamamı” diye konuştu.
İlk defa bölgeye özgü gösteri yaptıklarını belirten Mustafa Erdoğan, gösteride Diyarbakırlı ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin, Diyarbakırlı yaşlıların, Dicle Üniversitesi'nin ekibinin ve Anadolu Ateşi'nin tam kadrosunun bulunduğunu anlattı.
Anadolu Ateşi’nin turnelerine ara verip bu gösteriye hazırlandığını ifade eden Erdoğan, Diyarbakır'ın tarihine bir selam vermek için böyle bir gösteri hazırladıklarını söyledi.
Bu gösteriyi bölgede ve Ortadoğu’da yaşayan mazlum halklara ithaf ettiklerini de vurgulayan Erdoğan, bu gösteriyle, Diyarbakır’da bir festival iklimi olmamasına rağmen Diyarbakırlılara sanatsal sorumluluklarının gereği olarak küçük de olsa bir moral vermeye çalıştıklarını sözlerine ekledi.