TÜSİAD Tarafından düzenlenen ''Yapısal Sorunlar Perspektifinden Verimlilik ve Gıda Enflasyonu'' konferansında konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yağmadan kurtarılan ovalardan 184'ünün sit alanı ilan edileceğini ve ekilmedik bir karış yer bırakılmayacağını söyledi.
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen "Yapısal Sorunlar Perspektifinden Verimlilik ve Gıda Enflasyonu" konferansına katılan Çelik, Türkiye'nin artık önüne bakması gerektiğine işaret ederek, her alanda bilgiyi üreten, kullanan ve teknolojiye dönüştüren bir kamu-özel birlikteliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Bunda kamunun yanı sıra özel sektörün tutumunun da çok önemli olduğunu dile getiren ve bunun için kendilerine teşekkür eden Çelik, bundan sonrasında da çok büyük bir dayanışmaya ihtiyaç olduğunu, küresel siyasete yön veren, petrol savaşları diye bilinen savaşlar döneminin geride kalmak üzere olduğunu vurguladı.
Çelik, 80 ülkede su kısıtı, 30 ülkede gıda sıkıntısının yaşandığı dünyada bundan sonra başlayacak çatışma alanlarının başında gıda ve suyun geleceğini belirterek, "Dünya nüfusu artıyor, 7,5 milyara dayanmış durumda. 2050 yılında 9,5 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünyada herkesi besleyecek gıda ortamı da aslında var ancak adaletsiz paylaşım ve israf yüzünden bir tarafta sefaletin, bir tarafta da sefahatin yaşandığını biliyoruz. 1 milyar insan yoksullukla, 850 milyon insan ise açlıkla karşı karşıya. Açlıkla karşı karşıya olanların oranı dünya nüfusunun yüzde 11'i. Diğer yandan yılda 1,4 milyar ton gıda israfı gerçekleştiriliyor, değer itibariyle 1 trilyon dolarlık gıda israf edilirken 850 milyon insan açlıkla karşı karşıya" diye konuştu.
Çelik, gıdanın temel kaynağının toprak olduğuna dikkati çekerek, üzerinde tarım yapılan her karış toprağın milli bir servet olduğunu, Bakanlık olarak ekilmedik bir karış toprak bırakmayacaklarını söyleyerek, "Mülkiyeti benim diye bir şey yok. Tapusu değerlendirdiğin sürece senin. Değerlendirmiyorsanız bu 79 milyonun malıdır. Bir karış dahi toprak olsa, bunun üretime kazandırılması konusunda yasal düzenlemeyi parlamentoya getireceğimizi, Başbakanlığa gönderdiğimizi belirtmek istiyorum" dedi.
Bakan Çelik, yağmadan kurtarılan ovalardan 184’ünün tarımsal sit alanı ilan edileceğini, ekilmedik bir karış yer bırakmayacaklarını ifade ederek “Topraktan silahlar falan değil, topraktan bereketin fışkırması için bu çalışmaları yoğunlaştıracağız. Dünyada saniyede 5 futbol sahası büyüklüğündeki arazinin tarımdan çıkması çok büyük bir tehlikeyi bize gösteriyor. Tarımda verimliliği sürdürülebilir kılmazsak, her saniyede 5 kişi aç kalacak anlamına geliyor bu. Önümüzde insanlığı bekleyen çok ciddi tehlikeler var” diye konuştu.
Gıda enflasyonunun Tarım Bakanlığı ile ilgisi olmadığını belirten Çelik, gıdadaki enflasyon sorununun üretici boyutuyla çok da ele alınmaması gereken bir konu olduğunu, sorunu tarlada, serada, tarımsal üretimde değil, biraz da başka yerlerde aramak gerektiğini dile getirdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, hayvancılık konusunda üretime dönük mekanizmanın kurulması için her türlü desteği vereceklerine işaret ederek, "Bu konuda aldığımız önlemler var ve bunların tümünün önümüzdeki yıl uygulamaya gireceğini belirtmek isterim. Et konusunda orta ve uzun vadede üretim düzeyimizi yukarı çekecek birçok tedbir devreye girmiş olacak. Hayvan varlığımızı artırmaya yönelik gayret içinde olacağız." dedi.
Konuşmasında sulama sorununa da değinen Çelik, GAP projesinin önemine dikkati çekerek, GAP'ın Türkiye'nin yüz akı olduğunu belirterek, bu konuyla ilgili yapılan çalışmaları anlattı.
Çelik, 2023'e gelindiğinde 8,5 milyon hektar alanın sulama konusunun Türkiye'nin gündeminde artık olmaması için bütün program ve planlamayı yaptıklarını, verim açısından sulamanın ciddi bir sorun olduğunu söyledi.