Zonguldak’ta demir çelik fabrikası emeklisi İsmet Koç, eşi Ayşe Koç ile birlikte tarımsal üretime katıldı. Kendi bahçelerinde yetiştirdiği ürünleri işleyip satan çift, kısa sürede ülkenin dört bir yanından sipariş alır hale geldi.
Zonguldak Ereğli’de yaşayan İsmet Koç demir çelik fabrikasından emekli olduktan sonra, eşiyle birlikte üretime katıldı.
Mavi yumurta üretimiyle başladıkları üretim yolculuğunda artık kendi bahçesindeki ürünleri işleyip bütün yurda satıyorlar.
Mavi yumurta üretiminde Türkiye’nin dört bir yanından sipariş alan İsmet Koç, yıllardır hem talepleri karşılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Tadı ve kokusu ile özel bir meyve olan Osmanlı Çileği üretimini de yapan Koç ailesi, tüm ihtiyaçlarını kendi bahçesinden karşılıyor. Emekli olduktan sonra eşi ile organik tarıma başladıklarını aktaran İsmet Koç, arkadaşlarının kendisini örnek aldığını söyledi. Koç açıklamasında, “Hem kendimiz için üretiyoruz hem fazlasını satıyoruz, hem de gençlere örnek olmaya çalışıyoruz. Gençlere diyoruz ki, üretin; üretin ki para kazanırsınız. İnsanlarımız pek çalışmayı sevmediği için, üretmeyi sevmiyorlar, hep tüketmeye alışmışlar. Sabah kalkıyorum tavuklara bakıyorum, keçilere bakıyorum, bıldırcınlara bakıyorum. Bahçeyi suluyorum, meyvelere bakıyorum, topluyorum. Elmaları toplayan yoktu, doğal organik sirke yaptık. Ereğli’de ilk kez cevizli sucuk yaptık, bunun kilosu 70-80 TL. Markette ceviz içini sorduk; 120 TL olduğunu öğrendik, biz de ceviz 30 TL alan yok. Hanımla beraber organik ürünler yaparak ekonomiye katkı sağlıyoruz. Emekli maaşımın iki katını bu yaptığımız ürünlerden kazanıyoruz.” dedi.
Üretici Ayşe Koç, her yıl yeni fikirler denediğini ve pazardan hiçbir şey almadığını, birçok ürün yetiştirdiğini aktardı. Mavi yumurta ile ilgili de bilgiler veren Koç şunları söyledi: “Mavi - yeşil yumurtayı Türkiye’ye yayanlardan birisiyiz. İlk önce 8 tane vardı, baktım iyi gelir getirmeye başladı. Eşime bunları çoğaltmamız gerekiyor, ekonomiye katkıda bulunmamız gerekiyor dedim. Daha sonra mavi yeşil yumurtlayan tavuklarımızı çoğalttık. Azerbaycan dahil, Kars, Muş, Edirne, Türkiye’nin her tarafına yaymaya başladık. Daha sonra alternatif aramaya başladım. Organik elma sirkesi, karışık turşular, gelir getiren, evimize katkıda bulunan şeyler diye düşündüm. Sonrasında daha farklı girişimlere başladım. Mahallede arkadaşları toplayarak kışlık yufka, mantı, çorbalıklarımızı yapıyoruz. Hasta olursak şifa olsun diye ıhlamurlarımızı topluyoruz. Bunun yanında herkesin yaptığı turşu vardı, karışık turşu; fasulye turşusu, biber turşusu, lahana turşusu. İlk önce soğan turşusunu yaptım, çok hoşuma gitti. Daha sonra neler olabilir dedim. Eşime yumurta işi ile uğraştığımızı hatırlatarak, neden bir yumurta turşusu olmasın dedim ve bunun üzerine gittim. Araştırdım, mavi yumurtayı haşladım, kavanoza koydum. Kırmızı renkler herkes için şifadır dediler, içine renk vermesi için kırmızı pancar katayım dedim. Mükemmel oldu, bunu almanızı tavsiye ederim. Bu ürünlerin hepsi kendi bahçemden, pazardan hiçbir şey almıyorum. Yumurta turşusunu yapmamın amacı da, yumurta yemeyen çocuklar için bir alternatif olsun istedim. Ekşiyi seven çocuklarımız varsa gerçekten beğeneceklerdir, çocukların bu yumurtayı tüketeceklerine eminim.”
zonguldak
ereğli
emekli
üretici
yumurta
turşu
tarım